İnsanlığın hangi filizi köreltilmek istenmişse, tersine o filiz daha gür büyümüştür. -Freud |
|
||||||||||
|
Günlerimizin boş anlamsız geçmesine sebep olan etkenlerin hayatımızı işgal etmesine neden izin veriyoruz? Hayatımızın büyük kısmında boşlukların yer aldığının görülmesi imkansız bir gerçektir. Bu büyük öneme sahip olan gerçeğin hayatımızı terk etmesi için yapabileceklerimizi kafamızda planlamak yerine ,yapmış olduğumuz planlarımızı da hayata geçirmemize engel olduğunu görmezden gelmeye devam ediyoruz ve bize engel olan bu boşlukları doldurmak için hiçbir çaba içerisine girmiyoruz.Unutulmaması gereken şudur ki bu boşluklar doldurulmazsa biz yapmış olduğumuz hiçbir planı projeyi hayata geçiremeyiz. Bizim planlarımızı projelerimizi gerçekleştirmemize engel olan, geçirdiğimiz her dakikamızı anlamsız hale getiren parazitler her zaman yolumuza taş koyacak, önümüzde büyük bir engel olacaktır. Hayatımızı büyük ölçüde işgal eden boşlukları doldurmadığımız sürece bizler, olduğumuz yerde saymaya devam eder, hayata geçirebilmek için yaptığımız plan projeleri gerçekleştirmenin ancak hayali ile yaşarız. Bir anımızın bile hayalle geçmemesi için bize engel olan, hayatımızı işgal eden büyük boşlukların bir an önce ortadan kaldırılması lazım gelmektedir. Bu konuda bizlere büyük, önemli işlerin düştüğü de aşikardır. Yani, demem o ki hem büyüklerimizi hem de küçüklerimizi çalışmanın ne kadar önemli olduğunu anlamaya çalışmadan hayatta hiçbir işin başarıya ulaşılamayacağını görmelerini sağlayacağız. Boş işleri bırakmaya ve başarılı olmamız için faydalı işlerle uğraşılmasına teşvik edeceğiz. Eğer,hayatımızı dolduran büyük boşluklardan kurtulmanın bizim için ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu anlatamazsak, uğrayacağımız zararın haddi hesabı olmaz. Yukarıda da bahsettiğim gibi çalışmanın önemini anlatacağız ve hayatımızda yer eden büyük boşlukları doldurmamanın bizlere vermekte olduğu zararların, bizleri uğratacağı büyük kayıpların farkına varmalarını sağlamanın gayretinde olacağız. Eğer bizler ,bu büyük boşlukların hayatımızdaki kayıplarını gösteremezsek hayatımız boyunca bütün olumsuzluklar yakamızı bırakmaz. Hayatımızı bir parazit misali ele geçiren bu büyük boşlukların hayatımızı bir an önce terk etmesi için var gücümüzle çalışma ortamları geliştirme çabasına girecek, büyük boşlukların işgaline uğrayan hayatımızda olağan değişikliklere imza atacağız. İlk önce hayatımızı ele geçiren eğitimsizliği yok edip kökünü kurutmalıyız.Çünkü eğitimsizlik paraziti hayatımızın merkezinde bulunan en büyük boşluktur. Bu boşlukla vedalaşmak için bir an bile tereddüt etmeden eğitim yoluna girilmeli ,hatta girmemiz gereken bu yolun geliştirilmesinde elimizden gelenden fazla çaba gösterilmelidir. Eğitimsizlik devam ettiği sürece hayatımızda yer etmekte olan boşlukların doldurulması imkansız bir hal alır. Bazı insanlar diyorlar ki; su akar yolunu bulur. Ama öyle olmuyor maalesef, su bazen yolunu kaybediyor,farklı yerlere akıyor ve hayatımızın olumsuzluklarla uğraşmasının önemli bir sebebi oluyor. Suyun akıp yolunu bulabilmesi için alacağımız bir tek önlem var,bu da hayatımızı işgal eden büyük boşlukları doldurarak yapmış olduğumuz planları projeleri bir an önce faaliyete geçirmektir. Bunu da nasıl yaparız, çocuklarımızı ve büyüklerimizi yapılması gereken en önemli ve bizi yönlendiren okumaya teşvik ederek. Çocuklarımızı, büyüklerimizi hatta kendimizi teknolojinin gereksiz esaretinden kurtarabilmenin en güzel, en kolay yolunun bu olduğunun kanaatindeyim. Okumak,hayatımızda yer alan büyük boşlukları dolduracaklar sıralamasında birinci sırada yer almalıdır. Ben şahsen kendi adıma yaptığım şeyleri anlatırsam okumakla kendimi bilgilendirmek için uğraş veriyorum. Yazarak da sizleri bilgilendirme gayretine giriyorum. Ben, her zaman hayatımızın önemsizliklerden kurtarılarak yapmamız gereken güzel faaliyetlerle, her daim farkındalıklar yapılarak hayatı yaşanılabilir bir hale getirmenin taraftarı oldum. Bahsetmiş olduğum bu farkındalıklara ilk önce kendi kafa yapımızı değiştirerek başlayabilmenin hayatımızın büyük bölümünü işgal eden boşlukların doldurulacağı kanaatine vardım. Kafa yapımızın değiştirilmesinden kastım şudur; yukarıda söylemiş olduğum gibi ‘Su akar, yolunu bulur .’demekten kendimizi almamız düşünce şeklimizin değişmesinde en büyük şarttır. Su akar yolunu bulur, diyerek hareket etmeye devam edersek, hiçbir zaman hayatımızda yer alan büyük boşlukların esaretinden kurtulmamıza imkan olmaz. Onun için su akar yolunu bulur, düşüncesini bir an evvel kafamızdan silip atmamız lazım gelmektedir. Yoksa hayatımızı işgal eden, bizleri içerisinde tutmaya devam eden büyük boşluklar, yaşamımız boyunca gerçekleştirmek için çabaladığımız planlarımızı projelerimizi alıp içinde yok eder. Bu da demektir ki, bizler hiçbir zaman boşluklardan kurtulunması imkansız bir hapishanede mahkum kalırız. Bizim içinden çıkamayacağımız mahkumiyette yok edilmemizde atılan en büyük adım olur. Boşluklardan kurtulunması imkansız diye düşünülen hapishaneden tahliye olmanın, hatta o hapishanede mahkumiyete girmemek için de okuyacağız çevremizdeki büyük küçük her kim varsa onların da okuması için gayret edeceğiz. İlk önce okuyunca ne olacak diyenleri okuma yoluna girmeleri için ikna edeceğiz. Sonra okumalarına engel oldukları çocuklarını kaldıkları yerden devam ettirmelerinin yolunu göstereceğiz. Hayatımızı ele geçiren bu büyük boşlukları yani yapmış olduğumuz ve gerçekleştirilmeyi bekleyen planlarımızı projelerimizi yok etmek için uğraşlara giren parazitlerin esaretinden kurtulmanın yoluna gireceğiz. Bizleri israfa sürükleyen büyük boşlukların hayatımızın düzenini bozmasına izin vermeyeceğiz. Evet değerli okurlarım, burada bizlere düşmekte olan en büyük sorumluluk üzerimize düşen görevlerimizi harfiyen yerine getirmektir. Üzerimize düşen görevlerimizi yerine getirirsek bu bizim yaşamımız boyunca en büyük başarımız olur. İmza atmış olduğumuz bu büyük başarı ile de hayatımızı işgal eden büyük parazitlerin yok olmasında çok önemli bir rol oynamış oluruz. Siz değerli okurlarımla fikir birliğine varmak istediğim düşüncem, günlerimizin boş anlamsız geçmesine sebep olan etkenleri hayatımızdan atalım ve hayatımızı işgal edip önemli bölümlerinde yer almalarına hiçbir zaman izin vermeyelim. Hayatımızı işgal eden parazitlerden bir an evvel temizleyelim. Her daim eğitimin ne kadar büyük bir önem arz ettiğine kanaat getirelim. Hayatımızda eğitimsizliğe son verelim. Eğitimsizliğin meydana getirmiş olduğu cehalete bir ömür veda edelim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |