|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Sevdalanalım
Orhan Bani
Şiir > Garip
Hadi, yine öyle bak seviyor gibi, yeniden yak yüreğimi
Kızarsın yüzüm, tutulsun dilim, bir garip olalım, sevdalanalım
Vakit çok mu geç, sevemezmiyiz, ağarmış saçlarımın suçu benimmi?
Varsın geçsin yıllar, ağarsın saçlarım, yine öyle bak, beraber yanalım
Pek bir şey söyleme, seviyorum deme, yıllar çok şey aldı, sözüm yok kendime
Ben yine suskunum, ben yine sensiz, bir nedeni yok, seviyorum nedensiz
Gönül had bilmiyor, yak ki yanalım, dö
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar |
221
|
|
|
|
Herhangi bir ülkenin herhangi bir köşesindeki insanla, herhangi bir adla, aynı şeyi içiyorsunuz. Çay... |
|
222
|
|
|
|
kalplerimizi dolduran huzursuzlukların hayatlarımızı alt üst etmesine neden izin veriyoruz? |
|
223
|
|
|
|
yolumuzu neden kendimiz çizmiyoruz neden başkalarının çizdiği yolda yürümek için ısrar ediyoruz |
|
224
|
|
|
|
insanlık nerede kaybedildi böyle.. |
|
225
|
|
|
|
Allah cc. boşuna biz insanları ikaz etmiyor israf konusunda ’’İsraf edenler şeytanların kardeşleri olmuştur.’’ diye... Ne iftarda ne sahur da bir şey yiyemeden oruç tutan kardeşlerim, hakkınızı helal edin. Sizin o bir gün, iki gün, hatta daha da fazla günlerce sahursuz ve iftarsız tuttuğunuz oruçlara, Rabbımız bir güne on gün yüz gün sevabı verir inşallah... Hatta daha da ileri gidelim, benim tuttuğum oruçların sevabını da size yazsın Allah’ım... |
|
226
|
|
227
|
|
|
|
bazı hedefler ulaşılıncaya kadar geçen zaman zarfında hedef olmaktan çıkıyor , bir ızdırap haline geliyor |
|
228
|
|
|
|
hayata dair kısa kısa görüşler... |
|
229
|
|
230
|
|
|
|
Sabah kalkıyodum. Elimi yüzümü yıkayıp yemamı yiyodum. Sıra oluyoduk. Koşuyoduk, yürüyoduk, yemaa geliyoduk. Öğlen yemamı yiyodum. Sonra yine sıra oluyoduk. Yürüyoduk yürüyoduk geliyoduk. Akşam yemamı yiyip yatıyodum.”demiş. “E başka, başka bir şey olmadı mı?” demişler. “Yok, hepsi böyleydi.” demiş. |
|
231
|
|
|
|
Hrant ne istiyordu ? Onun istekleri, dünyayı yöneten güçlerin, Büyük Ortadoğu Projesi’yle yeni sınırlar çizmeye kalkanların, işbirlikçilerinin ve bu coğrafyada yaşayan, emeği ile geçinenlerin hangilerinin çıkarlarıyla çatışıyor; hangilerininkiyle çakışıyor ? Çünkü, davanın, karakollarda bayraklarla resmi çekilip arkası sıvazlanmış bir çocuğun tek suçlu görülerek sonuçlanması, bunun hukuki ölçütlere sığmaması, sanki özellikle uzatıldığı, temcit pilavına döndürülmek istendiğini akla getiriyor. Bundan kimlerin, neden, hangi çıkarları olabilir ? |
|
232
|
|
233
|
|
|
|
Gönüllerin derununu ölçecek cihaz henüz icat edilmedi. O yüzden o durumu ifade edecek bir sözcük yok lügatlerde. O vakit bize düşen Mark Twain’in durumundan ibret almak, Merhum Ali Nihat Tarlan Hocanın öğüdüne kulak vermek. Kandil ve iskandil sözcükleri ister akraba ister hısım olsun bu bizim konumuz değil. |
|
234
|
|
|
|
öyledim arkadaşlara ama dinletemedim. “Laf atıp kudurmayın şu deliyi,” dedim. Dinleyen kim? Ölünün arkasından kötü konuşulmaz. En fazla bir helâlık ister sizden. Atlas kumaş, gümüş çanak, kuşsütü değil. Çok serveti varsa ne olacak? Kefenin cebi yok ya. Fesat bu Taksici Süleyman… Hem de kıskanç. Adamcağız çalışmış kazanmış. Dünya kırk kulplu bir kazan. Sen de tut bir kulpundan, sen de kazan… |
|
235
|
|
|
|
Her kadın biraz feministtir aslında.... |
|
236
|
|
|
|
Evet. Uzun bir bekleyişten sonra vatandaşın özlemi son buldu…
Bu günden sonra cennet adamızı güzel günler bekliyor…
Su hayattır. Su candır…
Bu suyun, doğru ve yerinde kullanılmasıyla adamız, kısa süre içinde cennet gibi olacak.
Vatandaşlarımız sağlıklı, temiz ve tatlı su içecek.
Tarımcılarımızın derdi bitecek. Tarlalarımız, bahçelerimiz yeşerecek ve bol ürün verecek… |
|
237
|
|
|
|
yozgat
tanıtım
günleri
muhteşemdi |
|
238
|
|
|
|
Değişik bir sendrom farklı bir hastalık çok az kişi de görülmüş... |
|
239
|
|
|
|
Arabalarımız yollarda biraz debelensin,nolacak...
Yeter ki bereket insin göklerden.
Narin kelebekler gibi dans ederek devam etsin kar...
Valla,ağız tadıyla kar topu oynayamadık bu yıl.
Gözleri kömürden,burnu havuçtan kardan adamlar yapmayı da unutur olduk.
|
|
240
|
|
|
|
hayatımızda yapmak istediğimiz bir takım değişiklikler neden başkalarını huzursuzluklara sürüklüyor? |
|
|
|