• İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar |
341
|
|
|
|
bizler karanlıkların aydınlanması için neden gayret sarfetmek istemiyoruz |
|
342
|
|
|
|
öğretmenlerimiz hayatımızda ve gönüllerimizde önemli bir yere sahiptir |
|
343
|
|
|
|
Be mübarek hayvan oraya sığmayı nasıl başardın. Hadi sığdın tahtaya yapıştığın halde kımıldamadan yaşamayı nasıl başardın? |
|
344
|
|
|
|
Artık yaşadıklarıma başkalarını ortak etmemeliyim. Bütün sıkıntılarımı iç dünyamda çözüp, yüzüme palyaço neşesi eklemeliyim! |
|
345
|
|
|
|
Malatya’dan bir müjde de taşerona…Yani taşerona kadro sözü Malatya mitinginden verildi!…
Başbakan Davutoğlu; “Taşeron işçilerimizin sorunlarını kesinlikle çözeceğiz” diyerek taşerona kadro vereceğini bir kez daha teyit etti…
Bilirsiniz Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ‘söz verdi mi, arş titrer!...’
HAMİŞ: Malatyalılar, Davutoğlu’dan, Davutoğlu da Malatyalılardan memnun ayrıldı… |
|
346
|
|
|
|
Türk Basınının yürekli kalemi Uğur Mumcu anısına |
|
347
|
|
|
|
Ramazanın o büyülü atmosferi ve uhrevi havası çocukluk yıllarımda daha çok etkilerdi beni. |
|
348
|
|
|
|
Ben birini sevsem, o kişinin her şeyini merak ederim. Hayatındaki her şeyi... Doğduğu günden bugüne bütün yaşadıklarını... Evini, ailesini, arkadaşlarını, düşündüklerini, okuduğu kitaplardan dinlediği müziklere, her sabah uyandığı anda hissettiklerinden günün sonunda uyumak için başını yastığa koyduğu anda düşündüklerine kadar her şeyi...
Ama hiç kimse beni merak etmiyor. Neler yaşadığımı, neler hissettiğimi, neleri niçin yazıya döktüğümü, şiirlerimi yazarken neler düşündüğümü...
hiçbir şeyi...
hiç kimse...
merak etmiyor...
|
|
349
|
|
|
|
Ben seni özlemeye dayanamazken, hasretini taşımak çok ağır geldi. Bu kadar güçsüz olduğumu hiç bilmiyordum. Susar kalırdım ya seni seviyorumlarına, aşkım, bitanem, çiçeğimlerine bak şimdi susamıyorum. Hasretine akıyorum.. |
|
350
|
|
|
|
herkes aynı bu hayatta... kimi eşya kimi para kimi aşkta...
huzuru bulduysan ne alâ... |
|
351
|
|
|
|
Siyasi yazıları yazmayacaktım ama olmadı.
Memleketin durumu değişti…
Dağdaki terörist ‘hevallerini’ meclise göndermekle iyi olacağını düşünenler yanıldılar.
Her gün bir “şehit” haberi ile sarsılıyoruz.
Her gün bir annenin feryadı ile güne başlıyoruz.
Memleket ciddi bir imtihandan geçiyor. |
|
352
|
|
|
|
Hatırlıyorum, sevgilim tam 15 sene öncesiydi. |
|
353
|
|
|
|
Pes edip yorulduk demek bir çoğumuz için en basit ve arkasına saklanılacak bir bahane olarak görülmüştür. Zoru görüp kaçmak yerine engellerin üzerine gitmeli, zorlukların üstesinden gelmeliyiz. Engelliler şunu da anlatabilmelidir en yakınlarından başlayarak: Önümüze çıkan engeller arkasına saklanılacak bir bahane değidir, aksine üzerine gidilip savaşılarak zaferle sonuçlandırılmaklıdır. Onların da bir görevi var görevleri bizim yanımızda yer alarak kazandığımız bu zaferin sevincine ortak olmaktır. Düştüğümüz yerden birisinin elimizden tutup kaldırmasını beklemek yerine biz kendimiz düştüğümüz yerden kalkıp zoru başarabildiğimizi herkese gösterebilmeliyiz. Düştüğümüz yerden kendimiz kalkmak yerine birisi gelecek de bizi buradan kaldıracak diye beklersek düştüğümüz yerde kala kalırız. En azından birilerine muhtaç olmadığımızı kendi ayaklarımız üzerinde durabildiğimizi her şekilde insanlara gösterebilmeliyiz. |
|
354
|
|
|
|
Kimsenin kutsalına saldırma ve senin kutsalına da saldırılmasın.
Bırak kim, neye, nasıl, niçin inanırsa inansın…
Bırak,akla en uygun dini ya da en batıl dini seçsin…
Bırak,ateşe,puta,ineğe,yıldıza,aya tapınsın,yada bir ve tek olan Allah’a
|
|
355
|
|
|
|
Gönül ister ki hayat sadece güzelliklerden ibaret olsun, çirkinliklerden bihaber olalım ama maalesef öyle değildir. İnsanlar bu hayatın çirkinliklerle tanışmasına neden olan elindeki güzellikleri yok eden sahip çıkmayan. Halbuki elimizdeki güzelliklerin kıymetini bilsek, onlara sahip çıksak hayatın yaşamaya değer olduğunu görüp insanlara anlatırız. |
|
356
|
|
|
|
"Dün sabah, bir yol üstü pastanesinde çay içerken, pastanelere özgü o güzel koku kokteylinin de etkisiyle kendimi hayli keyifli hissedip, ikinci çayın yanına bir büyük ekler isteme hovardalığında bulundum." |
|
357
|
|
358
|
|
|
|
yazılı ve görsel basınımızda zaman zaman önemsiz olaylar gündeme taşındığı gibi; bazan gündeme taşınan önemsiz bir olay, değişik gazetelerde farklı ifadelerle yer alabilmektedir. Böyle vakıalar bizde matbuatın tarihi kadar eskiymiş... |
|
359
|
|
|
|
Hiç usanmadan beklemekle başladı herşey... |
|
360
|
|
|
|
Burcu Karakaş’ın kendisiyle röportaj yaptığı Şanlıurfalı mevsimlik işçi Şahin amcanın tabiriyle:
“Lanet olsun kaysıya!”
Lanet olsun…
Çünkü mevsimlik işçilerin alın teriyle kirletilmiş/kirletilen o kayısılar; zekâtla temizlenmediği sürece, kayısı, Şahin amcanın bedduasıyla hep “lanetli” kalacaktır ve üreticinin beklediği fiyatla satılmayacaktır… |
|