Hala çevrende bulabileceğin güzellikleri bir düşün ve mutlu ol. -Anne Frank |
|
||||||||||
|
- Ya Çiyang duydun mu? - Neyi Hyanti? - Bizim tuvalet kağıdı ihtiyacımızı karşılamak için Brezilya'da ki yağmur ormanlarından her gün yüzlerce ağaç kesiliyormuş... - Evet evet duymuştum. Yazık be o güzelim ağaçlara... - Yazık olmaya yazık da bir zaman sonra ağaçlar kurtulur belki... - Nasıl olacak? - Bizimkiler fil kakalarından tuvalet kağıdı yapmışlar... - Hadi ya, e iyi olmuş hiç duymamıştım daha önce... - Biz de su ile yıkasak ya dostum popomuzu olmaz mı? - O da olur, o da ama bu seferde barajlarda su kalmaz tertibim... - Doğru ya bir buçuk milyar Çinli'nin yüzde yirmisinin mıçmaya girdiğini düşün. Hooop işte bitti su filan kalmadı barajlarda... Tertibim derken, şaşırmayın. İkisi de aynı zamanda asker arkadaşı Çinli bunlar. Yani sadece bizde mi var zannediyorsunuz, Çin Kızıl Ordusunda da var böyle durumlar... - Ulan arkadaş nereden geldik bu Başkent Pekin'e çok kalabalık bilader... - Ya sorma biz de iki yüz kırk üç katlı gökdelenin iki yüz kırkıncı katında oturuyoruz. Elektrikler bir kesildi de asansör bozuldu mu, yarım günde çıkıyoruz evimize... - Ben de senden farklı değilim dostum benimki de iki yüz dördüncü katta, aynı durumları ben de yaşıyorum zaman zaman... - Bayılıyorum şu elli altmış katlı gökdelenlerde oturanlara yahu! Çin dedin mi biraz durup düşüneceksin... - Birader nasılsa iki çocuk izni de çıktı - Evet, evet biz hanım ile hemen çalışmalara başladık zaten... - Biz de biz de... - Hadi bakalım hangimizin bebesi daha önce doğacak... - İyi de ikiz ya da üçüz olursa ne olacak? - ...ku yedik o zaman birini ne yapacağız? - Bir de önceden varsa birini evlatlık ver gitsin olmayana... - Öyle mi diyorsun? - Aynen öyle... Bir de Çin Seddi var değil mi? - Ya dostum bu Seddi mizi biz kimlere yaptık - Kime yapacağız bilader o zaman kim ile savaşıyorsak onlara... - Hunlar filan diyorsun yani... - Evet evet tarih onları işaret ediyor. - Ama kırıldım ben bu Türklere yahu! - Niye ki birader? - Geçe gün Türkiye de bir yarışmada sormuşlar Çin Seddi hangi ülkededir diye - Eeee sonra ne olmuş? - Yarışmacı ancak joker kullanarak bilmiş soruyu - Yapma yahu! Çok komik gerçekten... Çin de intihar bile bir değişik... - Geçen gün bizim vatandaşlarda biri intihar etmek için gökdelenin tepesine çıkmış. - Hadi ya tüh kim miş? - Çinli bir vatandaş işte... - Atlamış mı o kadar yüksekten? - Atlamış da yere düşmemiş birader. - Niye ki ne? Bir yere mi takılmış düşerken? - Yok, yok. Aşağıda ki insanların tepesine düşmüş... - Hadi ya! - Sorma birader bizim memleket böyle işte. Aşk acısı bile çeksen, ağız tadı ile bir intihar bile edemiyorsun. İçine edeyim ben böyle hayatında, memleketinde...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |