• İzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Şairler |
41
|
|
|
|
Mistik Doğu coğrafyasından cımbızla çekerek Kars’ı ve Kars’ın kültürel şahsiyetinde bizi, özümüzü, özümüzün kültür devlerinden birini mukayese yoluyla anlatmaya çalışacağım dilimin döndüğünce, edebî gücümün yettiğince...
|
|
42
|
|
|
|
16 Şubat'da 12. Ankara Kitap Fuarı nihayet başladı... Sitelerden de şahsen ve gıyaben tanıdığımız bir çok kalemşor, şair ve yazar arkadaşımda fuarda yerlerini aldılar... Gençleri ve çocukları fuarlarda görmek gerçekten sevindirici ve bir o kadar da umut verici bir gelişme... |
|
43
|
|
|
|
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar Türkiye’de “Eski İstanbul Kahvehaneleri”ne aydın, akademisyen, yazar ve şairlerin büyük bir ilgisi vardı. Özellikle Laleli’de ki; “Acemin Kahvesi” ve Beyazıt’ta ki; “Marmara Kıraathanesi” son dönem yazar ve şairlerin düşünce insanlarının uğradığı sayılı mekânlar arasında yer alırdı. |
|
44
|
|
|
|
Felâtun Bey ile Rakım Efendi’de, Rakım Efendi’yi, onun değerlerini, yaşama biçimini savunduğu için bağnaz bir Doğu yanlısı sayılmış Ahmed Midhat Efendi. Hatta Tanpınar, Ahmed Midhat’a bildiğin mesafeli duruyor. Eserden yola çıkarak, edebiyatımızın ilköğretmeninin hayata dar bir perspektiften baktığını ileri sürüyor. |
|
45
|
|
|
|
Okur Yazar Buluşması ve Kariyer günleri |
|
46
|
|
|
|
“ilk zevcim beni o kadar kıskanırdı ki güzel giyinmekten, şiir yazmaktan menederdi. hatta kirpiklerimin uzunluğu gözlerime pek letâfet veriyor diye kirpiklerimi keserdi. onun mumanaatiyle şiirde eski kuvvetim kalmadı.”
|
|
47
|
|
|
|
Her ne kadar Leo Malet gibi bir Fransız ustaya sahip olsa da kara roman, kara mizah daha ziyade Amerika’yla özdeşleşmiş türler arasında yer alır. Kara roman; klasik polisiyenin tersine, suçu istisnai bir hal olmaktan çıkarıp, toplumun geneline yayılmış bir karabasan olarak ele alır.
|
|
48
|
|
|
|
Ömer Akşahan gazeteciliğini, felsefesini, edebiyat dilini belirlerken insandan yana oluşun ölçütlerini yazılarına da yansıtıyor. |
|
49
|
|
|
|
İnternet her şeyde olduğu gibi yazarlık konusunda da bir çığır açtı. Daha düne kadar ülke genelinde irili ufaklı yüzlerce gazetede köşe yazarlığı yapanların sayısı 700 kadar iken bugün bu sayı internet gazeteciliği sayesinde nereye ulaştığı kestirilemiyor.
|
|
50
|
|
|
|
Bir ülkede bozulmadan aç susuz kalmak pahasına ille de bilim demek |
|
51
|
|
|
|
Geçen hafta pazar günü kitaplığımı karıştırırken Necatigil okumayı canım çekti… İnsanın canı yazar okumayı çeker mi? Yani âşıkların birbirini görmeyi canı nasıl çekebiliyorsa yazarı da pekâlâ çekebilir değil mi?
