• İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm |
321
|
|
|
|
O ve şeytan… Yıllarca birlikte oturup oynadıkları birinin şeytan olması ona çok garip gelmişti. Fakat buna itiraz edebilecek bilgisi yoktu. Çünkü o hiç şeytan görmemişti. Demek ki herkes şeytan olabilirdi. |
|
322
|
|
|
|
1960'lı yıllarda istanbul'da yaşayan bir ailenin hikayesidir bu!
istanbul'un en soğuk gecelerinden birinde fakir bir ailenin gecekondusunda sobada yanan,
yollardan toplanmış çalı çırpının adeta saman alevinin verdiği sıcaklığı vardı. |
|
323
|
|
|
|
Biz cennete gitmek için yola çıkmıştık. Bu yolculuğun sonunda, uzaktan çok güzel görünen bir yere geldik. Önceleri anlamadık ama meğerse bu görüntü bir serapmış. Çünkü daha sonra bir de baktık ki cehennem ateşinin içinde yanıyoruz. Burada pis pis sırıtan zebaniler vardı ve bunlar bize, buranın cennet olduğu yalanını söylüyorlardı. |
|
324
|
|
|
|
Sonunda annemin kanlar içindeki cesedini buldu. O bembeyaz tüylerinin yarıdan fazlası kırmızıya boyanmıştı. Vücudunda çok sayıda yara izi ve kafasında bir kurşun deliği vardı. Anneciğimize önce işkence yapmışlar, sonra da tabancayla öldürmüşlerdi. |
|
325
|
|
|
|
Eskiden birbirimizi tamamladığımızı düşünürdüm fakat şu an aynı şeyleri düşünmüyorum.
Her neyse. |
|
326
|
|
|
|
-“Lanet olsun!”
Yere tükürdü. Şaşkındı, sinirden tekrar ağlayacaktı. Kendine mani olmaya
çalıştı; başaramadı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Bazen kesilen nefesini düzenlemek için duruyor ve tekrar. Eline geçen bir şeyi fırlattı. Küfürleri hıçkı |
|
327
|
|
|
|
Önce bıyıklarımızı beğenmediler, sonra sakallarımızı...
Hem de yumruk yedik, sopa yedik kardeş dediğimizden.
|
|
328
|
|
|
|
Bir dünya düşünün gördüğünüzün hayal, söylediğinizin yalan, tattığınızın ise zehir olduğunu.
Bir yazlıkta akşam yemeğinde başlayan altı arkadaşın sırlar oyunu bir süre sonra içinden çıkılamayacak düğümlere neden oluyor.
Her biri toplum içerisinde saygın bir mesleğe sahip bu kişilerin, yıllar yılı herkesten gizledikleri şaşırtıcı, utanç verici geçmişlerini kimliklerini açıklamadan gözler önüne sererken, oynanan oyunda hangi geçmişin kime ait olduğunu, geçmişte yaşadıkları ip uçlarında saklı gizli yönleri ile bulabilecekmisiniz?
Okuyacağınız kitap, yıllar yılı sırlarını eşlerinden ve birbirlerinden gizlemiş altı kişinin heyecan verici açıklamalarını içeriyor. |
|
329
|
|
|
|
Göç hayat verir, göç bilgi kazandırır, göç tanıtır, göç hem sevincin hem de hüznün kaynağıdır, göç hayvanlarımızın verimini artırır, göç fazlalıklardan kurtulmaktır, göç ruhu dinlendirir; göç yeniliktir ve göç biraz da zora katlanmaktır. |
|
330
|
|
|
|
bir hayatın perde arkası.ve tüm uğraşlara rağmen başarısızlık... |
|
331
|
|
|
|
Lydia adında bir kadın Pera'daki tüm dilencilere düşman, Sanki parayı bulan atalarına işve yapacak, kılıç kuşanacak denli pişman... |
|
332
|
|
|
|
Bu; "kendini gerçekleştirmeye adanmış" sıradan birinin öyküsüdür. Sizden farklı birisinin, kendinin farkında olabildiği kadar dürüstlükle yansıtılmış ruh dehlizlerinde gezineceksiniz. ... |
|
333
|
|
|
|
...Çoğu zaman mutlulukla mutsuzluğun kesişim yerindeyim.... |
|
334
|
|
|
|
Sadece giriş kısmını okuyacağınız kitap yaklaşık 3oo sayfadan oluşmaktadır. Kitabın giriş kısmında yeralan Şeytan ve Yaradanı arasında geçen dialogda yeni bir kitabın gönderilme gereksiniminde bahsedilirken bunun sebepleri üzerinde de durulmaktadır.
Di |
|
335
|
|
|
|
günlük -devam-
........ Kişinin ne olmak istediğinin, ne olduğundan daha çok farkında olması gerek. Çünkü ancak o zaman, hayatının tam da o anında her ne ise, bu önemli olmaz, benim hissettiğim buhranı da hissetmez ve olmak istediği yöne gözlerini dikip |
|
336
|
|
|
|
'Hayat önümde büyük bir bilmece'. Eski Türk filmlerini andıran böylesi beylik bir cümleyi ne yazık ki ben inanarak söylüyorum. Hayat önümde büyük bir bilmece ve büyük bir ihtimalle de zannettiğim kadar karmaşık değil. .... |
|