..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Güzel birşeyin fazlası harika olabilir -Mae West
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




13 Haziran 2011
Alnında Secde İzi  
Fuat Türker
Namazın, Allah’ın huzuruna çıktığımız an olduğunu her kıyamda hatırlayalım… Kur’an’da dikkat çekildiği üzere namazı “dosdoğru” kılalım. Çünkü dünyadayken Allah’a bile bile secde etmemiş olanlar, ne kadar isteseler de ahirette buna güç yetiremeyeceklerdir...


:ACID:
Hz. Adem(as) yaratıldığında, melekler Rabb’lerinin buyruğuna itaat ederek, kendileri tatmin bulmuş varlıklar olmalarına rağmen, tatmin bulmamış bir varlığa secde ettiler. Ancak kendisinin Hz. Adem(as)’den daha üstün olduğunu düşünen İblis, Allah’ın bu emrine başkaldırdı, Hz. Adem(as)’e secde etmedi ve isyankar oldu. Büyüklenerek isyan eden İblis’i, Allah lanetledi ve onun için sonsuz cehennem azabını takdir etti.

İblis’in büyüklenmesinin en önemli nedeni nefsinde gizlediği enaniyetiydi. Karşılığının sonsuz azap olması, enaniyet özelliğini içinde taşımanın insan için ne büyük bir tehlike olduğunu göstermesi açısından oldukça önemlidir.

“Göklerde ve yerde her ne varsa -isteyerek de olsa, istemeyerek de olsa- Allah’a secde eder. Sabah akşam gölgeleri de (O’na secde eder).” (Ra’d Suresi, 15) ayeti tüm canlıların Allah’a boyun eğip secde ettiğini haber verir. Güneş, ay, yıldızlar, dağlar, bitkiler, ağaçlar ve gölgeler de Allah’a tamamen teslim olmuştur. Ancak Allah karşısında aczinin bilincinde olmayan insan teslim olmakta direnir.

Allah’a teslimiyetin kanıtı olan namaz ibadeti Allah’a yakınlaşmak için önemli bir yoldur. Namaz, yalnızca Allah’ın hoşnutluğunu umut ederek, huşuyla Allah’ı zikrederek, samimiyetle O’na yönelerek kılınmalıdır. Kendimizi günlük olayların yoğunluğuna bırakacak olursak, gaflete kapılabiliriz. Ancak namaz, çirkin davranışlardan alıkoyduğu gibi, Allah’ın huzurunda sorguya çekileceğimizi, ölümün yakınlığını, cennetin, cehennemin varlığını ve Allah’ın sonsuz kudret sahibi olduğunu bize hatırlatır.

Allah, namazda yalnızca O’nu anmamızı, yüceltmemizi ve bütün noksanlıklardan tenzih ederek O’nu birlememizi buyurur. Namaz, Allah’a karşı aczimizi hissettiğimiz bir ibadettir. Rükûda O’na boyun eğer, secdede korkumuzu hissederiz. Allah’a yönelip dönmemizi sağlar namaz ve Yaratıcımız’ın sınırları içinde bir yaşam sürdürmemize yardımcı olur.

Namazla Allah’a yönelmek imanımızda derinliği, samimiyetimizi ve O’na olan yakınlığımızı artırır. Allah, namaz kılıp, Kendisi’ne yönelen kullarına rahmet kapılarını açar, onları kötülüklerden arındırır. Allah’ın dilemesiyle inanan insanın ahlakının güzelleşmesi, namazın çirkin utanmazlıklardan ve kötülüklerden alıkoyma özelliğinin tecellisidir.

“Müminler gerçekten felah bulmuştur. Onlar namazlarında hûşû içinde olanlardır.” (Müminun Suresi, 1-2) ayetiyle söz edilen huşu, Allah’a duyulan saygı dolu korkudur. Namaz, bu ruh halinde kılınmalıdır. Bilinçsizce, düşünmeden, yalnızca şeklen yapılan ibadetler, Allah Katında değerli olmayabilir. Yaptığımız ibadet Allah’a olan yakınlığımızı, takvamızı artırıyor, ahlakımızı güzelleştiriyor ve kötülüklerden engelliyorsa Allah’ın hoşnut olacağını umabiliriz.

Bediüzzaman, namazın önemini 4. Söz’de şöyle anlatır: "...namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır. Hem cisme de o kadar ağır bir iş değildir. Hem namaz kılanın diğer mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyyet ile ibâdet hükmünü alır. Bu sûrette bütün sermaye-i ömrünü (ömür sermayesini), âhirete mal edebilir. Fâni (ölümlü) ömrünü, bir cihette ibka eder (sonsuzlaştırır).

Namaz, müminlerle münafıkları birbirlerinden ayırır. Samimi müminler şevk ve istekle namaz kılarken, münafıklar, “Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı ancak çok az anarlar.” (Nisa Suresi, 142) ifadesiyle dikkat çekildiği üzere namaza isteksizce gelirler. Münafıklara has olan, namaza karşı bu isteksizlik ve üşenme gibi duygulardan titizlikle kaçınmamız gerekir.

Namaz, vakitleri belirlenmiş bir ibadettir. Özellikle sabah namazına kalkamaması nedeniyle kişinin ileri sürdüğü “yorgundum, uyanamadım” ya da “saatimi kurmamışım” gibi mazeretler, samimiyetsizliğini gösterir. Aynı kişiye sabah o saatte kalkması karşılığında, örneğin para verileceği söylense her türlü tedbiri alır ve saatinde kalkar. Samimi mümin namazını kaçırmaktan şiddetle sakınır, vaktinde kılar.

Namazı yalnızca görev gibi görmeyelim. Namazın, Allah’ın huzuruna çıktığımız an olduğunu her kıyamda hatırlayalım… Kur’an’da dikkat çekildiği üzere namazı “dosdoğru” kılalım. Çünkü dünyadayken Allah’a bile bile secde etmemiş olanlar, ne kadar isteseler de ahirette buna güç yetiremeyeceklerdir:

Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler. Gözleri ’korkudan ve dehşetten düşük’, kendilerini de zillet sarıp-kuşatmış. Oysa onlar, (daha önce) sapasağlam iken secdeye davet edilirlerdi. (Kalem Suresi, 42-43)

Yüce Rabb’imiz o gün yaşanacak pişmanlık ve azaptan esirgesin. Ve “…Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah’tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir…” (Fetih Suresi, 29) ayetiyle tarif ettiği alnında secde izi taşıyan müminlerden kılsın...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Gerçek Sevgili
Ne Kadar Aciziz!..
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur
İmtihan Olmasa?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]
Yalanın Rengi [Eleştiri]
Toplumda Yerleşik Kur"an Dışı Sözler - II [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Fuat Türker, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.