Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo |
|
||||||||||
|
Iğdırlıydı Nedim.Babası yedi nüfuslu ailesini ırgatlıktan kazandığı ve yedi boğazı doyurmaya yetmeyen üç kuruşluk parayla geçindirmeye çalışan, hayli yaşlı görünen, sessiz bir adamdı.Annesi geleneklerine bağlı ve ona öğretilenlerden başka hiçbir şeyi kabul etmeyen, okuma yazma bilmeyen bir kadındı.Altı kardeşten en küçüğüydü Nedim.Belki de bu yüzden çocukluğu, çocuk doğurmaktan yorulmuş ve deyim yerindeyse çökmüş annesinin ilgisizliği ve her geçen gün daha fazla içine kapanıp sessizleşen, düşünceli babasının sevgisizliğiyle geçmişti. On üç yaşında, babası bir köy kavgasında vurulunca o da dağılan aileden ayrılıp,İstanbul'a kendi ekmeğini kazanmaya gelmişti. Genç yaşında, altında ezilmemek için çokça mücadele verdiği sorumluluğun üstesinden gelmiş, kazandığı parayı annesine yollayarak kendisine yakıştırılan görevi yerine getirmişti. Kendisine kalan parayla da gecekondu mahallesinde, ev denemeyecek kadar küçük ve yıkık bir barakaya, başını sokacak bir dam bulduğuna şükrederek yerleşmişti. On yıldır İstanbul'daydı. Çalışmadığı iş kalmamış, her girdiği işten nedensizce atılmıştı.Yaşadığı hayat Iğdır'daki hayatını aratacak dereceye ulaşmış ve içsel olarak yıllarca yaşlandırmıştı.İstanbul'da tutunamayıp harcanan, yok olup giden yaşamlar gibi onun gençliğini de yutmuştu bu şehir... İşte bu camdaki yansıma ona belki de harcanıp giden kendi hayatının bir suretini gösteriyordu.İşte bu yansımaydı ona her şeyi birden fark ettiren.Çaresizliğin denizinin açıklarında batan gemiden kurtulamadığını, göremediği yarınları için hiç umudunun kalmadığını anlatıyordu.Etrafına bakındı, yanındaki insanları inceledi, sanki ona yardım edecekleri umuduyla. Yine aynı umursamaz insanlar... Büyük şehir diye düşündü,dert kendi derdin, hayat kendi hayatın. Kaybolursan bu çıkmaz labirentte, kimse seni kurtaramadan yitip gidersin sessiz sedasız... Bulutların arasından sızan ışık zayıfladıkça zayıfladı ve sonunda kayboldu.Kısacık bir an kendine uğrayan ışıkla umutlana gökyüzü o umutsuzca beklediği ışığı yeniden yitirince bu sefer hiç kurtulamadığı umutsuz ve sonsuz karanlığa yeniden gömüldü...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Cansu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |