..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevginin ölçüsü ölçüsüz sevmektir. -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Anı
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Gibi (Bestelendi)
Osman Akçay
Şiir > Tasavvuf

Müslüman dediğin olursa gafil Kalır ne yazık ki mahşerde sefil Öyle bir aymaza kim olur kefil Eskiyip atılan bir çorap gibi Dünyada amaçsız boşa gezilmez Hasat yapılacak bahçe ezilmez Uykuya dalınca hata sezilmez Çöllerde görülen bir serap gibi İnsan terk ederse farzı sünneti Nasıl hak edecek söyle cenneti Tembellik etmenin yoktur mesnedi Enkaza dönüşmüş bir harap gibi Son nefeste insan korkup yutkunur Sanma sana ipek kefen doku

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Anı
81 
 90"larda Çocuk Olmak  (Fatih Mehmet Mirza)

Çocuk olmak, Ailemiz vardı bizim, sabahları bize kızarmış ekmek üzerine yağ süren annemiz, ananemiz vardı. Bize bakan ananelerimiz, babaannelerimiz, bizi kızdıran teyzelerimiz, şair dayılarımız, hayta kardeşlerimiz, akşam gelirken elleri ekmek dolu dedelerimiz vardı bizim. Mutlu bir yuvanın neşesiydik biz, en sevilen, en değerli olan, en kıymetliydik, tek kelime ile her şeydik biz. Küçüktük ama koca yüreğimiz vardı bizim, içine dünyayı sığdırdığımız sevgi dolu yüreklerimiz vardı bizim, sahte olmayan gerçek sözlerimiz vardı, yalandan arınmış. Çocuktuk ve çocukluk yapıyorduk hayata aldırmadan, bazen kırıldı kalbimiz bazen bozuldu büyümüz ama her şeyden öte sevgimiz vardı bizim.
82 
 Benim Ankaram  (Şule Sencer Töreci)

Sıhhiye'deki Adliye Sarayı'nın yerinde Tekel Depoları var o günlerde bir de Tekel çalışanlarının lojmanları. Enerji Bakanlığı; Bakanlıklarda, bugünkü Yargıtay binasında, Pertol Ofisi Kocatepe Camii'nin oralarda bir yerlerde. Ama camii falan yok daha. Tepeyi yok etme aşamasındalar henüz, camiiyi kondurmak icin patlattıkları her dinamitle Petrol Ofisi'nin camları şangur şungur...
83 
 Şükür Ağacı  (Esma Uysal)

Bazen sırf panomdan bir ışığım daha eksilmesin diye arkadaş kavgalarının en çılgın yerinde ‘tamam öyle olsun’ der kavgadan çekilirdim. Annem okul çıkışında yakındaki bahçelerden bir iş buyurduğunda yanmaya devam eden parlak bir ışık uğruna istemeye istemeye de olsa yola koyulurdum. Benim küçük kardeşim, ah o haylaz çocuk, hiç bilmedi onunla giriştiğimiz bir sürü yaramazlıktan panomdaki ışıklarım sönmesin diye vazgeçtiğimi. ‘Mızıkçı’ dedi bana onlarca kez boncuk mavisi gözlerini pörtlete pörtlete.
84 
 Bekçi İmdat  (Haydar Köprülüoğlu)

'Gün Aşımı, kitabımdan aldığım öyküdür. Alt tabanda yaşanan sömürücülüğün tipik bir örneğidir. Bekçi İmdat örnek bir davranışla bu görevden ayrılmıştır.
85 
 Bir Zamanlar Ben De Politikacıydım  (Özcan Nevres)

Politikaya yeni girmeyi düşünenlere örnek olabilir
86 
 Biz Önce Beş Kişiydik  (Emine Pişiren)

Bedenimde bir gariplik olduğunu anlamıştım. Eşime hafif ağrım olduğunu söylesem, heyecan yapacaktı. Üstelik elimden tuttuğu gibi beni hastaneye götürecekti. İçimden 'Biraz daha bekleyeyim belki gaz ağrısıdır, ‘diye geçirip kâğıt oyunu oynamaya devam ettim. Ama ağrıdan sayıları çift görmeye başlayınca oyuna daha fazla devam edemeyeceğimi anladım: Biraz da kaygıyla eşimin annesine fısıldadım: "Anne galiba bebek geliyor..."
87 
 Kara Tren  (Seyfullah ÇALIŞKAN)

Kara tren çocuk gözlerimizde dev gibi bir makineydi. Her tarafından buhar çıkan, su ve yağ damlayan öfkeden delirmiş kocaman bir canavardı. Bazen Ağustos aylarında bacasından püskürttüğü kömür korlarıyla yol boyundaki kuru otları tutuştururdu. Dere içindeki sazlıklar, yol boyundaki otlar anızlar gibi kapkara olurdu
88 
 İlk Sosyalist Muhtar Fevzi Ağabey  (Vildan Sevil)

Onu, işte bu 1970'li yılların ateş çemberinde, eylem birliği toplantılarında, dayanışma ziyaretlerinde tanımıştım. 12 Eylül’ün işkenceli, cezaevli yıllarını aştıktan sonra kimi toplantılarda rastlaşmış, dertleşmiştik.
89 
 Hayat  (Esma Uysal)

