|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Sonra Bir Gün
Ahmet Zeytinci
Öykü > Gülmece (Mizah)
Bir varmış, iki yokmuş, üç varmış dört yokmuş, beşin bu işler ile hiç alakası yokmuş, beş o sırada senelik izindeymiş. Develer tellal, pireler berber iken, yavru pireler berber çırağı iken, hem develerin tellallığına hem pirelerin berberliğine, hem de yavru pirelerin berber çıraklığına itiraz çokmuş. İtiraz çoksa da hem develer, hem pireler, hem de yavru pireler hiç mi hiç umursamamışlar bunu. Masal bu ya, adı üstünde işte masal, sen de oku bakalı
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
121
|
|
|
|
- Bizim tuvalet kağıdı ihtiyacımızı karşılamak için Brezilya'da ki yağmur ormanlarından her gün yüzlerce ağaç kesiliyormuş... |
|
122
|
|
|
|
Bu yaşamımızın vazgeçilmez parçası, her şeyi biliyor, bilmediği bir şey yok. Topluyor, çıkartıyor, bölüyor, çarpıyor. Bilgileri sayıyor. İyi de kardeşim bu meret evimize girdiğinden beri hem vallahi hem billahi aile bağlarımız zayıfladı yahu! Sizlerde durumlar nasıl bilemem ama biz de böyle arkadaşlar. Biz dört kişilik klasik Türk ailesi diyebileceğimiz bir aileyiz. Anne, baba, bir erkek, bir de kız evlat. Bu görünüşte ve kullanışta harika alet sayesinde birbirimizin yüzünü evimizin içinde bile göremez olduk. Her şeyi sayıyor da bir bizi saymıyor. |
|
123
|
|
|
|
Zaten bildiğim kadarı ile Pitbull köpeklerini bağlamadan gezdirmek yasak... Çok saldırganlar.. Bebeler korkmuyor, ’’Nasıl oluyor?’’ dedim Levent anlattı ’’Abi gözlerinin içine içine bakacaksın ve patronun sen olduğunu hissettireceksin ona, yoksa sana da saldırır.’’ dedi... Tamam anladık da ben kendi işimde patronum, köpek patronluğu yapmadım ki nasıl yapayım? O da ’’O zaman fazla yaklaşma paçandan kapar ben bile kurtaramam seni.’’ dedi... |
|
124
|
|
|
|
Oyunun hiç bir özelliği yok aslında, en önemliside bu oyunda kazanan ve kaybeden yok. Uluçınar babaannem oyunu başlatmadan önce, iki iki ya da üç üç eş oluyoruz. Bir tarafta babannem, ben, babam. Diğer tarafta iki amcaoğlu bir de benim birader. Babannem baş parmağını kaldırarak, ortaya lafı atıyor.''Ha bunuda deyin bakayım kim tututu''. Karşı tarafta cevap hazır.''Ahmet tututu''.Babaannem lafa hışımla tekrar giriyor''O niye tututu''Karşı taraf cevap veriyor''Ya kim tututu''sonra yine restleşme''Bu sefer sen tututu''İşte böyle karşılıklı aynı kelimeler, aynı cümleler, konuşmalarda yer yer hızlanarak devam edip gidiyor. Sonuç; kazanan yok, gülmek var. Bir de ''El üstünde kimin eli var''oynardık, bunu da çoğunuz bilirsiniz zaten...
|
|
125
|
|
|
|
Eni iyisi mektup yazıp masanın üstüne bırakıp kaçmak. Mektup yazmayı da becermem ama bir seferlik katlanacağız işte ne yapalım... Kalem kağıt bulsam bir yerlerden, diyorum ki hemen de başlasam. Zaten o üç dört saat içinde işten dönmüş olur, gelince beni bulamasın.
|
|
126
|
|
|
|
Sıkıldım artık bu hazır mama muhabbetinden oysa ki annemin sütü ne güzeldi cokur cokur emip duruyordum, pek bir tatlıydı be! Biraz zaman geçsin yemeklerden de vermeye başlarlar bunlar bana. İyi de her yemeği de sevemem ki ben de minnacık bebeyim... |
|
127
|
|
|
|
Şimdi Azrail gelse yanına... Sana dese ki?' Mirza senin canını
mı alayım, karının mı yoksa çocuklarının mı?'' |
|
128
|
|
|
|
Akıllı makıllı değil telefonum. O zaman demek ki ben ondan akıllıyım. Öyle ya insanoğlu olarak o telefonu ben yaptım. Teşbihte hata olmaz, ben yaptım dediysem, siz de anlayın işte benim insan kardeşlerim alamanlar, ingilmanyalılar, amerikanyalılar, yaptı... |
|
129
|
|
|
|
- Yok abi, dibim uyuştu da üzerine afiyet! Dipnot da nerden çıktı? |
|
130
|
|
|
|
Üç arkadaş ortak sigaraya giriyorlar, ama pahalı sigara öyle basit bir şey değil 25-30 lira gibi bir fiyatı var. Otuz lira olsa üç arkadaş, içinde yirmi tane var, adam başı yedi tane sigara düşer, bir kişi altı alır, diğerleri yedi yedi alır cebine koyar. Hem de ciğerleri bayram eder, bu devirde pahalı sigara ancak böyle içilir... Ciğerlerinin bayram edip etmediği aslında şüpheli... |
|
131
|
|
|
|
Selamın aleyküm.
