..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Kent > Cansu




14 Ocak 2006
Yansıma - 2  
Cansu

Cansu


Gerçek bir yaşam öyküsü...


:BAEC:
Karanlık gökyüzünden süzülen, kara bulutları zamansızca delip geçen ve sanki seher vaktiymiş gibi etrafı aydınlatan ışık, otobüsün camında Nedim'in kendi yorgun ve beklentilerden yoksun bir insanı yansıtan görüntüsünü görmesini sağladı.Tüm o kalabalığa ve sıkışıklığa aldırmadan görüntüsünün önünden ayrılmayı reddetti ve geriye doğru giden insanların arasından zorla sıyrılarak olduğu yerde çivilenmişçesine durdu.Ne görüyordu o camda, sadece kendi yansıması mı? Evet belki otobüste onun arkasında sıkışan, acelesi olan ve onun derdinin bir zerre bile farkında olmayan insanlar için öyleydi; ama o yansıma Nedim için tüm hayatını ifade ediyordu.Bu genç yaşına rağmen saçlarında seçilen tel tel beyazlar yaşadığı zor hayatın kendini belli eden, gümüş birer ok gibi, saplanınca öldüresiye acı veren kanıtlarıydı.Sarı, bakımsız ve yer yer kırık dişleri parasızlığın simgeleriydi.Oradan buradan toplanmış gibi görünen, üstünde sanki bir yabancınınmış gibi eğreti ve emanet duran hırpani kıyafetleri mücadele etmek zorunda bırakıldığı zor hayatın aynasıydı.
Iğdırlıydı Nedim.Babası yedi nüfuslu ailesini ırgatlıktan kazandığı ve yedi boğazı doyurmaya yetmeyen üç kuruşluk parayla geçindirmeye çalışan, hayli yaşlı görünen, sessiz bir adamdı.Annesi geleneklerine bağlı ve ona öğretilenlerden başka hiçbir şeyi kabul etmeyen, okuma yazma bilmeyen bir kadındı.Altı kardeşten en küçüğüydü Nedim.Belki de bu yüzden çocukluğu, çocuk doğurmaktan yorulmuş ve deyim yerindeyse çökmüş annesinin ilgisizliği ve her geçen gün daha fazla içine kapanıp sessizleşen, düşünceli babasının sevgisizliğiyle geçmişti. On üç yaşında, babası bir köy kavgasında vurulunca o da dağılan aileden ayrılıp,İstanbul'a kendi ekmeğini kazanmaya gelmişti. Genç yaşında, altında ezilmemek için çokça mücadele verdiği sorumluluğun üstesinden gelmiş, kazandığı parayı annesine yollayarak kendisine yakıştırılan görevi yerine getirmişti. Kendisine kalan parayla da gecekondu mahallesinde, ev denemeyecek kadar küçük ve yıkık bir barakaya, başını sokacak bir dam bulduğuna şükrederek yerleşmişti.
On yıldır İstanbul'daydı. Çalışmadığı iş kalmamış, her girdiği işten nedensizce atılmıştı.Yaşadığı hayat Iğdır'daki hayatını aratacak dereceye ulaşmış ve içsel olarak yıllarca yaşlandırmıştı.İstanbul'da tutunamayıp harcanan, yok olup giden yaşamlar gibi onun gençliğini de yutmuştu bu şehir...
İşte bu camdaki yansıma ona belki de harcanıp giden kendi hayatının bir suretini gösteriyordu.İşte bu yansımaydı ona her şeyi birden fark ettiren.Çaresizliğin denizinin açıklarında batan gemiden kurtulamadığını, göremediği yarınları için hiç umudunun kalmadığını anlatıyordu.Etrafına bakındı, yanındaki insanları inceledi, sanki ona yardım edecekleri umuduyla. Yine aynı umursamaz insanlar...
Büyük şehir diye düşündü,dert kendi derdin, hayat kendi hayatın. Kaybolursan bu çıkmaz labirentte, kimse seni kurtaramadan yitip gidersin sessiz sedasız...
Bulutların arasından sızan ışık zayıfladıkça zayıfladı ve sonunda kayboldu.Kısacık bir an kendine uğrayan ışıkla umutlana gökyüzü o umutsuzca beklediği ışığı yeniden yitirince bu sefer hiç kurtulamadığı umutsuz ve sonsuz karanlığa yeniden gömüldü...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yansıma - 1

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Edgar Allan Poe ve Kabuslar [İnceleme]


Cansu kimdir?

Kendimi özgürce ifade etmek ,okumak kadar yazmaktan da zevk almak , eleştirilme ve beğenilme korkusu olmadan düşüncelerimi yazmak. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Edgar Allan Poe,İnci Aral,Yaşar Kemal,Hüseyin Rahmi Gürpınar,Orhan Pamuk,Ahmet Altan, Can Yücel,Tolstoy,Dostoyevski,Puşkin,Sabahattin ali,...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Cansu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.