..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Şairler > Şevket Başıbüyük




28 Nisan 2015
Saadet Şehri Malatya  
Şevket Başıbüyük
Şehirlerin de insanlar gibi bir ruhu vardır, üstelik şehirlerin ruhu insanların ruhundan daha saf, daha temiz, daha narin ve daha derindir. Ahmet Hamdi Tanpınar, unutamadığı ve unutulmasını istemediği şehirler için “Beş Şehir” i yazarak edebiyatımıza şehir kitaplarının önemli örneklerinden birini kazandırdı. Ahmet Hamdi Tanpınar; “Yaşanmış hayat ne unutuluyor ne de büsbütün kayboluyor, ne yapıp yapıp bugünün veyahut dünün terkibine giriyor.” derken ne kadar da doğru söylemiş… İçinde yaşadığı insanlardan güç alan şehirler ölmüyor, lakin insanların unutmamaları, şehirleri öldürüyor maalesef.


:ABIH:
SAADET ŞEHRİ
MALATYA


Şehirlerin de insanlar gibi bir ruhu vardır, üstelik şehirlerin ruhu insanların ruhundan daha saf, daha temiz, daha narin ve daha derindir.
Ahmet Hamdi Tanpınar, unutamadığı ve unutulmasını istemediği şehirler için “Beş Şehir” i yazarak edebiyatımıza şehir kitaplarının önemli örneklerinden birini kazandırdı. Ahmet Hamdi Tanpınar; “Yaşanmış hayat ne unutuluyor ne de büsbütün kayboluyor, ne yapıp yapıp bugünün veyahut dünün terkibine giriyor.” derken ne kadar da doğru söylemiş…
İçinde yaşadığı insanlardan güç alan şehirler ölmüyor, lakin insanların unutmamaları, şehirleri öldürüyor maalesef.
Her şehrin kendine özgü hikâyesi vardır. Önemli olan, bu hikâyelerin hakkını vererek yazıya aktarabilmek…
Bazı yazarlar ve şairler; kimi şehirlerin hikâyelerini öylesine güzel anlatmışlar ki o şehrin insanı o hikâyeleri okuduğunda; ‘daha önce bu güzellikleri nasıl fark edemedim’ diyerek hayıflanır durur.,
Her şehrin kendince bir güzelliği ve efsunlu hali vardır, bilirsiniz. Her şehrin bir geçmişi, yaşanmışlığı, hafızası, tarihi ve folklorik yapısı vardır, amenna. Öyle ise her şehir yazılmayı dünden hak etmiştir.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim, Mekke’den bahsederken, “Ümmü’l- Kurâ /Şehirlerin Anası” der: “Böylece biz sana Arapça bir Kur’ân indirdik ki, şehirlerin anası/Ümmü’l Kurâ’yı (Mekke) halkını ve et- rafındakileri uyarasın ve hakkında hiç şüphe olmayan kıyamet gü- nünün dehşetinden onları korkutasın. Bir grup cennettedir, bir grup da cehennemdedir. (Şura:7)
Elbette ki Mekke özeldir. Allah söylediği için özeldir.
Lakin başka özel şehirler de vardır. Bu şehirler, insanlık tarihinin birikimidir, birisi olmasa insanlık tarihinin bir kısmı eksik kalır. Medine, Kudüs, İstanbul, Şam, Kum, Bağdat, Kahire, Semerkant, Halep, Konya, Diyarbakır, Urfa…. gibi…
Çünkü bu şehirler, tarihe tanıklık etmişler, içindekileriyle pek çok sevinci birlikte yaşamış, pek çok acıyı birlikte tatmışlardır, her birinin ayrı bir yeri vardır.
Malatya da en az yukarıda isimlerini andığım şehirler kadar efsunlu ve özeldir.
Aslında bu şehri/Malatya’yı efsunlu kılan burada yaşayan insanlardır…
Eskiler buna; “Şerefü’l-mekân, bil mekin” derlerdi. Yani, bir yerin şerefi, orada yaşayanlarla kaimdir.
Aslında şehir kültürü geleneği Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Beş Şehir” kitabı ile başlamıştır. Aradan uzun yıllar sonra Ahmet Turan Alkan, buna Sivas’ı anlatan “Altıncı Şehir” kitabı ile katkıda bulunmuş, daha sonra Özkan Yalçın “Yedinci Şehir” olarak Amasya’yı anlatan kitabı ile bu seriyi devam ettirmiştir.
