Şahin bakışlı, ahu gözlü, şirin davranışlı ve tatlı sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun |
|
||||||||||
|
Arkadaşlarımdan biri bana hayatın dilini çözemediğini, sanki etraftaki herkesin kendisinin hiç anlamadığı bir dilde konuştuklarını sandığını söylemişti. Bu benim de sık sık kapıldığım bir duygu olduğu için onu çok iyi anladım. Dürüst olduğunuz için aptal yerine konduğunuz, hayatı sadece eğlence yeri olarak görmediğiniz, maddi çıkarlarınızı ön planda tutmadığınız için enayi kabul edildiğiniz bir dünyaya ait olduğunuzu nasıl sanabilirsiniz? Çocukken bir film seyretmiştim beni hem çok huzursuz etmiş, hem de ekran karşısına çivilemişti, filmdeki adam sabah uyandığında kendisinden başka herkesin ters yürüdüğünü, ve en samimi olduğu insanların bile böyle yürüdüklerini, bunu doğru kabul ettiklerini görüyor ve hiç kimseye ters yürüdüklerini anlatamıyordu. İşte ben de bazı zamanlar o adamın yalnızlığını ve çırpınışını çok iyi anlıyorum. Hayatta yapılmaya değer ne var? İyi yapılmaya değer? Bunca insan içinde, yeryüzünde anlamlı birşeyler yapmaya çalışan, birşeyler olmaya çalışan kaç kişi var? Ve bunlardan kaçının niyetleri gerçekten safiyanedir? Bilirsiniz "Ameller niyetlere göredir." Edison elektriği keşfettiğinde bu buluşunun insanlığa neler getireceğini düşünerek vecde mi geldi, yoksa kazandıracağı paraları mı düşündü. Kayda değer birşeyler yapmış olmak için bir Edison olmak gerekmez mutlaka. Tarihe adınızın yazdırılması gerekmez, hem zaten kaçımızın bu şansı olabilir ki? İlahi düzenin bizden beklediği de bu değil üstelik. Kendi yaşantımızda başkaları için güneş olabiliriz. Bunu başarmamız da önemli değil, böyle bir amaç için çabalamamız yeterli. Allah dilerse başarıya ulaştırır. Asıl olan, başarıya ulaşmakla ilgilenmeyecek kadar kendini amacına adamış olmakta. Eğer başarıya ulaşmış olmakla haddinden fazla ilgilenirseniz, yapmaya çalıştığınız şey değerinden yitirir ve araç amaç halini almaya başlar. O zaman da insanlar sizi anlamadığında, kadrinizin bilinmemesine kızar ve korkunç bir yitiklik duygusu yaşarsınız. Bu durumda birilerinin size yaptığınız herşeyi takdir edilmek için değil, sadece yapmış olmak için yaptığınızı hatırlatması gerekir. Toplumsal düzen uyumlu olmaya bağlı olabilir fakat Bill Cosby' nin şu sözü de unutulmamalı "Başarının anahtarını bilmiyorum fakat başarısızlığınki herkesi birden memnun etmeye çalışmaktır." Bunun mümkün olmadığını da hepimiz biliriz. Yaptıklarınızdan memnun olmayacak birileri mutlaka vardır, sizin hakkınızda kaçınılmaz olarak konuşacak olanlar. İyi ya da kötü yorumda bulunacak olanlar. Hangi birine kendi işlerine bakmalarını söyleyebilirsiniz ki? Herkesi memnun etmek mümkün değil, kimin daha çok memnun edilmesi gerektiğine kim karar verecek? Size birşey söyleyeyim mi, hem zaten bu, sır da değil. Ben sadece kendi doğrularıma göre yaşamam gerektiğini anlayacak kadar büyüdüm. Çünkü sadece kendi yaptıklarımdan sorumlu olduğumu anlayacak kadar akıllıyım. Ne için yaşadığını bilen ve kendisine yaşama sevinci veren bir amacı olan sayılı insanlardanım ben. Allah'ım insanlara güvenmek niye bu kadar yıkıcı oluyor. Gariplik bende mi. Çevremde olup bitenler öylesine yabancı ki. Normal normlarına uymayan ben miyim? Garip düşünen, çok şey bekleyen ben miyim? Yine bu dünyaya ait olmadığım düşüncesi hızla benliğimi sarıyor. Geliyorlar. Herşey eskiye dönüyor. Bu sefer eskisinden de beter, çünkü yeni bir denemeden sonraki yıkılmışlıkla beraber. Yıktığım duvarlarımın hızla yükseldiğini hissediyorum, kötü olan ne biliyor musunuz? Bu sefer hiçbir şey yapamıyor olmam. Eskiden gururla karşılarında durduğum ve kontrolleri benim elimde olan duvarlarım bu sefer bana meydan okuyorlar ve ben ödüm koparak onların beni hiçe sayarcasına dış dünyayla aramda yükselişlerini seyrediyorum. Yeryüzünde yüzde yüz güvenebileceğimiz kimse yok mu? Allah'ım, yoksa yaşadıklarım Sen'den bana 'sadece bana güvenebileceğini anla artık' mesajı mı. Herşey hayal HERŞEY. Seni seviyorum Allah'ım ve sadece sana güveniyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Arzu Menteşeoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |