Bilge kişi her şeye şaşan kişidir. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Uçurtma Avcısı ve Jane Eyre Emir ve Mr. Rochester Karakterlerinin Geçmiş ile Yüzleşmesi ve Vicdani Özgürlük Arayışları: Charlotte Bronte’un Mr. Rochester karakteri ile Khalled Hosseini’nin Emir karakterlerinin geçmişte yapmış oldukları bazı hataların telafisini, geçmişleri ile yüzleşerek, onlara sahip çıkarak yapmaya çalıştıkları, bu denemede ele alınacaktır. Öncelikle Mr Rochester’ı ele alalım. Rochester, geçmişte bir kadınla, kabul görmeyen, o günün şartlarında itibar zedeleyen bir evlilik yapmış ve yaptığı bu evliliği herkesten gizlemeye çalışmış ve bu kadını yıllarca, deli olmasına rağmen- ki deliliği ‘kreol’(Batı Hint Adalarında doğup büyüyen beyaz tenlilere verilen ad ) diye bilinen bir soydan gelmesinden kaynaklanıyor- onu yanından ayırmamıştır çünkü yasalar nezdinde Rochester, Bertha Mason’la yani deli karısıyla nikah akdiyle birbirlerine bağlıdırlar. Rochester ailesinin zoruyla – deyim yerindeyse kandırılarak- yaptığı bu evlilikten dolayı yıllarca sıkıntı ve eziyet çekmiştir. En bariz örneği şu şekilde açıklayabiliriz: Rochester başka bir kadınla evlenmek istese de evlenemezdi çünkü O zaten evli bir erkekti. Diyelim ki Bertha Mason’dan boşanmayı istedi, o zaman yıllarca saklamış olduğu, ifşa olması durumunda itibarını zedeleyecek olan bu evliliğinden herkes haberdar olurdu. Yani kısacası Rochester iki arada bir derede kalmıştı. Bu yüzden onu, Bertha Mason’u hep gizledi. Bu acı gerçek peşini hiç bırakmadı. Rochester şunun bilincindeydi ki; ona ızdırap veren geçmişiydi ve bu geçmişiyle yüzleşmeden asla içinde bulunduğu durumdan kurtulamayacaktı. Bu tıpkı Emir karakterinin geçmişiyle yüzleşmeden gerçek huzuru elde edemeyeceğini bilmesi gibiydi. İnsanlar geçmişte onları üzen, hep huzursuz eden olayları unutmak isterler ama şu bir gerçek ki geçmişle yüzleşmek çoğu zaman insanı huzura erdirir. Rochester’ın Bertha Mason’u yıllarca gizlemesi, tıpkı Emir’in kendisi için canını dahi feda etmekten çekinmeyecek olan Hasan’ın birkaç serseri tarafından, sırf ‘Hazara’(Çoğunlukla Afganistan’ın Mezar-ı Şerif bölgesinde yaşayan Şii bir grup) olduğu için ve uçurtma müsabakasındaki en iyi uçurtmayı onlara vermediği için tecavüze uğradığını gördüğü halde korkaklığından ötürü bir şey yapmamasına benziyor. Aslında hem Emir hem de Rochester geçmişlerinin ve korkaklıklarının esiridirler, iki karakterinde ortak paydası bunlardır. Emir’in Rochester ile olan benzerliğini şöyle ifade edebiliriz: Emir, yıllarca kimseye sırf korktuğu, korkağın biri olduğu için kendisine, tabiri caizse bir köpek kadar sadık olan Hasan’ı, o serserilerin elinden -ödlekliğinden ötürü- kurtar(a)madığını, olaya müdahale etmediğini, sırf korkağın teki olduğu bilinmesin diye gizlemiştir. Asıl mesele, yıllar sonra Rochester ve Emir’in geçmişte yaptıkları eylemlerinden dolayı huzursuz oluşlarıdır. Vicdanları esaret altındadır ve her ikisi de ne pahasına olursa olsun ızdıraplarıyla yüzleşmeye karar vermek durumunda kalırlar. Rochester, vicdanını aklamanın peşindedir. Bir ‘kreol’ ile evlenmek, O’na itibarını kaybettirmeye yetecek kadar ciddi bir nedendir. Rochester bunun bilincinde olduğu için karısını, onun deyimiyle ‘deli karısını’ yıllarca insanlardan gizlemiştir. Evdeki hizmetçiler hariç, civardaki kimse bundan haberdar değildir. Bu gizleme, Rochester’ın itibarını sağlama alması için gereklidir. Emir de, sırf babasının, aile dostları ve akrabalarının nezdindeki popüleritesini yitirmemek için sırrını hep gizlemiştir. İşte tam da bu noktada geçmişle yüzleşmenin, onları gerçek huzura erdireceği kanaatine varır her iki karakter de. Rochester, bazı olaylardan sonra çok sevdiği Jane Eyre’e üstü kapalı bir biçimde durumu anlatmayı uygun görür. Rochester’ın tek istediği geçmişinden kurtulup, onu bir çırpıda silip atarak normal bir insan gibi yaşamaktır. Bu normal yaşamın en başında normal bir evlilik gelir. Emir de aynen Rochester gibi geçmişini unutup, yeni bir hayata atılmayı ister. Ama her ikisinin de önünde birer handikap vardır: yapılmaması gereken bir evlilik ve çok sadık olan bir dosta, hizmetçiye(aslında Emir ve Hasan üvey kardeştirler ve bu gerçeği Emir yıllar sonra öğrenir) tecavüz edildiğinde bir şey yapmamak. Şu, su götürmez gerçeği tekrar etmeyi elzem görüyorum: İnsan, geçmişiyle, korkularıyla yüzleşmeden gerçek huzura eremez. Aslında her iki roman kahramanı da bunu bilmektedirler. Ve kaçınılmaz bir son olarak geçmişleri ile yüzleşip bazı değerlerini, varlıklarını yitirdikten sonra huzuru elde ederler.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mahmut AKAR, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |