..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Kent
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Kimi Kime Şikâyet Edeceğiz?!
Cahit KILIÇ
Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler

Ne tarafa bakarsanız zulüm! Ne tarafa bakarsanız haksızlık! Ne tarafa bakarsanız adaletsizlik! Ne tarafa bakarsanız eşitsizlik! Ne taraf bakarsanız ahlâksızlık! Ne tarafa bakarsanız bencillik! Kime bakarsanız kibirlilik! (En büyük benim, her şeyi en iyi ben bilirim hastalığı!) (Kirli egodan ve ferasetten ve de basiretten uzak; çıplak enaniyetten kaynaklı yıkıcı cehalet!) Kime bakarsanız çapsızlık! (Sade suya tirit, bir nev’i seviyesizli

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Kent
121 
 Tansiyoncu  (Çağrı Küçükyıldız)

Bir gün farkına vardı: İnsan en çok ihtiyaç duyduğu sürprizin ne olduğunu en iyi kendisi bilirdi. İşte o günden sonra karar verdi kendi hediyesini yapıp bir köşeye saklamaya ve sonra onu bulmaya.
122 
 Kötü Karakterler de Olmasa...  (Orhan Namık)

Çıplak ampulun yaydığı ışık sigara dumanlarını yararak tipik öğrenci evi salonunu soluk bir şekilde aydınlatıyordu. İki arkadaş kıçlarını halının üstüne koymuş, sırtlarını da ucuz çekyata vermişlerdi. Gece henüz çok ilerlememişti, ama iki kafadarın içmeye erken başladıkları çekyatın her iki yanındaki boş biralarının çokluğundan belliydi. Belki de bu şişelerden bazıları önceki gecelerden kalmıştı.
123 
 Kara Park  (Ali Osman Öztürk)

Herta Müller'in kısa bir öyküsü.
124 
 Beklek III.  (chaotica)

İnsanın ademden gelmemiş olabileceğine dair bir başka kuşkum da bu. Asiler her dönem olmuşlardır ve gerçek asiler (ben bunlardan biri olmayabilirim) pes etmiyorlardı. Bir de asileri sindirmeye yeminliler vardı. Bunlar da her dönem oldular (ki ben bunlardan da olmayabilirdim) ve asilerle binlerce yıldır savaş halindeler. Bu savaş, görüntüsü aynı olan iki ayrı türün savaşı gibi. Asiler mi onların postunda, onlar mı asilerin postundalar bilmiyorum. Tek bildiğim her iki türün de postunu sıkıca sahiplendiği.
125 
 Sen Ben ve Sensizlik  (FATİH YALÇIN)

El salladı otobüsün ardından. Gözleriyle “uğurlar ola” dedi. Yüreğiyle sadakat yeminleri etti. Otobüs kaybolunca dağların arasından, bir boş yola bir de şehre baktı. Öylece dimdik durdu bir süre. O olmadan atılacak ilk adımdaydı sıra.
126 
 Şiir Yazan Şair  (Ali Akpınar)

Bir zamanlar vapurlarda üzerinde “Şiir yazan şair” yazılı çantasıyla şiirlerini gençlerle paylaşan yaşlı bir adama ithafen…
127 
 Çocuklar, Sınava Kaç Gün Kaldı?  (Musa YILDIZ)

Bayram, kendisi için bambaşka bir dünyanın kapılarını açacak olan müjdeden habersiz, son zille birlikte defterini, kitabını çantasına doldurdu. Neredeyse bir komandonun dağlarda gezerken sırtında taşıdığı kadar ağır olan çantasını omzuna atarak sallana sallana dolmuş durağına doğru yürüdü. Durakta kendilerini alacak servisi bekleyen diğer öğrencilerin aralarındaki konuşmaları duyduğu her sefer, yaşadığı hayata lanet okuyor ve bir gün hayal ettiği hayatı yaşabilmenin umuduyla kendini avutuyordu.
128 
 Deli Çamur ve Yalnızlık  (Ömür İsfendiyaroğlu)

Bir sokak, yaşamların paylaşıldığı, belki de zaman zaman birçoğumuzun defalarca geçtiği ama yaşanılanları farkedemediği... Yaşam kavgası içinde gözümüzden kayıp giden değerlerin öyküsü...
129 
 Simitçi...  (HAKAN ŞEVKET TELKES)

