..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - 1. Bölüm
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Dünya İyilik Günü
Aysel AKSÜMER
İnceleme > Dünya

Merhametin yürek dolusu doldurulduğu büyük bir istasyon olsaydı keşke. Yetkili ruh, usulca yanaşan yüreğe "Az sağa yanaş! Sana merhametin hasını doldurayım. Üstelik birinci kalite! Ömrün boyunca yol alırsın. Kimseyi de yarı yolda bırakmazsın! Hayat yolculuğun iyiliğe ve güzelliğe doğru su gibi akar! Gözün arkada kalmaz" diyebilseydi. Merhametsizliğin yuva yaptığı ruhlara belediye ekiplerince umumi bir temizlik yapılsaydı! Baca bakımı gibi m

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm
181 
 Köpeğin Adı Badi - 65  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Bahçe kapısının çıkardığı sesi duyunca oraya doğru yöneldim. Bir de ne göreyim; kocaman siyah bir ayı demir kapıyı sallıyor. Daha önce oralarda bir ayının dolaştığını sütçü de temizliğe gelen kadın da söylemişlerdi, Kenan Baba da önemsiz bir haber dinliyormuş gibi hiç bir tepki göstermemişti.
182 
 Köpeğin Adı Badi - 57  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

İnsan aklını her zaman yararlı işlerde kullanmıyor. İşte bunun gibi birçok kötü olayın gerisinde maalesef insan aklının, zekasının rolü var. Biz asırlardır hep insanı öne çıkardık, insanlığı ise unuttuk. O yüzden ne acı ki insan ararken, insanlığı kaybettik.
183 
 Göçe Göçe - Osman Dedem Galiçya'ya Gidiyor - 31  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Oysa oraya öldürmek ya da ölmek için gidilirmiş. Kimi öldürecektim? Cevap basitmiş: Düşmanı... Bu düşman nasıl bir şey, neye benziyor ve ben onu neden öldürecektim? Düşman namussuzun, ırz düşmanının, alçağın biriymiş. Tamam öyleyse; ben o namussuz, ırz düşmanı ve alçak düşmanı öldüreceğim. Vatan, kahramanlık, gazilik, şehitlik kavramlarından bahsediliyordu savaşla ilgili konular konuşulurken. İtiraf etmeliyim ki, bunlarla ilgili anlatılanları da tam olarak anlamıyordum. Bunlar kutsalmış, övünç doluymuş, namusmuş, herkesin ulaşmak isteyeceği şerefli değerlermiş, mertebelermiş!
184 
 Köpeğin Adı Badi - 58  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Ormandan çıkıp sahile doğru yürüdüm. Az ilerimde iki köpek vardı: biri erkek biri dişi. Dişi olanı tanıdım, beni köpek dövüşçülerine satan namert, soysuz, rezil kancık! İntikamımı alacaktım, aniden atağa geçtim, hata ettim; çünkü hemen fark etti.
185 
 Demokratik Deliler Devleti - 32  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Sıra gelmiş altınları tartmaya. Kuyumcu, polislerin geciktiğini düşünmüş ama tam o sırada dükkanın önüne iki tane polis arabası yanaşmış. Polisler içeri girmişler, koltuklara iyice yayılmış olan adamları hiçbir direnişle karşılaşmadan yakalayıp karakola götürmüşler.
186 
 Kudüs Yolunda  (Bülent Efe)

Kudüs Haçlı Krallığına karşı kutsal bir savaşa çıktığını zanneden, Anadolu hümanizmi ile karşılaşan genç bir bey ötekilerin arasında tensel aşkı bulur, eski düşmanlarının içinde yaşamaya başlar, haçlıların vatanında kahraman gibi karşılanır. Ancak ruhu arayışın sancılı döngüsüyle cezalandırılmıştır. Doğduğu coğrafyaya geri döndüğünde,kendisi ile olan savaşına katılacak yoldaşlar bulur. Tutuklanıp ölümü beklediği bir anda öyküsünü anlatmaya başlar.
187 
 Köpeğin Adı Badi - 69  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Kenan Baba'nın hastaneye yatışının on ikinci günü. Yağmur atıştırıyor, ıslanmamak için merdiven altına girdim. Bir-iki metre ötemden küçücük bir derecik akıyor, yağmur şiddetini artırınca derecik genişliyor. Benim olduğum yere kadar su çıkar mı diye endişeleniyorum.
188 
 Köpeğin Adı Badi - 56  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Köyün neredeyse tamamı cesedin bulunduğu yere gitmiş, ama güvenlik güçleri cesedin olduğu yerin etrafını “olay yeri inceleme bandı” ile çevirerek kimseyi oraya yaklaştırmamış.
189 
 Köpeğin Adı Badi - 73  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Televizyonda savaş filmi izliyoruz. Tüfekler ateşleniyor, toplar atılıyor, bombalar patlatılıyor, yerden havaya toprak fışkırıyor, askerler savruluyor, düşüyor ve ölüyor. Parçalanmış insan vücutları, tahrip edilmiş askeri araçlar, yerle bir edilmiş binalar, devrilmiş ve yanmış ağaçlar... İ
190 
 Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 14  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Ben tam bir hayalciyim. Bu yüzden sık sık hallüsinasyon görüyorum. Üstelik hallüsinasyonlarım yalnız görme ile değil, diğer duyu organlarımla da ilgili. Ses, tat, koku ve dokunma gibi.
191 
 Köpeğin Adı Badi - 67  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Kenan Baba, gidecek ve beni burada bırakacaktı, halbuki ben hiç de kalmak niyetinde değildim. Ne mi yapacaktım? Ben de onunla beraber hastaneye gidecektim.
192 
 Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 10  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Üzümler olduğunda sırtlarında küfeler olan eşeklerin arkasından giden köylü kadınları, biz çocuklara birer salkım üzüm verirlerdi.
193 
 Sevginin Gücü - 3. Bölüm  (selçuk erkol)

...bir an yüzünde bir tebessüm belirdi. Mehmet’in dediklerini düşünerek, “belki de eyledir” dedi, kendi kendine. Sonra tebessüm kayboldu; yüzünde, onun yüzünde bu güne kadar hiç görülmemiş bir korku belirdi ve “yok yok. Bu başka bir ağrı. O gadar goley deeil.” diye geçirdi aklından
194 
 Köpeğin Adı Badi - 66  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Tam petrol istasyonuna yaklaşmıştım ki arkamda bir arabanın motor sesini duydum, çok hızlı olduğunu tahmin ettim, döndüm baktım, yol boş olduğu halde üzerime doğru geliyordu, yani sağ şeritten sola geçmişti. Kaçmaya çalıştım, bana yetişti, arkama tamponu dokundu. Ani bir hareketle kendimi attım -ya da çarptı- da ileriye doğru alçaktan birkaç metre uçtum.
195 
 Çapulcu Manyak - 23  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Büyücünün elindeki teleği çekip aldım, önce sol gözüne sonra sağdakine sapladım. Bağırmadı. İteleyip sedirin üzerine düşürdüm. En sonunda da boğazını bütün gücümle sıktım
196 
 Köpeğin Adı Badi - 76  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Bahçenin her tarafını dolaştım, dikkate değer bir şey göremedim. Verandayı inceledim, içinde çiçek olmayan boş bir saksının dibinde kanlı bir mendil dikkatimi çekti.
197 
 Göçe Göçe - 13  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

İki bebek öldü. Bunlardan biri Alaz bebek. Tabii diğerine de üzüldük, ama Alaz bebeğe daha fazla... Anasının yanına gitti. Çok kısa sürdü bu dünyadaki yaşamı Alaz bebeğin. Belki de anası, onun hasretine dayanamayıp yanına istedi ve Tanrı da bu dileğini kabul etti.
198 
 Köpeğin Adı Badi - 14  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Bu insanlar bizi ne kadar değersiz, küçük, adi görüyorlar. Kendilerini ne sanıyorlar acaba? Köpeklerin onlardan daha üstün tarafları olamaz mı? Köpekler hakkında ne biliyorlar?
199 
 Göçe Göçe - Balkanlara Bırakılan Alaz Bebek - 15  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Ölenler zaten korkaktılar ve gittiler; ya bu kalanlara ne demeli? Bunların da hemen hemen tamamı hayatından bezmiş, direncini kaybetmiş, diri ile ölü arası bir varlık oluvermişler. Silkinmeleri, üzerlerindeki ölüm bulutunun içinden çıkmaları; hayat güneşinin ışığına doğru koşmaları gerekiyor.
200 
 Köpeğin Adı Badi - 71  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Hapiste iken mi o kadar insanı öldürdü? Gerçek adı da T.K değil; M.S. Çünkü çaldığı arabanın torpido gözünde bulduğu kimliğin fotoğrafını değiştirip kullanıyor. O kimlik muhtemelen araba sahibinin.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Kalbimde Bir Sancı
Onur Altan
Roman > 1. Bölüm
Yankı
Ahmet Odabaş
Roman > 1. Bölüm

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.