• İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
101
|
|
|
|
- Ünlü İş adamı İsmail Kalıngöbek ile birlikte olduğunuz söyleniyor, bu konuda neler söyleyeceksiniz?
- Ne birlikteliği yahu! Biz sadece arkadaşız, hatta kardeşiz, kardeşten de öte yaaaniii!
- Ama geçenlerde çok lüks bir lokantada baş başa yemek yemişsiniz... Gözlerinizin içine içine bakıyormuş İsmail Bey o sırada...
|
|
102
|
|
|
|
Yuro Bacı da dertliydi bu konuda. Sanki ona farklı mı davranıyordu bu insanlar. ’’Aaaaaah Dolares ah! Sanki ben senden farklı mıyım? Aynı durumlar benim ve hem cinslerimin başında da var. Benim hemcinslerimi de kullanıyor bu vahşi, hain, nemrut insanoğlu, hemcinslerimi her türlü kirli işlerde kullanmakla kalmıyorlar, bir de çok güzel işler yaptıklarını dünyaya ayar verdiklerini zannediyorlar haspalar.’’ |
|
103
|
|
|
|
Geçenlerde oturuyorum odada, gazete okurken bir bakayım, şu televizyona göz gezdireyim dedim. Haberler, haberlerde de siyasi miyasi bir şeyler... Bu hemen isyan etti ’’Yeter be gardaşım bıkmadın mı bu siyasileri izlemekten.’’ dedi... Bana zaman zaman ’’Gardaşım.’’ der... Şaşırmayın canım, sizin ayak başparmağınız da size gardaşım ya da aşkitom hatta canımın içi gibi başka bir şey de diyebilir. |
|
104
|
|
|
|
Fiyatları kaç liraydı, kaç kuruştu şimdi pek de aklımda kalmadı... Bir çok arkadaşımın evinde ciltler dolusu çizgi romanlar vardı... O yıllarda öyle bir güzellikti ki o çizgi romanlar, insan döner döner bir daha okurdu... Tabi bu arada bizler okul zamanı ders kitaplarının arasında gizli gizli okurduk. Babamıza yakalandık mı şaplağı yerdik kıçımıza, babamız elimizden alır, sonra da iş yerine götürür orada kendisi okurdu... Nereden mi biliyorum? Bir gün cumartesi günü tesadüfen dükkana gittiğimde, elinde okurken görmüş ve şaşırmıştım... |
|
105
|
|
|
|
Evet ilk ekstrem geldi... Üüüüüüf bu ne yahu! Bunların hepsini ben mi almışım? Almışım demek ki. Çok şaşırdım gerçekten. Hiç bu kadar ekstre geleceğini düşünmemiştim. Neyse hallederiz ya maaşımız ile... Aslanlar gibi işimiz var, çalışıyoruz birader. On günde süre vermişler ödemem için. Ne güzel, olmadı borç alırım, eşimden, dostumdan. Dur dur dur! Asgarisini öderim, bir ay atlatırım yahu! Zaman kazanırım. Aslan bankam o şansı da vermiş bana... |
|
106
|
|
|
|
Bu teşkilatta yer almak için yanar döner bir insan olmanız şart. Yağcılık, sahtekarlık vasıfları şansınızı yükseltir. Ayrıca sesinizin gür olması, kuvvetli alkış yeteneği ve slogan atmanız şart. İyi bir insan olmanızın, dürüst olmanızın hiçbir önemi yok. Aksine kapı dışarı edilirsiniz. |
|
107
|
|
|
|
M.Ö. yani milattan önce 11. yüzyıla kadar gittiği, oradan gerisin geri döndüğü, rivayet edilir bu kulak memesi kıvamı tanımlamasının... Bunu arkeologların yaptığı kazılarda ele geçirdikleri taş tabletlerin çözümlemesi sonunda bilim dünyasına kazandırdıkları söyleniyor... Tabi o zaman ki doğa şartları biraz daha sert olduğundan, o devirdeki kulak memesi kıvamının da bu günkü kıvamdan biraz daha sert olduğu biliniyor..
|
|
108
|
|
|
|
Bir de kabak çıktı mı karpuz, o zaman işte insanın başından aşağıya kaynayan kaynamayan bütün sular dökülüyor. İyi de kardeşim zurnada peşrev olmaz ne çıkarsa bahtına, karpuzda da durum aynen böyle billahi... Hayır elime alıyorum karpuzu, tık tık vuruyorum, ne iş oğlum kabaksan söyle diyorum, onda tık yok. |
|
109
|
|
|
|
Hayatı yeterince ciddiye almak; ancak bazan da "ti"ye almak gerekir. Hele hele insanın kendisini "ti"ye alması büyük bir erdemdir. |
|
110
|
|
|
|
Kuru sezbzeci de her şeyi Perinçek’ten biliyor:
-Kapısına dört kilit birden vurdular, o da yetmedi. Namussuz, içerden içerden yıktı güzelim hökûmatı!
|
|
111
|
|
|
|
Önce çamaşırlar, çamaşır makinesinden itina ile çıkartılacak. Bu arada hanıma saçma sapan bir espri yapılacak. O da şöyle ki ’’Geçenlerde katıldığım çamaşır makinesinden çamaşırları çıkartma Balkan Şampiyonasında altın madalyayı yine ben götürdüm.’’ Tabi hanım buna gülmeyecek ya da yarım ağızla bir tebessüm bırakacak ortaya zoraki... Maksat Kocası ki bendeniz oluyorum, üzülmesin... |
|
112
|
|
|
|
Bizim mahallenin küçük zibidilerinden Burakcan çok akıllı cin gibi bir bebe... Geçenlerde yolda rastladım. Ne var ne yok dedim. İyiyim sağ ol Ahmet Amca, sen nasılsın? ''Epeydir görünmüyordun, yeni yeni icatların da var mı bu sıralar?'' Hemen cevap verdi kerata... ''Olmaz mı Ahmet Amca olmaz mı?'' Nedir, ne değildir derken ağzında ki baklayı çıkarttı... Baklayı da hiç sevmem ama bakalım nasıl bir bakla çıkartmış...
|
|
113
|
|
|
|
Gelip yerinde keşif yaptı. Ardından "Allah kahretsin!" diye hayıflandı, "Gitti gene iki yüzlüğüm!" |
|
114
|
|
|
|
- Selam Zırt Banklı kardeşlerim ben geldiiiim...
- Ne iyi ettiniz de geldiniz.
- Göreceğiz bakalım...
- Biz hep yanınızdayız.
- İyi o zaman ben sizden bir dönem tüketici kredisi kullanmıştım.
- Aman aman ağabeyim ne güzel etmişsiniz.
- Hem de sizden emekli maaşı alıyorum.
- Oh oh ne ala ne ala... Emekliyorsunuz demek... |
|
115
|
|
|
|
-Dönmedi, diyorum sana arkadaşım. Bak, bugün son kez söylüyorum: Senin avukatın sattığı dava hâlâ temyizden dönmediii! |
|
116
|
|
|
|
Başımızda kavak yelleri ile daha bir sürü ağacın yelleri esiyor. Ser de delikanlılık da var. Hem de mevsim bahar. Ne de zor ders çalışıyor insan. Sabahçıyız lise de, öğleden sonralarımız boş, az ders çalışıp kaçıyoruz dışarıya, tünel kazmadan, annemizin serzenişlerine aldırmadan. Bizim gibi evden sıkılıp firar eden kızlarda varmış meğerse de haberimiz yok, sonradan haberimiz oldu tabi... |
|
117
|
|
|
|
Sizi hiç birine benzettiler mi? Bu öykünün kahramanı herkese benziyor... |
|
118
|
|
|
|
Hayatı "ti"ye alan, zekâ ürünü espriler yaratan Kırşehir'den yaşanmış espriler... |
|
119
|
|
|
|
Lakin bir de işin başka bir boyutu var. Esnaf iseniz, durumunuzda bir çoğuna göre iyi ise bir zamanlar, herkes gelir borç ister sizden. Daha doğrusu isterlerdi geçmişte. Şimdilerde ise çok zor borç istemek birinden, borç isteme canını iste; o derece... Ne siz isteyebiliyorsunuz, ne de sizden birileri isteyebiliyor, bahanesi de hazır''Ne parası abi senin memleketin durumundan haberin yok galiba, cebimde on beş lira para var, onun da on lirasını eve vereceğim, kalan beş lira ile iki gün idare edeceğim, bu süre zarfında da kuru ekmek yiyeceğim''. Bunu dediğiniz zaman, karşınızda ki adama, isterse başka bir laf etsin, şıppadanak kıçının üstüne oturuyor...
|
|
120
|
|
|
|
Bu arada bunları ben istiyormuşum gibi de üstüme atıyor:
-Burada adam açlıktan ruhunu teslim ediyor!
|
|