• İzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Şairler |
161
|
|
|
|
“Anlayamadım beklide senin bana dokunuşunu
Ninnilerine kulak veremedim içten
Nur yüzünü geç fark ettim yüreğimde
Elinde olsa yine sever misin beni ANNE”
|
|
162
|
|
|
|
Ülkemiz insanının okumadığından bahsetmek, bunu yüzdelere vurmak, gelişmiş Avrupa ülkeleri ve Japonya ile kıyaslamak son yılların moda konularından biri haline geldi. Sanki yirmi, elli veya yüz elli yıl önce bu topraklarda çok okunurmuş da başımıza yeni bir felaket gelmiş gibi. Evet az okuyoruz. Ama sızlanıp durmak yerine bir yerden başlamamız gerekiyor. Başlangıç noktamız da kuşkusuz çocuklarımız ve gençlerimiz olmalıdır. |
|
163
|
|
|
|
Edebiyatımızın duayenlerinden Üstat Necip Fazıl Kısakürek bile bu gafletten kendini kurtaramamıştır.
Bakın bir şirinde ne der şairlerin sultanı:
“Sonsuzluk Kervanı, "peşinizde ben/Üç ayakla seken topal köpeğim!” diyor...
Hutbelerimizde bile şiirlerini okuduğumuz şairler sultanı böyle derse…
|
|
164
|
|
|
|
Bundan yedi-sekiz sene önce edebiyat ödülleri üzerine bir yazı yazmaya kalkışsam işim çok daha zor olurdu. Çünkü o zamanlar, bugünkü ödül dağıtım mekanizmaları üzerine biriken kızgınlığımı anlamsız kılabilecek bir içeriğe sahip en azından iki ya da üç “edebiyat ödülü” ve bu ödüllerin seçici kurullarında da yetkinliğine inandığım -en azından yetkinliğinden şüphelenmediğim- iki üç sıkı insan bulunmaktaydı. |
|
165
|
|
|
|
Ne kaldı onca seneden sonra sana?..Sırasız anların yaratıcısı birkaç eski kitap...
|
|
166
|
|
|
|
O yazıcı üç çeşit yazı yazdı;
Birini o okudu başkaları değil,
Birini o da okudu başkaları da,
Birini o da okumadı başkaları da...
Şems-i Tebrizî
Her zaman aynı akıcılıkta "özümüzden gürlemez" cümleler. Her daim fikirlerimize tahayyül ettiğimiz beceri ve çeviklikle giydiremeyiz kelimeleri. Sözün özü ya biçilen cümelenin gölgesinde asimile olur veyahut kursağımıza düğümlenenleri kaleme alıncaya kadar hararetini, tesirini yitirir... Zira tesirini yitirmeyen, başka hiçbir kelamın gölgesinde kalmayan tek kelam vardır. Özümüzü, kelamamızı görünen veya görünmeyen şekliyle ne denli o ilahi kelamla yoğurusak elimizdeki kalem de o denli kavi ilerler kağıt üzerinde. |
|
167
|
|
|
|
“Mamılo’nun Kürekleri” henüz yayınlanmamış ancak yayın aşamasında olan bir kitap.
Mamılo’nun Kürekleri henüz yayınlanmamış ama 2004 yılında Malatya Belediyesi tarafında düzenlenen “Malatya” konulu film yarışmasında, senaryosu en iyi ödülüne layık görülen bir eser…
Hepsinden önemlisi; Mamılo’nun Kürekleri bir Malatya mozaiği…
Mamılo’nun Kürekleri’ni bir oturuşta -az önce- okudum bitirdim ama bir günümü verdiğime değil, yorulduğuma hiç değil çabuk bitirdiğime üzüldüm…
|
|
168
|
|
|
|
yaşayan efsane saygıdeğer üstat iskender pala hakkında |
|
169
|
|
|
|
ŞAİR SABİT İNCE’NİN 40. SANAT YILI KUTLAMASI KAPADOKYA ŞİİR ŞÖLENİ ŞİİR YARIŞMA BAŞVURULARI BAŞLADI
YARIŞMAYA KATILIM KOŞULLARI (ŞARTNAME)
1. Yarışmada konu serbest olup, Nevşehir Kapadokya ve Türkiye içerikli aşk, sevgi, özlem, vatan, millet konulu şiirler tercih edilebilir. Yasalara, milli ve manevi değerlere aykırı olmayan, Siyasi bir düşünce, ideolojik veya kişilere övgü türündeki şiirler kabul edilmemektedir.
