..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doğmuş insanlar tarafından savunuluyor. -Ronald Reagen
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Anı
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Elif ve Nun
Osman Akçay
Şiir > Tasavvuf

Kırağı düşmüş çiçekler nem kokar, Bilirsin. Dünya bana şuan, Mavi Marmara gemisini bekleyen, Duvarları nemli bir mahpushane; Gazze şeridinde. Ama ben, Rotamı Aşdod’a çevirmedim. Bandıramda Komorlar yazıyor diye, Ne sandın? Kalbimi yaran, Ürettiğin depremlerden sarsılmadım. Ardından oluşan tsunamiler, Okyanusların tuzlu sularını taşırsa da, Benekli sırtlanlarla kaplı karalara doğru. Yatağından taşmadı nehrim. Boranlar esip dur

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Anı
461 
 Bedenim Beyrut , Kalbim İstanbul Bölüm 1  (kuzey darıcı)

"yani tarzan ruhlu bir benliğe doğranmış selülozun yaşayanından daha değerli olduğunu anlatmak çok zordu, çünkü kitabın-kalemin hala fotosentez yaptığını ispatlamaları gerekiyordu"
462 
 Kör Bir İnsanın Son Dileği  (hülya)

Yaşanmış bir olaydr.Elimizde olan herşeyi kaybettikten snra anlıyoruz.Ne de olsa çiğ süt içmiş insanoğlu...Davrnışlarımız farkına varmadan sergiiyoruz..Düşünmeden..daha sonra herkes kayboluyor aniden...İşte o zaman alıyoruz hatamızı ve iş işten çoktan geçmiş oluyor...
463 
 Eskimiş Bir Hesap ve Çürük Portakallar.  (ihsan alaittin bilgen)

Alacaklısına Şahin; borçlusuna Kumru takliti yapan Mihverli Papagan'lar ve Çürük Portakal'lara ithaf edilir.
464 
 Saide İle Tek Başına…  (Kemal Yavuz Paracıkoğlu)

Namık ile arkadaşlığımız okul dışına da taşmıştı. Nazmi, bizimle gezip tozmak yerine yurtta/okulda kalıp ders çalışmayı tercih ediyordu.
465 
 Şiddete Merhaba  (Y. Kemal Erener)

İlk şiddetle tanışmam ilkokul dördüncü sınıfa rastladı. Akşam olmuş, yamak yenmiş, o tatlı aile sohbetleri başlamıştı. Televizyon gibi bir oyunbozan olmadığından...
466 
 Eski Bir Anı  (Salih Kurt)

Topladım bütün cesaretimi. Karanlıktan değil kendimden korkuyordum. İçimdeydi karanlık. Ay ışığı kapalı perdelere rağmen loş kılıyordu odayı. Ay tutulması olsa keşke dedim o anda. Hatta bir daha dönmemek üzere terk etse insanlığı.
467 
 Kim Bu Densiz?  (Ulaş Tuzak)

can sıkıcı meçhul cevapsız çağrılardan biri daha işte..
468 
 Cumartesi Yalnızlığı  (CUMARTESI)

Gelmiş tencere ekmeklerin hepsini tenceerinin içine doğramışlar Ata''yla.Rakıların hepsinide tencerenin içine boşaltmış.
469 
 Duruşma  (Ali Erasoğlu)

Geçmişte kalmış bir yargılama anısı...
470 
 Arkadaş  (Kemal Yavuz Paracıkoğlu)

Bayramın son günü madam oturmaya geldiğinde, Müslüman bayramında bayramlaşmaya gelen bir hıristiyanı sempatiyle karşılamıştık. Ne var ki, gelişinden çok geçmeden asıl niyetini ortaya koyunca, bu sempati anti sempatiyle yer değiştirivermişti.
471 
 Dosta Mektup  (Duygu AKBUDAK)

Ben çocukluğumun kokusunu özledim Melike. Yaşanan acılardan sıyrılmak için belki de, bir bisküviye ışıldayabilen gözlerimizi özledim, mutlu olabilmenin yalınlığını özledim.Çocukluğumun kokusuyla canımı yakan herkesi tek tek sabırla affetmeye başladım.
472 
 Bir Aşk Hikayesi  (adnan karakuş)

"Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar... Ne de şeytan bir günahı Seni beklediğim kadar!.."
473 
 Midye  (Nurten Turhan Yüksel)