Bir gazate haberinden yola çıkarak yazılmış 19 yaşında ölümü seçen bir simitçinin öyküsü...
130 
 Varlık ve Yokluk  (Caner Almaz)

Varlık ve Yokluk. İki zıtlık, iç içe. Göz önünde.
131 
 İzmir... İzmir...  (didem)

Yaşadığım ve aşık olduğum şehire nağmeler...
132 
 Yansıma - 2  (Cansu)

Gerçek bir yaşam öyküsü...
133 
 Konya Dönüşü  (Duran Çetin)

Sessizlik içinde duraksıyorum. Bir şey arıyorum; bulamıyorum. Yan tarafımdaki oturan amca, nefes almakta zorlanıyor. Motor sesi gibi hırıldıyor boğazı. Bağırıyor; sesi çıkmıyor. Ağzından köpükler akıyor. Çırpındıkça çırpınıyor. Yüzü gözü mosmor ka
134 
 Beklek IV.  (chaotica)

Tırnağımı kutunun üstündeki kilide taktım. Soğuktu kutu. Hafifçe kaldırdım ve kilit esneyince parmağımın ucunu kutuyla kilit arasına sıkıştırdım. Biraz daha zorladım. Tuhaf bir tahrik hissi... kilit kutunun üstüne baskı yapınca kapak içe doğru yırtıldı. Hava sesiyle birlikte parmağımda soğuk biranın ısınmış beyaz köpüğünü hissettim. Yerden yaklaşık otuz metre yüksekteki dairenin balkonunda dimdik ayakta dururken, kendimi bir minare gibi hissettim. Büyük, alkolik bir minare. Aşağıdaki insanlar bana bakıp haşmetimle sarsılıyorlar mıyıdı, yoksa farketmeden geçiyorlar mıydı?
135 
 Şehrimden İnsanlar Geçmekteydi  (ihsan eren)

bir bakışa anlam verme çabası olsa gerek
136 
 Çevre Temizlik Operasyonu  (Aydın Öztek)

Beyoğlu’nun arka sokakları… Bütün azınlığın olduğu yer… Bütün yasadışılığın tek çatı altında olduğu yegane yer. Travestisiyle, tinercisiyle, kaçakçısı ve mafyasıyla, Beyoğlu… Ve diğerleriyle…
137 
 Öğle Vakti  (Nur Debre)

Öğle vakti bu ufak şehirde bana, zamanın durduğu hissini veren, şu anda karşısında durduğum eski okulumun bahçe duvarları, duvar kenarlarinda birikmiş tozlar, rüzgarın sürüklediği kağıt parçaları, boyası dökülmüş bahçe kapısı, beyaz direkte rüzgarla hafifçe sallanan bayrak, uzaktan gelen ezan sesi, toz ve at dışkısı kokulu sarı güneş sıcağı.
138 
 Bir Yol Hikayesi  (Fatih Yalçın)

Arkasına baktı yolcu. Geride bıraktıklarına… Bir fotoğraf karesine sığabilecek kadar küçük şehrin, sokak lambalarının cılız ışıklarıyla bıraktığı gölgesine… Zifiri karanlıktan şehre ve otobüsün camına düşen kar tanelerini fark etti sonra. Titredi. Soğuğun
139 
 Perdeleri Çekersem Biliyorum Hayat Daha Güzel Olacak  (FATİH YALÇIN)

Bütün bu çile niyeydi. Oda dediğin tuğlalarla örülü bir hücre değil midir? Çoğu zaman üstüme üstüme gelen bu tuğla yığınlarını diğerlerinden farklı kılan neydi ki. Galiba bütün gizem pencerelerde saklı. Bu hücre bir mezara dönüştüğü zamanlarda yaşadığıma ve hayatın devam ettiğine şahitlik eden bu pencereler soluk veriyor bana.
140 
 Kısmeti Kapalı Evler  (S. Bekar)

elalemin dedikodularından kaçıp sığındığı bu odaları, çivi izleriyle dolu duvarlarını, çarpık kapaklı mutfak dolaplarını, eşikteki kırık mermeri, şu anlamsız uzun koridoru bile çok seviyor.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Dilek Ağacı
Esma Uysal
Öykü > Kent
Radyo
erdal divriklioğlu
Öykü > Kent

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.