2. Yarışmaya kendinize ait ve en fazla 2 (iki) adet şiirle katılabilirsiniz.
3. Yarışmaya bir başka birine ait şiirle katılım olması, herhangi bir yarışmaya daha önce katılmış ve bir yerde yayınlanmış olması durumun belirlenmesi halinde; bu fiili işleyen yarışmacı derhal yarışma dışı bırakılacak ve ödül kazanmış olsa bile hakkı iptal edilecektir.
|
|
170
|
|
|
|
İnternette ne var ne yok diye bilgisayarın başına geçtim. Bir de baktım ki artık Mehmed Uzun yok… |
|
171
|
|
|
|
Uykuyla uyanık olma arasında gezinen bir şey olduğu iddiasını taşıyamayacak kadar delişmen bir kimlik taşıyan şiir; bir yalnızlığın, bir aşkın, bir irfan sofrasına oturmanın ya da bir çıkmazda kalmanın kalb çarpıntısı hüviyetinde kendini resmeden şairle k |
|
172
|
|
|
|
Kafka.. tanındı.. yıllarca konuşuldu hakkında. Ya da susuldu. |
|
173
|
|
|
|
Hem kalabalık yalnızlık, sadece yalnız olmaktan çok daha acı bir yalnızlıktır. Kalabalık yalnızlığın ne demek olduğunu, binlerce kalabalığın içinde kendini yalnız hisseden insanlar ancak anlayabilir bir de şairler…
|
|
174
|
|
|
|
sanki birşeyler yarım kaldı... |
|
175
|
|
|
|
Şair, şiir atına binmiş bir jokeydir; nasıl ki, jokey her yarışı kazanmak ister, şair de kaleme aldığı her şiirin bir öncekinden daha mükemmel olmasını ister. |
|
176
|
|
|
|
Şehirlerin de insanlar gibi bir ruhu vardır, üstelik şehirlerin ruhu insanların ruhundan daha saf, daha temiz, daha narin ve daha derindir.
Ahmet Hamdi Tanpınar, unutamadığı ve unutulmasını istemediği şehirler için “Beş Şehir” i yazarak edebiyatımıza şehir kitaplarının önemli örneklerinden birini kazandırdı. Ahmet Hamdi Tanpınar; “Yaşanmış hayat ne unutuluyor ne de büsbütün kayboluyor, ne yapıp yapıp bugünün veyahut dünün terkibine giriyor.” derken ne kadar da doğru söylemiş…
İçinde yaşadığı insanlardan güç alan şehirler ölmüyor, lakin insanların unutmamaları, şehirleri öldürüyor maalesef. |
|
177
|
|
|
|
Standımız yoğun ilgi gördü.
İlgi gördü çünkü hem İhsan Süreyya Sırma için hem yeni çıkan ve ilk kez fuarda okuyucuyla buluşan “Saadet Şehri Malatya” adlı kitabım vardı…
Zira ben bu şehrin kitabını yazdım, halis muhlis Malatyalılarda da şehrin kitabına sahip çıktılar. (Bu arada kitabın çıktığından haberi olmayanlar; (beyanyayinlari@gmail.com) adresinden bu şehrin destansı kitabına ulaşabilirler.)
Kitaba ilk imzayı ilk gün, ilk ziyarette Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan için atmıştım, fuarda son imzayı da fuarın 6. gününde bizleri ziyaret eden Malatya Ak Parti İl Başkanım Sayın Hakan Kahtalı için attım… |
|
178
|
|
|
|
Divan edebiyatı araştırmalarının yaşayan efsanesi İskender Pala hakkında kısa düşüncelerim. |
|
179
|
|
|
|
Malatya; Türkiye’nin fikri yapısına yön veren bir şehir, bizler de Malatya’ya yön veren insanlarız….
Malumunuz olduğu üzre; bu sözün patenti bendedir ama söz bana ait değildir.
Hem bu söz bana ait olsaydı bu kadar kendinden bahsettirmez, literatüre geçmezdi…
Zira bir sözde anlam kadar sözü söyleyenin kim olduğu da önemlidir. .
Toplantıda söylediğim gibi yine söylüyorum; Başbakanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan, Malatya’da yaptığı bir konuşmasında; “Malatya; Türkiye’nin fikri yapısına yön veren bir şehir” demişti… |
|
180
|
|
|
|
Yazmak en basit anlamda insanın ak kağıtlara içini dökmesi midir? Ya da kendi kendiyle yeptığı iç-konuşmalar mıdır? Belki de bir tür ‘iç-temizliği’dir yazmak. “Yazmasam çıldıracaktım,” demiş modern öykücülüğümüzün öncülerinden Sait Faik. Yazdı ve çok sevdiği denizi, martıları, adaları bırakarak genç yaşta çekip gitti aramızdan! |
|