• İzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Şairler |
221
|
|
|
|
her yokluğun bir çok umudu vardır |
|
222
|
|
|
|
“Malatya ilim havzası” üyelerinden merhum Said Ertürk’ü ve mücadelesini öğrenmek için henüz mürekkebi kurumamış “Mehmet Said Ertürk” ile “Diz Çökmeyen Adam Ramazan Keskin Hoca” adlı kitaplar 30 Nisan–5 Mayıs 2013 tarihleri arasında Malatya’da açılacak olan Anadolu 2. Kitap Fuarında, Beyan Yayınları stadında okuyucuyla buluşacaktır. Meraklıları için belirtmiş olayım; Mehmet Çelen hocamla birlikte 3 Mayıs 2013 tarihinde, 14.00-18.00 saatleri arasında Anadolu 2. Kitap Fuarı’n Beyan Yayınları stadında düzenlediğimiz imza gününe siz değerli dost ve arkadaşları davet ediyoruz. |
|
223
|
|
|
|
Yanlış anlaşılmasın; bizim Necip Fâzıl’da Bergson ya da herhangi bir felsefecinin etkisi yoktur, olmamalıdır gibi bir iddiamız yoktur. |
|
224
|
|
|
|
Her yazar gibi Kafka da öldükten sonra birtakım iddialara maruz kaldı. Hepsinden öte, Kafka, ölümünden sonra tanındı. Nitekim, son zamanlarda özellikle Türk basınında yankılanan (asıllı ya da asılsız) iddialara ithafen... |
|
225
|
|
|
|
Edebiyat, yeryüzünde yaşanmış ve yaşanmakta olan farklılıkları özgün bir dille ve estetik kaygılarla bize sunar. |
|
226
|
|
|
|
taze nane kokulu kahvaltıları ve yaz kokulu uykuları düşledim birden... |
|
227
|
|
|
|
Elbette ki Uluslarası Niyazî Mısri Sempozyum’dan kastımız O’nu daha geniş kitlelere tanıtmak ve tanıştırmaktı. Lakin bu sempozyumda; -tebliğcilerin hepsi olmasa da- çoğunluk Mısrî hazretlerini bize yanlış tanıttılar…Tam olarak ifade edemediysem de, sanırım siz anladınız anlatmak istediklerimi…
Özet olarak anlatacak olursak; birileri bizden Niyazî Mısri’yi çalmaya çalıyor… |
|
228
|
|
|
|
Bundan yedi yüz yıl evvel,Söğüt’te temelleri atılan Osmanlı Devleti,altı asır gibi uzun bir zaman üç kıtaya hakim olmuş;onlarca değişik ırkı bünyesinde sükûnetle barındırmıştır.Fakat son dönemlerde zayıflama emareleri göstererek çöküşe geçmiştir. |
|
229
|
|
|
|
bu yazımda kitap okuma oranlarımız,gerçeklerimiz,sorunlarımız,yazara düşen görevleri kendimce yazdım ve bir çözüm yolu sundun umarım beğenilir |
|
230
|
|
|
|
kendi dünyasında sevgi durağı vardı ve o durakta beklemek bir şanstı... |
|
231
|
|
|
|
aşkı koyu bir sevdaya dönüştürmek de sizin elinizdedir... |
|
232
|
|
|
|
“İlim ve Hareket Adamı Mehmet Sait Ertürk (Şark Medreseleri Müderrisi)” adındaki bu kitapta, merhumun kronolojik biyografisinin yanı sıra, 1950 yılından bu yana Malatya’da ilmi ve fikrin gelişmesini sağlayan -yazarın sıkça ifade buyurduğu gibi- bu havzada yetişmiş fikir adamlarının anekdotları, sohbetleri, basından yayımlanan yazıları ve röportajları tarihi bir arşiv değerini taşıyor. |
|
233
|
|
|
|
Siz siz olun, müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkışmayın. Keloğlan masalındaki gibi; at’a et, it’e ot vermeye kalkışırsanız, yediremezsiniz.......
|
|
234
|
|
|
|
İki imge Güven Parkında, almışlar güneşi en duyarlı yerlerine, keyifle gelgit yaptırıyorlar mevsime.
|
|
235
|
|
|
|
senden kaçtıkça, sokak sokak saklandıkça, bir gölge gibi peşimdeydin hep... |
|
236
|
|
|
|
Yerinde duran sadece ayak kokusunu duyar ve daima sayıklar.Yürü git deliliğin dili olsun ağzında.Ve konuş durmadan; cümlelerle koş hayata.Ses getirsin kalem oynatmaların.Her kalem gıcırtısında kapılar aç; dünyayı yerinden oynat.Yürü ayak kokunu sadece çakıl taşları |
|
237
|
|
|
|
Bence yazarlar, içmeye devam ettikleri sürece, şişeleri satmalarında sakınca yok. |
|
238
|
|
|
|
Hangi çeşmenin girdabında ellerin su içmek niyetine sele tutuldu.Ve hangi nehrin akıntısında yüreğin duygulara boğuldu.Soluğunda çakıl taşlarının sertliği mi oluştu.Her nefes alışında yüreğine kayalar mı düştü ve neden böyle bir acıya dönüştün.Az daha bir ekmek adına buğday tarlalarına dil uzatacaktın.Ve kızarak ona buna gökteki bulutlara laf atacaktın. |
|
239
|
|
|
|
Aslında çok çabuk hazırlanırım, on bilemediniz on beş dakikada... |
|
240
|
|
|
|
Şiir bahçesinde esiyor yine esin rüzgarları.Kırılıyor en ince yerinden gül dalları.İnciniyor bülbülün ince dudakları.Öpmelerinden geriye bir yığın tarumar kalıyor.Ahhhh gül endamları yerlerde kan ağlıyor.
Yeryüzü sularını ince çizgiler halinde yaralarından süzüyor.Bir sancı halinde yayılıyor vadiler boyunca nehirler.Çocuklar suların debisinde |
|