Ben de, “Sekizinci Şehir” olarak Malatya’yı yazmak istedim. Lakin sonradan öğrendim ki “Sekizinci Şehir” de yazılmış. Kendi kendime; “Olabilir” dedim, “Geç kalmış olabilirim, lakin ‘Dokuzuncu Şehir olarak Malatya’yı yazmalıyım’ dedim ve araştırınca, “Dokuzuncu Şehir” in de yazıldığı, en azından bu isimle bir şeylerin yazıldığını öğrendim.
Olsun, yazanlar iyi etmiş, kalemlerine sağlık...
Sözün özü; inşallah bana “Onuncu Şehir/Malatya’yı yazmak nasip olur” dedim ve kolları sıvadım. Sonra, “Onuncu Şehir”in de bir başkası tarafından başka bir şehirle ilgili yazılmış olabilme ihtimalini düşündüm ve Malatya üzerine yaptığım bu çalışmaya şehir edebiyatının devamı niteliği taşıyan numaralı bir isim vermekten vazgeçtim.
Selçuklular döneminde “Vilayet-i Malatya” olarak anılan bu şehir, bir üstünlük ve asalet ifadesi olan “Daru’r-Rifa” olarak tanımlanmıştır.
Kaynaklar bu şehir için; “saadet, mutluluk yeri/mutluluk ve huzur şehri” diyorsa, aynı zamanda bu tanım ‘seçkin insanların yaşadıkları şehir’ anlamlarına geliyorsa, her yönüyle kaleme aldığım bu eserin ismi neden “Daru’r-Rifa” olmasın?, dedim.
Sonra bu ismin yeni kuşaklarca daha kolay anlaşılabilecek karşılığını aradım. Bir dönem Malatya için uygun görülen Daru’r-Rifa’nın günümüz Türkçesindeki en uygun karşılığı olarak “Saadet Şehri” tanımının uygun olacağı kanaatine vardım. Sonuçta, değerli insanların mutluluk ve saadet içinde yaşadıkları yer anlamın- daki “Daru’r Rifa”yı yani “Saadet Şehri” ismini, bana sahip olduğum değerlerin en önemlilerini veren Malatya’ya bir şükran nişanesi olarak yazdığım bu esere vermeyi uygun gördüm.
Kısaca ben bu eserde; şehrin tarihini, kültürünü, meşhur kayısısını, kayısıdan daha meşhur hak bildiğini söylemekten çekinmeyen insanlarını, folklorunu, dil ve lehçesini, örf ve âdetlerini, gelenek ve göreneklerini, şehre anlam katan insanlarının hayat hikâyelerini, efsanelerini, türkülerini, sanatçılarını, hanlarını, hamamlarını, camilerini, kiliselerini, sularını, pınarlarını, heykellerini, hatta bu şehirle bütünleşmiş delilerini bile yazmaya çalıştım…
Yıllardır üzerinden çalıştığım ve nihayet yayınlaması nasip olan bu eserimi merak eden tüm okurlarımı, sevgili dost ve arkadaşlarımı, Malatya sevdalılarını, röntgenini çektiğim bu şehrin kitabını almak üzere (05-10 Mayıs 2015 tarihlerinde) Malatya 4. Anadolu Kitap Fuarı’nda Beyan Yayınları standında bekliyorum…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve şairler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kafka Neden Hamamböceği Oldu
Bir Portre/mustafa Düzleme
Malatya'da Kültür Denilince...
Dipsiz Umman
Uht"ul Mukaveme"ya Tanık Mektuplar
Damla Kuyusu
"Esrarlı Ada"
Kırmızı Karanlık
"Kitap Cafer"
"Yazmaya Dair"

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir "Şişirme Duası" Hikâyesi
Kınıfır Bed Renk Olursa…
"Şişirme Duası"
Kitap Okumak Eğlenceli Bir Eylem…
Tarihe Yoculuk
Sağır Kaplumbağa
Dicle Kıyısında Bir Mağara Kent
Tasalanma Ey Reis!..
Piyerloti
Beydağı"na Kar Düştü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Cennet Gülleri [Şiir]
Tüm Türkiye Üşüdü Koca Reis [Şiir]
Tüm Türkiye Üşüdü Koca Reis [Şiir]
Çocukluğum [Şiir]
Duvardaki Saat [Şiir]
Olma Geveze [Şiir]
Özgürlük [Şiir]
[Şiir]
Bizim Kadir de Ehliyeli Olunca… [Öykü]
Vay Sözüm Vay… [Öykü]


Şevket Başıbüyük kimdir?

Edebiyatın karın doyurmadığını bile bile aç kalma pahasına yazmaktan imtina etmeyen, hayal gücünden çok izlenim ve gözlemlerini yazmaktan büyük keyif alan, yazarken adeta orgazım olan sıradışı bir yazar

Etkilendiği Yazarlar:
Roman, Hikaye, Şiir, Biyografi, Gezi


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.