Güzel birşeyin fazlası harika olabilir -Mae West |
|
||||||||||
|
Asansördeki Kadın, isimli mini hikayeme hoşgeldiniz. Taşıt yolculuklarım hep maceralı olur. Bu seferki serüvenim otobüs, metro veya dolmuşta değil bildiğiniz asansörde. Diyeceksiniz asansör bir araç ne zamandan beri taşıt sınıfına girdi. Bir kattan diğerine ulaştırmıyor mu ulaştırıyor işte. Tek bir farkla şoförü, makinisti, kaptanı yok. Bana göre o da taşıt bazen insanlı bazen de yüklü. Bugün metrodan iner inmez her zamanki gibi asansöre yöneldim malum dizlerimde problem var. Genelde bu asansörlere benim yaş kuşağı ve üstü en az 4 veya beş kişi biner, tekerli sandalyeli vatandaşlarımıza öncelik vermek şartıyla. Her ne hikmetse bu sabah tek başıma bindim. Başka kimse olmayınca hemen çıkış butonuna basıp aynada kendime baktım ve saçımı düzelttim. Bu süre zarfında asansörün çoktan üst kata çıkması, otomatik kapının açılması ve dışarı çıkmam gerekiyordu. Tekrar butona bastım yok arkadaş tık yok. Sakin ol dedim kendime. Asansörün arızası halinde aranacak telefon numarasını güzelce aradım. O da ne telefon çekmiyor! Çünkü yerin altındayım doğal olarak aradığım yetkiliye ulaşamıyorum. Kendimle konuşma seansımı artırdım. "Az sakin ol, camlı asansördesin ve dışarıdan görünüyorsun kabak gibi, sen de dışarıyı görüyorsun ayna gibi. "Hadi bakalım göster kendini Aysel". Metrodan inenler, metroya yeni binecek olanlar sabah telaşıyla hızlı hızlı altyazı gibi gözlerimin önünden kayıp gidiyorlar. Kimse asansöre bakmıyor. "Ne talihsizim, bugün hep genç kuşak dolu onlar da doğal olarak asansöre ihtiyaç duymuyor. Aksilik bavullu biri de geçmiyor". Kendimi bir an cam bir kafesteki sirk maymunu gibi hissettim. Tek fark, onu özellikle görmeye gelip fındık, fıstık atıyorlar bana bi zahmet dönüp bakan yok. Orkestra şefi gibi mi dersiniz, trafik polisi gibi mi dersiniz çeşit çeşit el kol hareketi yapıyorum, cama vuruyorum içerden ses gitmiyor ki kimse oralı değil. O da ne genç bir bayanla uzaktan gözgöze geldik. Gel işareti yaptım elimle. Galiba beni deli sandı ve gelmedi. Araya başka hareketler de ilave ettim asansör çalışmıyor, ben kaldım içinde demek adına. Sanırım tiyatral yeteneğim yok ki biraz uzun bakıştık. Neyse adım atmaya başladı bana doğru şükür. Dışarıdaki düğmeye basmasını istedim ama maalesef basmasına rağmen açılmadı. Yani anlayacağınız içten, dıştan kilitli haldeyim. Bayan, sağa sola bakındı. Gözleri bir görevli aradı ama aksilik kimse yok. Bayan gözden kayboldu. Canım sıkılmaya başladı iyice. Hareketlere devam... Şükür bu kez bir genç delikanlı gördü beni ve geldi asansöre doğru. Cep telefonuna bir şeyler yazdı ve bana çevirdi ekranı. "Merak etmeyin. Yukarı çıkıp, haber vereceğim". Bendeki rahatlamayı size tarif edemem. Esaretten, özgürlüğe az kaldı. Işık göründü. Biraz daha bekledim. Gelen, geçeni izledim komik ama yine herkes kendi telaşında. Neyse bir güvenlik görevlisi geldi. Sonra iki kişi daha. Birinin elinde anahtar vardı. Üst köşeye doğru uzandı fakat anahtar kapıyı açmadı. Sigorta attı bir de. Süre uzadıkça canım daha da sıkılmaya başladı. Ne gıcık bir şeymiş asansörde hapis kalmak. Suçum günahım da yok. İşe geç kaldım bir yandan onu düşünüyorum. Sonra karar aldılar asansörün kapısını hep birlikte gerdirmeye çalıştılar. Birinci, ikinci, üçüncü hamle derken son denemelerinde "Abla hemen çık", dediler. Öyle bir çıkışım var ki. Zaten içeride bir saniye daha kalmaya tahammülüm kalmamıştı. Teşekkür ettim görevlilere ve doğru yürüyen merdivenlere yöneldim. Hayata kaldığım değil serbest kaldığım yerden devam ettim. Ne yalan söyleyeyim güne böyle başlangıçlar hiç sevimli değil. Ama herşey bizim için. Dilerim kimse kısa süreli de olsa asansörde kalmaz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Aysel AKSÜMER , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |