..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğru şeritte olsanız bile, olduğunuz yerde kalırsanız er geç ezilirsiniz. -Will Rogers
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Anı
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Ah Be Gülüm
Osman Akçay
Şiir > Aşk ve Romantizm

Kalp buz tutmuşsa Gökyüzünü siyah balonlar kaplar Mevsimin ne önemi var Ah be gülüm Ha güz olmuş ha bahar Yolunu kaybeden şaşkın kelebekler Isırgan tohumlarına konar Elin uzatsan hemen dalar Ah be gülüm Vuslat yeri ya gülistan olmalı ya lalezar Zifiri gecelerde Kapı pervazlarına ağ örer örümcekler Dingin dağ zirvelerinde bırakılmışsa korkular Ah be gülüm Yanımda olsan ne yazar olmasan ne yazar Yağmur yağmazken yanaklar ıslaksa

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Anı
141 
 12 Eylül ve Babam  (Şenol Durmuş)

Binlerce ev, iş yerleri, sokaklar, binlerce asker tarafından basılıyordu. Ahşap binaların kapıları dipçiklerle kırılıyordu.Yine kadınların, çocukların feryatları arasında erkekler pijamasıyla sürüklenerek sokağa fırlatılıyordu. On beş yaş üzeri bütün erkekler gruplar halinde toplanıyordu. Yerde tekmelenenler, postallarla, joplarla, dipçiklerle, dövülen insanlar eller havada olduğu halde yürütülüyordu. Kimse ne oluyor diyemiyordu. Bir şey sormaya kalkan anında tekmeyi, dipçiği yiyordu. Subaylar, sivil polisler, haykırarak emir yağdırıyordu.
142 
 Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :)  (Fuat Türker)

Biz küçük bir sahil şehrinde oturuyoruz. Ben henüz bebekken babam öğretmen olarak bu şehre gelmiş, sonra da buraya yerleşmişler. Denize yakın bir mahallede bahçe içinde bir evimiz var. Annem babam ve iki kardeşimle birlikte yaşıyoruz.
143 
 Acı Esintiler  (Necmettin Yalcinkaya)

İzmir 1 Nolu Sıkıyönetim Komutanlığı'nda süren davamız nihayet bir karara bağlandı. Hakkımda istenilen 5 yıllık ceza da onaylanmış oldu. Ama avukatlarımız temyize başvurdular. “Sonuçlanması birkaç yıl sürer…” dediler.
144 
 Eleman Aranıyor - 3 (Son Bölüm)  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Bu öyküdeki olaylar yaşanmış gerçeklerdir.Şahısların isimleri ise tabii ki değiştirilmiştir...
145 
 Babam…  (Kemal Yavuz Paracıkoğlu)

Babam, her sabah pırıl pırıl tıraşını olur, öyle çıkardı evden; bir kere bile kirli sakalla golaştığını görmedim onun.
146 
 Kırmızılı Ev  (Mehmet Sinan Gür)

İlkokul iki veya üçüncü sınıftaydım. Okumayı öğrenmiştim. İlk heveslerimden biri, her çocuk gibi resimli kovboy kitapları okumaktı.
147 
 Sevgi Dili  (Çiğdem Narter Birced)

Sevgi ve teknoloji iki farklı sözcük gibi görünse de aynı misyonu üstlenebilirler mi ? Zamana, yıllara ve tüm uzaklıklara rağmen bizleri yakınlaştırabilirler mi ? Gelin bunu birlikte keşfedelim...
148 
 Sevgiliye Mektuplar 1 - Sızı  (Arda Edip)

Şimdi başka ellerdesin. Başka gözler bakıyor sana. Başka dudaklar öpüyor o gelinciğe dokunur gibi ürkek ve çekinik dokunduğum, kendimden bile sakındığım tenini. Başka eller dokunuyor sana, başka tenler.
149 
 Zeynep Aba - (Çamur'dan Ahlaklar)  (Alper AKARSU)

O gece içki içmiş,sarhoş olmuş.Kerem bağırıyor: '-Ulan siz birisini iki kişi beceriyorsunuz!!Gün gelecek ben ikisini kendim becereceğim!'
150 
 Bir Anı Defteri Buldum - 12  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Sokağı bulmam zor olmadı. Çok sevimli bir yer gibi geldi bana. Araç trafiğine kapalı olması hoşuma gitti. Sol tarafta standlar kurulmuş.O nedenle yol daralmış. Takı malzemelerini; cam, tahta, gümüş ve bakırdan yapılmış eşyaları, resim tablolarını, meyve şekli verilmiş güzel kokulu sabunları seyrederek yürüdüm. Fal ve nargile kafeleri gözüme çarpan diğer görüntülerdi. Ellerinde dershanenin verdiği kitap ve testler bulunan öğrenciler bir anda sokaktaki kalabalığı artırdılar. İnsanlara temas etmeden yürümek imkansız hale gelmişti. Ancak, randevu yerine de gelmiştim.
151 
 Seyfi'nin Maceraları 1 (Yetiş Dayı)  (Sinan Yıldırım)

Seyfi bir gün istanbuldaki bir arkadaşının düğününe gitmek için yola çıkar ve 4-5 saat sonra hapse girmenin eşiğinden kurtulduğu ve bir daha asla geri dönmek istemedi o büyük şehre varmıştı. Aklına yaptığı hataların yanında nasıl eğlendiğide geldi çünkü Seyfi eğlenceyi çok severdi ve eğlenirken para harcamasınıda. Her türlü pis işi yapmıştı hemen hemen ve sonra aklı başına gelip köyüne dönmüştü ve köyündede pek doğru durmuyordu ama yinede bu şehirde yaptıklarının onda birini bile yapmıyordu.
152 
 Ağaç Tekerlek  (Halife Bozbayir)

Yıl 1970 Mevsim ilkbaharın en güzel günleri havada güneş, toprağı ısıtmakta topraktan yükselen buharlar havaya mis gibi toprak kokusu salmakta, nevruz ve çiğdemlerin kardan sonra uyanışı ve çiçekleri ile dünyaya tekrar merhaba dedikleri güzel bir bahar günü idi.
153 
 Hamam Sefası  (Simten K. Ataç)

Kurnadan aldığı bir maşrapa kaynar suyu göbek taşına boca edip deriden yapılmış göbek taşı yastıklarını atıyor ortaya ve bize “Yatın!” diyor. Hayatımda ilk defa bu kadar buyurgan bir ses ve tavır ile karşılaşıyorum ve kuzu kuzu bu aldığım emre itaat ediyorum.
154 
 Melek  (eylül)

Onu ilk gördüğüm anı hatırlıyorum; kıpırtısız yatıyordu sağımdaki karyolada. Yatan bedeniydi, kendisi ise dolanıp duruyordu üzerinde...
155 
 Madam...  (Kemal Yavuz Paracıkoğlu)

“Tanrı veriyor.” “Bize niçin vermiyor da, sana veriyor? Bizi başımız kel mi?” Gülerek karşıladı bu sorumu. Sonra, “sizin Tanrı başka, bizim Tanrı başka… Sizi Tanrı, Allah… Sizin Allah babanız cimri, bizim Tanrı cömert…” Kafam öyle bir karışmıştı ki, şapşal şapsal baka kalmıştım
156 
 Binboğa Köyü  (Hakan Yozcu)

Dedeme "Gara Meme" derlerdi. Biraz kısa boylu, esmer, yağız bir adamdı. Güçlü kollara sahipti. Pazıları o yaşta bile kaslıydı. Ayağında hep Adana Şalvarı vardı. Ayaklarında, o döneme has, kara lastik ayakkabı bulunurdu. Üzerinde kareli bir gömlek, başında da yünden yapılmış bir takke olurdu. Pek konuşmayı sevmezdi. Ama çok çalışkan biriydi. Evin arkasındaki 1-2 dönüm yeri eker biçerdi.
157 
 Son Dua  (Hakan Yozcu)

Artık kapılar açıldığı için Rum tarafına rahatça geçebiliyorlardı. Aslında gitmeyi çok sevmiyordu; ama nedense içinden de hep gitmek isteği geliyordu. Sanki oralarda yıllar önce kaybettiği bir şeyleri bulacak gibi hisse kapılıyordu. Bir umut taşıyordu içinde. Ne olduğunu bilmediği, görmediği bir şey tasarlıyordu hayalinde. Bazen gözlerinin önüne birini getiriyor ama kim olduğunu kendisi de kestiremiyordu. Puslu, sisli bir görüntü içinde iri yarı, dev gibi birini görüyordu sanki…
158 
 Bir Anı Defteri Buldum - 13  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Israrlar bir ara o kadar çok arttı ki ölmesine üç gün kala gitmek zorunda kaldım. Bitmişti. Bedenen ufacık kalmıştı. Yüzü kirli sarı bir renkteydi. Beni görünce yüzü ağlama-gülme karışımı bir hal aldı. Benden defalarca özür diledi. Onu affetmem için yalvardı. Yakında öleceğini bildiğini ama bu vicdan azabı ile öteki dünyaya gitmek istemediğini söyledi. Benim çok katı bir insan olduğumu düşünebilirsiniz. Ancak ben Kenan’ı affedemedim. Yaşadıklarım gözümün önünde canlanınca, bunu yapamayacağımı anladım. Keşke, affedebilseydim, keşke öylesine yüce bir gönüle sahip olsaydım…
159 
 Çobanın Islığı - Fizzıka Şıvin  (Erdal GEÇER)

çadıryeri köyü çoban geleneği ve köyçabanı Hasan amca
160 
 Bir Anı Defteri Buldum - 14  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Ben Aydın’ı görür görmez ona aşık oldum, vuruldum, çarpıldım gibi ifadeler söylesem bu yalan olur. Çünkü ben Aydın’a aşık olup olmadığımı hâlâ bilmiyorum, ama onu sevdiğimden eminim. Evet, onu çok sevdim, çok…

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 
31 32 33  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Nuri Dayı
Kamil Erbil
Öykü > Anı
Kemer
Timur KOHEN
Öykü > Anı
Torunum
Kamil Erbil
Öykü > Anı

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.