• İzEdebiyat > Deneme > Yapıtlar |
41
|
|
|
|
Mürekkebi kurumamış yazıları eleştirirken “dobra”lığın ardına gizlenerek “zorba” olan eleştirmenlere ithafen… |
|
42
|
|
|
|
Zamanına sahip olmak yaşadığı dönem boyunca olacaklara karar verebilme, belirleyebilme gücüne ve iradesine sahip olmak mıdır?
|
|
43
|
|
|
|
Yapıtta Darwin’in yaptığı yolculukta nerelerde durduğu, neler yaptığı hakkında bilgiler var. Şunu belirtmeden geçemeyeceğim; Darwin hiç de doğa korumacı değilmiş. |
|
44
|
|
|
|
Acaba yazmak ile yalnızlık duygusu arasında bir ilişki var mı? Yazmak gerçekten başka türlü kendisini ifade edemeyenlerin bir icadı olabilir mi?
|
|
45
|
|
|
|
Roman kahramanlarının ‘’şarkı’’ adını verdikleri dörtlükler, tiyatro sahneleri, zaman zaman içeriğe uygun olarak karşımıza çıkan farklı anlatım üslupları kullanılmasına rağmen yapıtın bütünlüğü bozulmadığı gibi pekişiyor da.
|
|
46
|
|
|
|
Benim kelimelerim suya yazılmıştır..Nuh tufanı yeniden kapladığında yeryüzünü, hiç bir şey kalmayacak geriye..Hiç kalmayan aşklarımız, dostluklarımız, anılarımız ve merhametimiz gibi.. |
|
47
|
|
|
|
"Yaralar vardır hayatta,ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkten yiyen,kemiren yaralar.Kimseye anlatılamaz bu dertler,çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakarlar.Çünkü henüz çaresi de,devası da yok bu dertlerin." |
|
48
|
|
|
|
Bu tıpkı Emir karakterinin geçmişiyle yüzleşmeden gerçek huzuru elde edemeyeceğini bilmesi gibiydi. İnsanlar geçmişte onları üzen, hep huzursuz eden olayları unutmak isterler ama şu bir gerçek ki geçmişle yüzleşmek çoğu zaman insanı huzura erdirir. Rochester’ın Bertha Mason’u yıllarca gizlemesi, tıpkı Emir’in kendisi için canını dahi feda etmekten çekinmeyecek olan Hasan’ın birkaç serseri tarafından, sırf ‘Hazara’(Çoğunlukla Afganistan’ın Mezar-ı Şerif bölgesinde yaşayan Şii bir grup) olduğu için ve uçurtma müsabakasındaki en iyi uçurtmayı onlara vermediği için tecavüze uğradığını gördüğü halde korkaklığından ötürü bir şey yapmamasına benziyor |
|
49
|
|
50
|
|
|
|
Adaşına seslenmiş Sabahattin Ali, su değirmenini anlatarak... Ve günümüz modeli aşkları betimlemiş devamında. Bir demiş, ikinci demiş, üçüncü, dördüncü ve devamı... Hikâyenin sonundan habersiz kafamızda tasarlamaya çalışıyoruz. Değirmenleri, sevgilileri, aşkı, köylüleri, köleleri... |
|
51
|
|
|
|
Dört edebiyat ve şiir gönüllüsü bir araya gelerek bir tarih, kültür, sanat ve edebiyat dergisi çıkarmaya başladık. Dergi yolculuğumuzda el ele yürüdüğümüz dostlarımızdan biri Avukat Abdulhadi bay. Değerli bir şair olan dostmuz |
|
52
|
|
|
|
110 yıllık tarihi konağa reva görülene bak…
Yoksa Malatyalılar Karakaş Konağı’nın yıkılıp yok olmasını mı bekliyorlar?
Oysa bu konak, istenirse yeniden ziyarete açılabilir.
Hem bir dönem “Malatya Evi” ya da “Etnoğrafya Müzesi” olarak kullanılması için düşünülmüştü…
2005 yılında da Sanatçı Şükriye Tutkun’un “Uyan Sunam Uyan” adlı Malatya türküsünün klip çekimine ev sahipliği yapmıştı bu konak…
İşte o konak (Karakaş Konağı) bu konak; şimdi ortada kalakalmış…
Konağı bu halde görünce; “yazık”, demişim mırıldanarak kendi kendime…
“Yazık, hem çok yazık” |
|
53
|
|
|
|
Pinokyo belli bir zaman sonra artık gerçek bir çocuk olmak ister ve Mavi Peri’den kendisini gerçek bir çocuğa çevirmesini diler. Tıpkı bir robot çocuk olan David gibi...Ama David Pinokyo kadar şanslı değildir. |
|
54
|
|
|
|
Artık otobüs köşelerinde veya vapurlarda yazılıyor yazılar... |
|
55
|
|
|
|
fransızlar, hatay’dan giderken yanlarında neler götürdüler, onu çok iyi bilmiyoruz, ancak arkalarında neler bıraktıklarına kuşbakışı bir göz atarsak neler görürüz... |
|
56
|
|
|
|
küçük çaplı şairlerin şehir kenef kapılarına yazdığı edeebi eserlerin gözden geçirilimi |
|
57
|
|
|
|
Gerçek okur olmayı öğrenmek bir çaba istiyor. Bir yetenek gerektiriyor. Okuduğunu anlamak, anladığını hazmetmek gerekiyor. Yetmiyor.
Gerçek yazar olmayı öğrenmek ise daha zor. Evet daha zor. Çünkü gerçek okur olmayı öğrenirken hep almayı öğrenir insan.
|
|
58
|
|
|
|
kendi adıma cevaplayacak olursam ben kendimi tanımak için yazıyorum, yazdıkça yeni yönlerimi keşfediyorum; çünkü yazmak insanın kendini kendine anlatmasıdır bir bakıma... |
|
59
|
|
|
|
Gerçi ben uzaydan tepe taklak düştüm ama bakın ne güzel uyum gösterdim ama, aynen insanlar gibi konuşuyorum. Ne diyorduk, hikaye yazıyorduk, daha doğrusu yazacağımız hikayenin nasıl olması gerektiğini tasarlamaya çalışıyorduk. Siz de fena değilsiniz ama çok yardımcı oluyorsunuz. |
|
60
|
|
|
|
Uyanış arenasına tepeden kuşbakışı baktığınızda önce kendinizi görürsünüz. Gerçek sanırsınız ilkin, ama birkaç saniye sonra görüntünün değiştiğini hissedip korkarsınız. Geri çekilirsiniz bir an. Bir derin nefes alıp tekrar bakarsınız. Gerçekte gördüğünüz şeyi yazar eserinin sonunda söyleyecektir. |
|