..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir kimse, neden oltasını, içinde tek bir balık olmadığını bildiği bir göle sarkıtır? -Adalet Ağaoğlu
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Şairler > ÖZAY ÜNSAL




12 Ekim 2007
Mehmed Uzun, Ömür Kısa  
ÖZAY ÜNSAL
İnternette ne var ne yok diye bilgisayarın başına geçtim. Bir de baktım ki artık Mehmed Uzun yok…


:BCDH:
Ürperdim, üzüldüm, hayata karşı duruşunu, edebi kişiliğini düşündüm... Yaşarken okumuş olduğuma – düşüncelerini paylaştığıma sevindim, kim bilir daha neler yazacaktı diye merak sardı, boğazımda düğümlendi kaldı bir şeyler…

Bu kanser ne amansız hastalık. Alıkoyuyor, sonunda da alıp götürüyor hiç bakmadan arkasına. Rahatsızlığı yüzünden Türkiye Barışını Arıyor konferansına da ancak kalemiyle gidebilmişti ya. Mektubunda barışa olan umudunu dile getiriyordu. ''Konumuz barış ve barışla ilgili her şeye umutla başlamak gerektiğine inanıyorum'' diyordu. Bir umudu vardı yani ve giderken eminim ki onu götürmedi çünkü onun buraya ait olduğunun bilincinde yumdu gözlerini. Halen umudumuz var yani…

Bir haftalık ömrü var denmişti neredeyse tam bir yıl önce ve taburcu olurken dilinden “Beni Diyarbakır ayağa kaldırdı” sözcükleri dökülmüştü. O bir hafta bir yıl oldu, ama yine de yetmedi…

Mehmed Uzun Kürtçe’ye romanlarıyla hayat verirken Kürtçe’nin bir edebiyat dili olmasına da devasa katkılarda bulunuyordu. Hatta modern Kürt romanının kurucusu sayılıyor kendisi. Yazdığı kitaplar pekçok dilde yayınlanan Uzun ağırlıklı olarak Kürtçe yazan ama bunun yanında Türkçe ve İsveççe çalışmaları da bulunan uluslararası nitelikte bir yazardı. Onu bu niteliğe kavuşturan 1977’de başlayan sürgünüydü. Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü’ndeki kendi deyişiyle: “Sürgün ‘yok oluşun’ anavatanıdır… Sürgünler ‘şiddet’e karşı ‘söz’e sığındılar. Çünkü söz daima şiddete karşı galip gelir... 1977-1992 arasında tam 15 yıl sürgündüm. İşte o sırada yok olmamamı yaptığım çalışmalar engelledi, var oluşumu ise üretebildiklerim sağladı.” (17 Şubat 2007)

Mektubunda; “Ölümsüz birey yoktur ama bireyler tarafından yaratılan ölümsüz eserler ve bu eserlerin tümünden oluşan ölümsüz insanlar vardır” diyordu Mehmed Uzun.