Her ne ise, yazarın kitaplığımda neredeyse bütün şiir kitapları varmış. Hangi ara almışım bu kitapları hatırlamıyor olsam da elimdeki tüm kitapları bir araya getirip her haftasonunda kendim için Necatigil okuma günü planladım hızlıca… |
|
52
|
|
|
|
Bir kitap ve bir şairden hareketle 80 sonrası şiirimize bir yaklaşım denemesi, değinmeler... |
|
53
|
|
|
|
Hesse'nin mektupları ve düşündürdükleri... |
|
54
|
|
|
|
Kıymetli bir dost, akademisyen, araştırmacı yazar, bunların ötesinde ve fevkinde bir gönül insanı olan Dr. Halit Ertuğrul’u bütün dinleyiciler pürdikkat dinledi. Ertuğrul’un sözlerinden daha çok; verdiği yaşanmış örnekler, hayattan getirdiği pratikler dinleyicileri etkiledi. Konuşması boyunca değişik yörelerden, yurtdışından ve kendisinden yaşanmış hikâyeler anlattı. Bu ibretlik anlatılar, yaşanmış olaylar olduğu için dinleyenlerin gözlerini yaşarttılar. Ben de çok etkilendim, duygulandım. Çünkü anlatılanların çoğu trajikti. Anlatılanların bazılarının başı dramatik, sonu mutlu; bazılarının başı mutlu, sonu trajikti. Bu güzel sohbetten herkes çok istifade etti. Dinleyicilerin çoğunun hayatında yepyeni ve tertemiz bir sayfa açıldı. Sohbetin en kazançlı tarafı da buydu zaten. Değerli gönül insanı Halit Ertuğrul’u tanımaktan ve onunla sohbet etmekten büyük haz aldım. Allah böyle insanların sayısını artırsın. Çünkü onlar bozulan toplumu düzeltecek gerçek mürebbilerdir.
|
|
55
|
|
|
|
Bu hayatta iki şeyi çok severim, birincisi; ruhum, özüm, kelamım, hitabım, canım, cananım, nigar yüzlü, Bestemin dudaklarından dökülen herhangi bir şiiri dinlemek, ikincisi kitaplığımdan elime aldığım o kitabı okumak…
|
|
56
|
|
|
|
Anlı şanlı poetikaları bulup okumak olası. Ben sizlere internette şiirleriyle tanıştığım iki ozan/şairin, güzelduyu yaratıcılığı sürecini, bunalımını, sancısını nasıl yaşadıklarını kendi dillerinden aktarmak istiyorum. İşte adeta poetika. Birlikte izleyelim:
|
|
57
|
|
|
|
Boş lafları satın alan ve ne konuştuğu hakkında en küçük bir fikri olmayan geveze insanları oldu bitti sevmem. Yani bana yapılacak en büyük işkence, herhalde çenesinin şirazesi kaçmış birini uzun süre dinletmek olurdu. Böyle birine katlanmaya mecbur kaldığımda ruhum daralır ve üstüme garip bir fenalık çöker. Daha da devam ederse oradan uzaklaşmak hatta kaçmak ve kaçarken de avazım çıktığı kadar bağırmak isterim…
|
|
58
|
|
|
|
Egolu yazarlar süslü cümlelerle halkla alay edercesine prim yapar. Leşe konan akbabalar gibi kavgaya tutuşurlar. Daha çok hangisi halkın gözünü oyacak diye. |
|
59
|
|
|
|
Kıymetli okurlarım Türk siyasi hayatının ve Türk Dünyasının en önemli fikir adamları arasında yerini alan Dündar Taşer, Türk milliyetçilerinin Türkmen ağası,dava ve gönül erini, vefatının 38 yılında kendilerini hatırlayarak ruhu şad olsun diyorum.
Dündar Taşer’in Büyük Türkiyesi’ni bende her Türk milliyetçi ve Türkiye sevdalısı gibi kütüphanemin en güzel yerinde tutmaktayım.Arada bir, hiç sıkılmadan tekrar göz attığım nadir kitaplar arasında yerini almıştır.Bu eser Türk milletine; rotası bozulmayacak bir yön vererek tarihe geçmiştir.
|
|
60
|
|
|
|
Sanat, hele de edebiyat ve şiir bizi alıp götürmeli, geniş ufuklar açmalı ruhumuzda, benliğimizde... Bunu başaramıyorsa, okunan bir şiir ya da nesir, sıkılırız hemen, hem yazıdan, hem de yazarından... Hatta ufak böbürlenmelerimize bile yol açar ''Pöh! Bu da neymiş ki ben bundan daha iyilerini yazarım bir kere.'' diye aklımızın köşesinden de geçirmeden edemeyiz... |
|