• İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar |
501
|
|
|
|
Öfke çok güçlü bir duygu, içerde kaldıkça insanı hırslandıran, irinleşen, kusmuklaşan bir duygu.Cerahat haline getirmeden dışarı atmak lazım. |
|
502
|
|
|
|
Çay/ Şeker/ Kaşık/ Bardak/ Ses/ Tanrı/ El/ Beyin...
Şekerin karıştırılma sesinden kim sorumludur? Bu sesten kim rahatsız olur? Bu sesi nasıl azaltabilir veya yok edebiliriz? Bu saçma yazıyı kim okur? Tanrı var mıdır? |
|
503
|
|
|
|
Hiç kimse ten renginden, geçmişinden ya da dininden dolayı bir diğerinden nefret ederek dünyaya gelmez! İnsanlar nefret etmeyi öğrenirler ve eğer nefreti öğrenebiliyorlarsa o zaman onlara sevmeyi de öğretebiliriz.Nelson Mandela |
|
504
|
|
|
|
Bir yıl önce, büyük umutlarla girdiğimiz ve kendisinden çok şey beklediğimiz 2001 yılını geride bırakıyoruz.Şevket Rado’nun bir sözü vardır:”Dün gitmiş, onu yerini bugün almıştır.Bugün ise yarın, bir daha dönmemek üzere gitmiş olacaktı |
|
505
|
|
|
|
Biz güvenli arabalarımızda evlerimize giderken, yol kenarında travestiler vardı ve biz kafamızı çevirip bakmayacak kadar kanıksamıştık onları, belki de yoksaymak işimize geliyordu. |
|
506
|
|
|
|
Sonbaharın gidişi ile kışa başlangıç arasındasınız.Yaşamınızı etkileyecek günler. Giyeceğinizden tutun da.. Bir de bakıyorsunuz aranıza üçüncü bir mevsim giriyor. Pastırma Yazı. Şaşıp kalıyorsunuz. |
|
507
|
|
|
|
her zaman kendimiz olmalıyız özenti kaybetmemizin en büyük sebebidir |
|
508
|
|
|
|
okumanın hayatın en önemli güzelliği olduğunu unutmayalım |
|
509
|
|
|
|
Özellikle gençler spor arabalar ile hız yapmayı pek bir seviyorlar... Kimi zaman anahtarına kapışıyorlar aralarında... Oysa ben altı saatlik yolculukta bile yavaş gitmekten büyük haz duyuyorum... Her ne kadar gözümü yoldan ayırmasam da, yavaş giderken çevremde ki güzellikleri hissedebiliyorum... Gençlere bakıyorsunuz cıstak cıstak hepsi hızlı müzikten yana... Kanları kaynıyor haliyle... Oysa o yavaş ağır aksak müziğin de o kadar keyifli ve güzel bir tadı vardır ki bilenler bilir... |
|
510
|
|
|
|
İçkici hamalların hazin sonu... |
|
511
|
|
|
|
İpin ucunu bir kaçırırsak bir daha toparlamak çok zor olur. Eskilerin adabı muaşeret denilen görgü kuralları,
birbirimize yaklaşıp tanışırken takınılan tavır, hoşgörü,
tolerans her kapıyı açan sihirli anahtarlar gibidir. Hani
nerede kaldı bunlar. Saygılar. |
|
512
|
|
|
|
"Meselelerle yüzleşemediğimi" de düşünmedim değil !
"Zayıf karakterli biri oluşuna mazeret arama." dedim kaç defa kendime. Ama ortada güpegündüz bir hakikat durmakta: Biz insanlar, ateşîn varlıklarız. |
|
513
|
|
|
|
her insanın bir ütopyaya ihtiyacı var... |
|
514
|
|
|
|
Bu gün vazgeçtim gurursuzca, onursuzca köşebaşlarında mutluluk dilenmekten. |
|
515
|
|
|
|
BU yazıyla birlikte gecekondulaşmanın sebebini herkes öğrenecek. |
|
516
|
|
|
|
Beni bende çözdüm ben.... |
|
517
|
|
|
|
Ne demişler; "Hayat, paylaşınca güzel." sevgili günlüğüm. |
|
518
|
|
|
|
Sevdiklerinizden Seni Seviyorum lafını esirgemeyin (: |
|
519
|
|
|
|
Bir filmi ikinci defa seyrettiğinizde sonucun değişmediği kadar güvenin. |
|
520
|
|
|
|
Suya resim çizilir mi? Çizilirse ne çıkar ortaya? |
|