• İzEdebiyat > Öykü > Sevgi ve Arkadaşlık |
161
|
|
|
|
Hiç istemeden çıkılabilecek uzun bir yolculuktan dönüşün kısa hikayesi |
|
162
|
|
|
|
Yaşanmış olanla yaşanabilecek olan arasında çok belirsiz bir çizgi var; işte yazarken sanırım en çok o eşiği aşabilecek olma ihtimali ürkütüyor bazen beni...
Değerli görüşlerinize sunuyorum saygılarımla. |
|
163
|
|
|
|
...Fırtınanın vahşi sesi koyun sarp kayalıklarında yankılanıyordu.Gökyüzünü kat kat kara bulutlar kaplamıştı.Güneş yüzünü gizlemişti bu sabah... |
|
164
|
|
|
|
hatalardan arınmak ve yaşamın önemi |
|
165
|
|
166
|
|
|
|
Kadın sıkarak bıraktı adamın elinde sıcaklığını. Artık adamın olmuştu sıcaklık ve gülümse. Usulca kalktı kadın banktan. Görevini yapmıştı. Sıcaklığı adamdaydı artık kadın gibi. |
|
167
|
|
|
|
Koca koca kirpikler,iki de bir açılıp kapanırken,şiddetli titremeler sarıyordu ufacık bedenlerini… |
|
168
|
|
|
|
yaşayan her nefesin bir anısı vardır yalnızlıkta. umutları, düşleri ve elbette kaçınılmaz anları.
bir uçurtmanın kuyruğu gibi sanki umut. yerde de olsan gökyüzünde de olsan ayrılmıyor arkandan. |
|
169
|
|
|
|
Yanlızca beni düşle...
Yanımda olduğunu, gönül sularında elimi tuttuğunu hayal et... İste beni... Göreceksin ki sevginin aşamayacağı engel yoktur!
|
|
170
|
|
|
|
Akdenizliler üzerine bir öykü. |
|
171
|
|
|
|
Bir ara Selim tüm cesaretini topladı ve Filizin gözlerinin içine baktı. Filiz, Selimin kendine baktığını fark etmişti. Başını kaldırdı bir an baktı ve gözlerini kaçırdı. Selimin zaten az olan cesareti iyiden iyiye kırıldı. Filiz gitmek için ayağa kalktı. Selim peşinden yolcu etmek için gitti. Tam kapıdan çıkarken Filiz diye seslendi. |
|
172
|
|
|
|
kac kere kac kereleri saydim sayamadim |
|
173
|
|
|
|
Herkesin kendisini bulabileceği bir yazmaya çalıştım. Hepsi bu. |
|
174
|
|
|
|
Kentin bir kiyisinda cayocaginda ogrenci arkadasligi. Mahalle insaninin sicak iliskileri. Husnu Efendinin yapici yaklasimlari. Fahriye'nin cevapsiz beklentileri. Hasan'in genis dunyasi ve yeni hayat tarzinin getirdigi acmazlari veyabancilasmayi sorgulama |
|
175
|
|
|
|
bazen çocuk olmak ne kadar güzel diye düşündüğünüz olmuştur elbet.işte bu eser sizi öyle bir dünyaya götürecek ki, kendinizi hayatın henüz yaşanmamış gerçekleriyle konuşuyormuş gibi hissedeceksiniz.
ve insanları yeniden sorgulayacaksınız...
yine, yeni, yeniden!!!! |
|
176
|
|
|
|
Genç adam gecenin karanlık örtüsünde ruhunun hazin yankısı çığlık kopartarak sahilde yürüyordu. Dilinde dökülen özlem ve söylemler uzaklığın kanlı deresine itilmişti. Dişinde sıkışan kırgınlıkla hayallerinin fotoğrafı karanlığı ısırmıştı.
|
|
177
|
|
|
|
Hayat bizi kucaklıyor... Birbirmizden üreyerek yaşatıyoruz aşkı... Kadın taşıyıcıdır... |
|
178
|
|
179
|
|
|
|
Şu çiçeğin rengine bak, sen böyle karanfil gördün mü? Balkondaki sardunyalar neredeyse dört mevsim, pembe, bordo, kırmızı çiçekler açarlar. Gözüm gibi bakarım onlara.. En çok sardunyaları severim, annem de-rahmetli- bayılırdı sardunyaya.. Pencere içlerine |
|
180
|
|
|
|
Uzun terasın genişleyip küçük bir alana dönüştüğü ön tarafta gördüm onu yeniden. Üst yanından aşağı uzanan şeritli, mordan kırmızıya gökkuşağı desenli hırkasıyla, boyunu aşan parmaklıkların önünde plastik bir sandelyeye yerleşmiş görünce, nedendir bilmem, sevindim.
|
|