• İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
621
|
|
|
|
|
Annem mutlu görünüyordu; hepimize gülücükler dağıtarak tek tek baktı, sonra da bir soru sordu:
- Demirli bir şey değil miydi o? |
|
622
|
|
|
|
|
Eşim odaya girdi, elinde bir kağıtla geri döndü kağıdı uzattı. Bir de ne göreyim doğalgaz faturası ve dörtyüz liralık makbuz. Elim ayağım her tarafım titremeye başlamıştı. Sakinliğimi korumalıydım. Derin bir nefes alıp çarpıntımı hafiflettikten sonra sakince sordum:
|
|
623
|
|
|
|
|
Bunların da tek kusuru adımı bilememeleri. İkide birde de susayıp "Gapısında gara köpek bağlı evin çocuğu" diye bağırıp duruyorlar. |
|
624
|
|
|
|
|
.... buzdolabında soğuk bubi tuzağı takliti yapan soda şişesi olayını... |
|
625
|
|
|
|
|
İşte bunun için geldim avukat bey. Bu borçtan kurtulmanın usûlen bir yolu yok mu?” |
|
626
|
|
|
|
|
Kıvırma, de. Öde paramı, de. Karı doğuruyor, de. Kavun bekler, de... |
|
627
|
|
|
|
|
- Allah bağışlasın. Yeğenimiz bir tane mi efendim?
- Yok, üç tane.
- Oh oh oh! En ideali efendim, en uygunu. Malumualiniz devlet katında makbul olan sayı da üçtür efendim.
|
|
628
|
|
|
|
|
Gazete haberi; Türk erkekleri üzerinde bir araştırma yapılmış, sonuç: Esmer, etobur, bıyıklı. |
|
629
|
|
|
|
|
Hiç birini istemeyince “Canın ne isterse ondan alayım” dedim; hiçbir şey istemem anlamında elinin dışıyla öte götür işareti yaptı. Ardından uzunca bir “off!” çekti; “Batsın bu dünya!” diye de ekledi.
Ama bu da olmadı ki:
- Dur anacığım, dedim, dur. O dediğin arabeske girer. Hiç olmaz. Bu gidenliklerden olmalı, türkü olmalı. Sana bir “Devrent Deresi” asılıvereyim mi şöyle, şifa niyetine?
- !
|
|
630
|
|
|
|
|
Ertesi gün işe elinde eski bir gazete parçası ile geldi. Sözde Amerikalı bilim adamları sigaranın kanser etmediğini söylemişler. Bunlar sömürgelere sigara satan şirketlerin aylıklıları olmalı, ama onun işine geliyor; “Hastalanmazsın, korkma” demek istiyor
|
|
631
|
|
632
|
|
|
|
|
Küçüklerden, yerli malı haftasının dışalım ürünü çikolata, kola gibi gıdalarla kutlandığını duymak beni hem üzdü, hem de o yıllara götürdü. |
|
633
|
|
|
|
|
Kişiliğiyle hiç uyuşmayan bir isim taşıyan kahramanımızın adını alışını anlatan ve anlatırken de, toplumumuzdaki traji-komik olaylara atıfta bulunan bir öyküdür, "İroni" |
|
634
|
|
|
|
|
Ufuk bey, alışıncaya kadar yoklaya yoklaya oturdu.
|
|
635
|
|
|
|
|
Erkekler kız arkadaşlarının annesi ile tanıştığında nedense hep bir iltifat etme gereği duyarlar |
|
636
|
|
|
|
|
- Size şeker, pirinç takdimetmiş miydik? Harçlığınız var mı? Malum, hizmette sınır yok. |
|
637
|
|
|
|
|
"Yıl uğursuzun heriiif" dedi karısı, "Yıl uğursuzun!" |
|
638
|
|
|
|
|
"Ben, şimdi yanlış bir uçağa mı ağladım?" demez mi anam.
|
|
639
|
|
|
|
|
Bu sinmiş tavırlar da “Devlet malı deniz …”ci zihniyeti daha bir cesaretlendiriyordu. |
|
640
|
|
|
|
|
Ne dersiniz şimdi bu adama? Dedesi Hakkı’dır, muharrem ayında doğmuştur, olmuştur Muharrem Hakkı. Şimdi bunun için kavga mı edeceğiz?
|
|
Anasayfa