Genç kadın biri yanı başında oturan diğeri ise tam karşısında yatağında ateşler içinde halsiz, mutsuz, sürekli mızmızlanan iki insanın ortasında buluyor kendini. Biri henüz ilkbaharın müjdesi olarak suya düşen cemre gibi diğeri çok uzak dağların zirvesinden fışkırıp çıkan, sonra başını taştan taşa vura vura yol alan, gelip geçtiği her topraktan rengine bir renk katan, mevsimlerin yükünü damlalarında taşıyan ve işte sonunda okyanusa vuslat anını yaşayan yorgun bir nehir gibi.
90 
 Sergüzeşt-i Hoyrat  (Esma Uysal)

Ana babalarından evlatlarına miras kalması güneşin gökyüzü saltanatını akşamları aya devretmesi kadar doğaldır. Birde tersine bir durum olur bazı. Ölüm ana babasından önce evladına yol verince miraslarda değişiverir. Ben hoyrat, genç yaşında ölen babamın ana babasına bıraktığı yegâne mirasıyım.
91 
 Yol Yahut Nasip  (Esma Uysal)

Bizi fark ettiğinde yarım bıraktığı maydanoz demetini bağlayıp tepeciğin üzerine atıveren teyzeme daha bir dikkatle bakıyorum. Bütün Anadolu insanları gibi gerçek ten rengini kestirmek mümkün değil. Elleri ve yüzü sanki toprak ve güneşle bütünleşmiş, rengini doğrudan onlardan almış gibi. Beli bükülmüş teyzemin, ona ten rengini veren, rızkına aracılık eden toprağa çekivermiş bakışlarının yönünü. Hafif kambur belinden sanki hep sırt ağrısı çekiyormuş izlenimini veriyor bana.
92 
 Yaramaz İsmail Abi  (Kâmuran Esen)

Hayali cihan değer anılar.........
93 
 Yusuf'un Şarkıları  (eylül)

Apansız bir bakışın kuyusuna düşer ya insan, kaybolmuş bir ruhun karmaşık labirentinde bulur kendini. Öyle tarifsiz ve dehşetli bir boşluk ki gördüğü, kaçıp gitmek ister, kıpırdayamaz. Sonra gölgelerin arasından ilahi ışığı fark eder, bir "hoşçakal" fısıltısıyla kayıplara karışan ruhun ışığı. Boşluk darmadağın olur...
94 
 Avni İle Bayramlaştık  (Hakan Yozcu)

Her sene yılbaşlarında hindiler, tavuklar kesiliyor. Bu hindiler, tavuklar hayvan değil mi? İspanyada matadorların katlettiği boğalar ve kafası çekiçlerle patlatılarak avlanan fok balıkları, Çin’de kesilen köpekler hayvan değil mi? İnsanlık tarihi boyunca hemen bütün dinlerde kurban uygulaması mevcut olmuştur. Aralarında biraz farklılıklar bulunmaktadır ama yine de kurban sürüp gelmiştir
95 
 Düşen İlk Yağmur  (Hakan Yozcu)

Ben, çok severdim ilk düşen yağmurdan sonra etrafa yayılan toprak kokusunu… Başka bir kokusu olurdu. Beni alır, farklı dünyalara götürürdü hep… Mis gibi gelirdi bana… “Toprak kokuyor” derdim hep. Dışarı çıkar bu kokuyu sonuna kadar teneffüs ederdim.
96 
 Eşek Anırır Biz Ağlarız  (Mehmet Önder)

Bilirsiniz, kulağı duymasın etmek, diye bir deyim vardır; satılacak ya da kurban edilecek hayvanın yanında konuşulmaz. Hayvan anlar da canına mı kıyarmış, yoksa üzüntüsünden mi ölürmüş bilinmez, sonu iyiye varmazmış.
97 
 Bill Clift'in Karısının Anlatacakları Var!  (ömer kırat)

Sanayi Devrimi, yaşlı bir kadının hatıraları, bir icat ve yitik bir koca... Tam size göre!
98 
 Seyyar Sevici  (Ersin KURT)

Yaz aşklarına mizahi açıdan yaklaşan ironik bir hikâye.
99 
 Yengem  (Gürcan Erbaş)

Bugünün çocukları yarının büyükleri olacağına göre onlara anılarımızı öyküleştirmenin gereğine inanarak ...!!!
100 
 Balkonlu Ev...  (Kemal Yavuz Paracıkoğlu)

İncikköy’den Eskişehir’e taşınacaktık, benim için yeniden dünyaya gelmek gibi bir şeydi bu. Eskişehir Sütlüce semtinde ki bir ara cadde üstünde, dört katlı bir kâgir binada ev tuttuk. Köydeki evden eşyaları bir traktör römorkuna doldurduk, yola çıktık. Yolculuk boyunca ben, römorkun arkasında oturdum, gözüm eşyalarda, içlerinden düşen olursa traktör sürücüsüne seslenip durdurmak için. Eşyalar da elle tutulur bir şey olsalar bari…

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 
31 32 33  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Nuri Dayı
Kamil Erbil
Öykü > Anı
Kemer
Timur KOHEN
Öykü > Anı
Torunum
Kamil Erbil
Öykü > Anı

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.