• İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar |
321
|
|
|
|
anneler babalar neden çocukları ile aralarına bir mesafe koymayı tercih ediyorlar? |
|
322
|
|
|
|
Kendimde bir Güzin Abla durumu seziyorum zaman zaman. Neden böyle hissetiğimi sorarsanız bir çok örnek verebilirim. Dominant ve anaç görüntümünde bunda faydası var sanırım. Hemen aklıma gelenlerden biri; Spora başladığım dönemlerden birinde spor hocası olan arkadaş henüz ilk dersin sonunda oturmuş dinleniyorken, Sevgilisinden ve sevgilisiyle olan sorunlarından bahsetmeye başladı. |
|
323
|
|
|
|
okunmasa daha iyi aslında biraz saçma ama gerçekçi de entelektuellerin ilginç bir tablo dedigi, cocugun eline fırca versen daha güzel çizer abi diye yorumladığımız abuk subuk resimler gibi |
|
324
|
|
|
|
Hiç uğurböceği yakalayamadığım için mi?…
|
|
325
|
|
|
|
eczacının, muadil ilaç verirken hasta ve doktora karşı verdiği mücadelesinde neler yaşadığını herkes bilsin istedim. |
|
326
|
|
|
|
Benim için her masalda bir mesaj ve çıkartılacak ders vardı lakin bir tanesini daha çok seviyordum…
“Talih Kuşu…”
Literatürde buna; “başına devlet kuşu kondu” derlerdi.
Peki, bu deyim nereden gelmiştir?
El cevap; “Hüma Kuşu’ndan gelmiştir.”
Hüma Kuşu aynı zamanda doğumu ve bereketi simgelerken çocukları korumasıyla da bilinmektedir.
İnanışa göre; Hüma Kuşu, “Cennet Kuşu” olarak da bilinmekte olup görünmeyecek kadar yükseklerde hiç dinlenmeden uçmaktadır…
Daha ilginci; başına konduğu kimseye mutluluk getirdiğine inanılması sebebiyle “Talih Kuşu” veya “Devlet Kuşu” da denmektedir. |
|
327
|
|
|
|
Her evin kokusu… Tadı… Duruşu farklıdır…
Herkesin oluşturduğu, ya da oluşturmak istediği bir doku vardır…
Düzen konusu pek içime sinmese de, ki genç köpek kızımız ve delikanlı oğlumuzdan kaynaklanmaktadır, yine de evimin dokusu ruhum ile paralel olabilmiştir son yıllarda…
|
|
328
|
|
|
|
Hyat tekerrürden ibaret değildir.Sonuçları ve ödenen bedeller daha da ağır olabilir. |
|
329
|
|
|
|
İnsanlar incir çekirdeğini doldurmaz şeyler yüzünden, hem birbirlerinin kalbini kırmakta, hem de geri dönülmeyecek hatalara sebebiyet vermektedirler zaman zaman... Bir saniye öfkeye hakim olamamak, yıllarca ceza evinde ömür tüketme neticesine götürmektedir kişiyi... Meşhur atalar sözünü aklımızdan çıkartmayalım ''Öfkeyle kalkan zararla oturur.'' |
|
330
|
|
|
|
bizler neden korkularımıza malup olmayı yineliyoruz |
|
331
|
|
|
|
günlerimizin boş anlamsız geçmesine sebep olan etkenlerin hayatımızı işgal etmesine neden izin veriyoruz? |
|
332
|
|
|
|
Büyüdük bak bu yüzden daha kolay oluyor unutmak. En çok kulaklarım hassaslaştı, duymaya çalışıyorlar herşeyi, ama biraz saçma bu, neden duymalılar ki herşeyi. |
|
333
|
|
|
|
son zamlar üzerine kulak kabarttım halkın deyişine. |
|
334
|
|
|
|
Toplumlar için en büyük tehlike manevi yönden yozlaşmak ve toplumu toplum yapan öz kültürel özellikleri yitirmektir. |
|
335
|
|
|
|
Kedinin miyavlaması, köpeğin havlaması, öküzün böğürmesi, çakalın uluması bize ne denli olağan geliyorsa, eşeğin anırması da o denli olağandır. Olağan olmayan, kişinin ileri sürdüğü bir tez ve ya gerçekleşmesini öngördüğü olasılıkların beklediği gibi gerçekleşmemesi durumunda edebileceği yüzlerce yemin ve üstlenebileceği vebal olduğu halde, ‘ Taksim’ de anırma’ ya kalkmasıdır… Bir köşe yazarı, ne yazmıştı 4 Kasım 2007’ de, bir gazetedeki köşesinde, ABD’de de yapılan başkanlık seçimlerine ilişkin? Aynen alıyorum: “ Adı Hüseyin olan biri Amerika’ya başkan seçilsin, çıkar Taksim Meydanı’nda eşek gibi anırırım. "
İnsanın, ' Yahu ileri sürdüğün iddianın öngördüğün gibi gerçekleşmemesi durumunda ' adam gibi , yemin ve ya söz vermek varken Taksim' de anırmaya kalkmak neyin nesi?, diye sorası geliyor.
O günlerde bir günlük gazete, işin peşini bırakacak gibi değildi… O köşe yazarının, sözünü yerine getirmesini; Taksim’ de eşek gibi anırmasını anımsatıyordu… Adamın, hiç oralı olduğu yoktu. Galiba anırmadı gitti! Zira, o yazar, anıracak olursa bunun bir haber değeri olduğu kesin… Ve bu haberi başta, çalıştığı gazete olmak üzere bütün gazeteler zinhar manşetten verirlerdi!... Demek ki, anırmadı!
|
|
336
|
|
|
|
bu dünyada kendimizden başkalarınında olduğunu unutmamamız gerektiğini biliyor muyuz? |
|
337
|
|
|
|
Bu sefer numara yapacak kimsem yok ve ben gerçekten grip oldum. Şu an kafamda bir saman torbası taşıyorum. Bütün vücudum lime lime kıyılıyor. Akşam ateşim çıktı saçma sapan kabuslar gördüm. |
|
338
|
|
|
|
Çeşitli haber kanallarından izlediğimiz ve takip ettiğimiz kadarıyla Türkiye’den 3, Yunanistan’dan 1, İrlanda’dan 1, İngiltere’den 2, Cezayir’den 1 ve Kuveyt’ten de 1 olmak üzere toplam 9 gemiden oluşan ve adına da Hılfül Fudül diyebileceğimiz bir yardım filosu, Allah’ın izniyle bu gece saat 24,00 sularında Antalya limanından hareket edip Gazze limanına doğru süzüle süzüle yol almaya başlayacaktır. |
|
339
|
|
|
|
Olumsuzluklar üzerinde ısrarlı bir dünyamız var. Kimi zaman bir tufan gibi yıkıyor savuruyor, beklenmediği zaman bir bebeğin gülümsemeleriyle yaşama akıyor.
Bir dünya ki kana doymamış, çocukları katletmiş, ar namus bilmemiş.
Keşfedilmemiş güzellikler, büyük sevdalar ve karşı konulamayan istençler hepsi bu kainatta. |
|
340
|
|
|
|
aklıma gelen ilk şeyi yazıyorum bu gece.. belki de kırılmış bir kalple içi buruk bir şekilde ağlıyorum bir başıma kendikendime.. canım sıkılıyor, o da takılıyor kendi halinde ama ne istediğini gizliyor benden.. |
|