İşte ölümsüz insanın eserleri:
- TU (Sen), Roman, 1985;
- Mirina Kalekî Rind (güzel bir yaslinin'in Ölümü), Roman, 1987;
- Siya Evînê (Yitik Bir Aşkın Gölgesinde), Roman, 1989;
- Rojek ji Rojên Evdalê Zeynikê (Evdalê Zeynikê'nin Günlerinden Bir Gün), Roman, 1991;
- Destpêka Edebiyata Kurdî (Kürt Edebiyatına Giriş), İnceleme, 1992;
- Hêz û Bedewiya Pênûsê (Kalemin Gücü ve Görkemi), Denemeler, 1993;
- Mirina Egîdekî (Bir Yiğidin Destanı), Destan-Ağıt, 1993;
- Världen i Sverige (Tüm Dünya İsveç'te), Edebiyat Antolojisi, M. Grive ile Birlikte, 1995;
- Antolojiya Edebiyata Kurdî (Kürt Edebiyat Antolojisi), Antoloji, iki cilt, 1995;
- Bîra Qederê (Kader Kuyusu), Roman, 1995;
- Nar Çiçekleri, Deneme, 1996;
- Ziman û Roman (Dil ve Roman), Söyleşiler, 1997;
- Bir Dil Yaratmak, Söyleşiler, 1997;
- Dengbêjlerim, Deneme, 1998;
- Ronî Mîna Evînê - Tarî Mîna Mirinê (Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık), Roman, 1998;
- Zincirlenmiş Zamanlar Zincirlenmiş Sözcükler, Deneme, 2002;
- Dicle'nin Sesi I - Hawara Dîcleyê (Dicle'nin Yakarışı), Roman, 2002;
- Diclenin Sesi II - Dicle'nin Sürgünleri, Roman, 2003.
- Ruhun Gökkuşağı, Roman, 2005
(Kaynak: http://www.ozgurgundem.net/haber.asp?haberid=45380)

Yazdığı kimi eserleri sebebiyle yargılanan Mehmed Uzun’un "aynı yıl" Türkiye Yayıncılar Birliği’nin Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü’nü alması (2001) son derece önemli bir ayrıntıdır.

Bir şey daha var ki özetliyor aslında bazı şeyleri. Yine Mehmed Uzun’un kaleminden olsun. Ne diyordu uğruna yargılandığı eserlerinden birinde, “Aşk Gibi Aydınlık, Ölüm Gibi Karanlık”ta:

'Yiğitler, yol göstericiler de aya benzer, önce büyür, her yeri ışığa boğar, sonra kaybolup giderler.'

Kendi gitti, ama yaptıkları, yazdıkları, ışığıyla her yer aydınlık. Okumalı, anlamalı, izlemeli… Başımız sağolsun.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: ne zaman bir şair ölse, en netameli aydır o ekim
Gönderen: esra basak / İzmir/Türkiye
24 Mayıs 2008
Büyük patlamadan bugüne, aydınlıkla karanlık sürekli yer değiştiriyor. Bir aydınlık karanlığın yerine, bir karanlık aydınlığın yerine geçiyor. İnsanlığının en kadim destanında Gılgamış, güneşin yolunu, güneşin doğuşu yönünde dağdan geçerek izlemeye koyulur. Bir fersah yol alınca, çevresini saran karanlık yoğunlaşır. Işık yok, önünü ardını göremez. Uzun tehlikeli ve karanlı bir yolculuktan sonra Gılgamış ışığa kavuşur... Ey koynunda ölümü gezdiren,hayatını sürgünlere dayayan ışık, aydınlık senin yolundandı. Karanlıktan aydınlığa çıkış senin aşkın, senin sözü saz kelimeleri vurgun romanlarındı. Bundan yıllar sonra hayata yeniden döndüğün topraklarda hep özlemiyle yaşadığımız barış hoşbulduk deyince daha da uzun olacak ömrün. Sen merak etme, bilim ve edebiyat hep bizimle. Rehberliğin başucumuzda...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Söz Gümüşse Sükut Bakırdır
Mecaz Anlar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Farklılığın Yalnızlığı [Şiir]
Üstü Kapatılmamış Eğitim Rögarları [Eleştiri]
Hakkari'ye Üniversite (İyi ki De) Yok! [Eleştiri]
6 Kontöre "Okkalı Yalanlar" [Eleştiri]
Toplama Voltran [Eleştiri]
Öss'de Ben Olabilir misin? [Eleştiri]
Ne Kadar (Yanlış) Tanıyorsunuz? [Eleştiri]
2. Dereceden Facia Bilinenli Denklem [Eleştiri]


ÖZAY ÜNSAL kimdir?

Anlayana da anlamayana da yoktur sözüm. . . Ya da her iki durumda da fazla söze gerek yoktur. . .

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ÖZAY ÜNSAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.