- Aleyküm selam.
- Buralarda ucuz bir otel filan var mı?
- Var hemşerim buraların hemen hemen hepsi otel.
- İyi midir o gösterdiğin otel. Senin memleket nere hemşerim?
- Ankaralıyık kardeş
- Ankara'nın neresinden?
Neresini söyleyeyim şimdi sana Ankara'nın...
|
|
132
|
|
|
|
Karagöz’e Mısır’daki amcasından bir sandık altın miras kalır. Bunun üzerine Karagöz yakın arkadaşı Hacivat ile beraber bir ticaret gemisine binip Mısır’a giderler. Miras işlemlerini hallettikten sonra yine bir ticaret gemisine binip geri dönerler. Ama Marmara Denizi’nde kürekçilerin isyanı sırasında su alan gemiden yolcular kayıklara binerek kurtulurlar. |
|
133
|
|
|
|
Çoğu zaman hoşuma gider onun üstünde sallanmak. Allah var o kadar otururum üstüne gıkı da çıkmaz. Af et be dostum, arkadaşım, can yoldaşım koltuk. Popomun ve de benim kahrımı çok çektin. Hele kuru fasulye filan yediğimde o mabadımdan çıkan kötü kokular için senden özür dilerim. Keyfim o kadar yerindeydi ki kalkıp da tuvalete gitmeye üşendim işte, kusura bakma... |
|
134
|
|
|
|
İsteklerimizin perde arkasında her zaman iyi niyetler yatmaz. Ve biz bunun farkında bile olmayabiliriz. |
|
135
|
|
|
|
Bizim hanım , zayıflamak için akapuntur
yaptıracakmış …
‘’ Aman dikkat et de , iğneler iştahını açmasın ‘’ dedim .
|
|
136
|
|
|
|
-Sayın Başbakanım, nerden baksanız siz ve 12 bakan arkadaşımızla bu adada mahsur kalalı 3 sene oluyor. Bence artık çoktan aramayı kesmişlerdir ve yeni kabine kurulmuştur. |
|
137
|
|
|
|
İş yerinde ticaretimizi sürdürürken illaki sinirlenmeler oluyor müşterilere... Ancak ticaretin en önemli iki kuralından birisidir ''Müşteri her zaman haklıdır.'' Hemen aklınıza gelecektir mutlaka, ikinci kural nedir diye? Durun canım acele etmeyin onu da söyleyeceğim, söylüyorum şimdi. İşte ikinci kural, müşterinin haklı olmadığı zamanlarda, başka bir müşteri haksız olan müşteriye hak verirse sonuçta ikinci kural gereği müşteri yine haklı çıkar. Yazıda da turada da hatta para dik gelse bile utanmadan sıkılmadan, haklıdırlar... Öyle dik gelen paralar varmış billahi... Ben de İnternet sitelerinin yalancısıyım... |
|
138
|
|
|
|
Bütün kedilerin adına konuşan Sarman ’’Biz kediler, kedicikler bu durumdan haliyle çok şikayetçiyiz kardeşler, herkes dönüp dolaşıp bizi buluyor, sonrada sermayeyi kediye yükledik diyorlar hem de yüklüyorlar, biz bu kadar ağır şeyleri, nasıl taşıyalım ağalar, miyav da miyav, miyav da miyav yahu biraz anlayış bekliyoruz.’’
|
|
139
|
|
|
|
Rahmetli babaannem çok sağlıklı bir insandı zamanında. Sekiz on yaşlarında namaza başlamış ve de ömrünün sonuna kadar; son bir iki senesi hariç beş vakit namazını kılmıştır. Dedem rahmetli, biz doğmadan çok seneler önce vefat etmiş, biz görmedik. |
|
140
|
|
|
|
Baba mesleği dedik ya, bayrağı babamızdan devir aldık, biz de çocuklarımıza zamanı gelince, gayet mütevazı bir şekilde devredip köşemize çekilmeyi de biliriz evvel Allah. Demek ki neymiş, bu bir bayrak yarışı, bayrağı yere düşürmemeli...
|
|
|
|