“Benim içinse gelme” dedi adam.”Senin için geliyorum” dedi kadın.”Kendine kötülük etmiş olursun, çünkü görüşmeyeceğiz” dedi adam. Kadın ”onurumu ayaklar altına alıyor olsam da geliyorum” dedi.
474 
 Üç Kafadar  (Taner)

Vira Mavi: Çok az insan gece denize girip de deniz suyunu elleriyle okşayarak oluşan yakamozlara tanık olmuştur. Balıkçıların gece çektiği küreğin etkisiyle yakamozlar oluştuğunu biliyordum. Gece denize bakarken birtakım hareketlerin etkisiyle oluşan yakamozları gözlemlemiştim ama hiç içlerinde olmak aklıma gelmemişti.
475 
 Şu Bahçe Duvarlarının Ardında  (Selçuk KILINÇ)

476 
 Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü  (Mudi Beya)

Bir toplum ki çocukların, yaşlıların ve zeka engellilerin büyücek bir bölümü korumasız ve korunaksız... Ne geçmişleri var, ne de gelecekleri ama, bunları olağan bakışlarla izleyen toplumun geçmişini yaşlılar, geleceğini çocuklar oluşturmuyor mu? Bir de zeka engellilerimiz var, bunlar da çokluk yazgılarıyla başbaşa!.. Etiketsiz, hiyerarşik olarak hiçbir kariyeri ve üniforması, silahı, örgütü ve örgütlenme olanağı bulunmayan bu katmanlar toplumun öp öz malıdır... Bu mala sahip çıkmayan bir toplum maddi dünyasının elden uçup gittiğinin ayırdına vardığı için olsa gerek; umudunu cinlere, okumaya-üfürmeye , taşlara, duvarlara, çula, çaputa bağlar oldu!.
477 
 Dün ve Bugünün Anıları  (Yıldız L.Karakaş)

Çocukken ne zaman büyük olacağız diye düşürken, büyüğünce de keşke hep çocuk kalsaymışız dediğimiz çok olmuştur herhalde.Çocukluğun bu kadar çabuk geçtiğini düşünürsek çocuklarımızın, çocukluk etmelerine müsade edip, bu imkan nisbetin de olsa, onlara olanak sağlamalı, doğayla onları tanıştırmalı, onlara sevgi, saygı ve kibarlık kavramlarını öğretmeliyiz.Onlar bunu çocukken öğrenir, örf ve adetlerimizi bilirlerse yarınlarımızdan ne endişemiz olabilir...Mutlu, huzurlu, gülen ve güler yüzlü mutlu çocuklar, yarınların mutlu, düne dair güzel anıları olan, başarılı gençleri olarak karşımıza çıkacak ve bizleri aşacaklardır...Bütün yüzler gülsün, hiç solmasın...
478 
 Baraj Yolunun Karşısı  (eyyüp yıldırmış)

Baraj Yolu iki farklı dünyanın tam ortasında... Bir ekvator. Yolun bu yanı Rıza abinin dünyası öbür yan yavuklusunun. Rıza abim mahalledeki çay bahçesinin sahibi. Daha doğrusu babasından devir aldı, şimdi kendisi işletiyor. Uzun boylu, kalın kaşlı, ela gözlü bir yiğit. Saçlar daim taralı, üst dudakta Ayhan Işık vari bir bıyık artist gibi adam Rıza abim. Serde gençlik var. Başında da kavak yelleri...
479 
 Abdülbaki Gölpınarlı İle Söyleşim  (Emine Pişiren)

Odaya giren olmamıştı, ama ben bu kaba davranışa neden olan kişiyi tanımak için hızla kapıya yöneldim. Koridorda küçük bir kalabalık ve en önde yeni tayin olmuş albay, ardında ona yağ çeken her devrin adamı müdür yardımcımızı gördüm. Öfkeyle haykırdım: “Ayı olsa şu kapıyı çalmadan önce bir kükrerdi yahu! Bu ne kabalık!”
480 
 Yağmurun Sesi Hoş Gelir Toprağa  (Numan Kurt)

Yağmurun sesine bak

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 
31 32 33  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Nuri Dayı
Kamil Erbil
Öykü > Anı
Kemer
Timur KOHEN
Öykü > Anı
Torunum
Kamil Erbil
Öykü > Anı

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.