"Sigarayı Bırak!"
(Mehmet Atılgan) 10 Eylül 2005 |
Toplumcu |
| |
Sigarayı uzun zamandır içen ve de gerçekten severek içen insanlardan birisiyim. Bugüne kadar hiç bırakmayı düşünmedim. Zaman zaman “Gün, keşke 30-40 saat olsa da, daha fazla içsem” dediğim olmuştur. Ama hiçbir zaman sigaranın iyi bir şey olduğ |
|
Ptt Ne İş Yapar?
(Mehmet Atılgan) 23 Ağustos 2005 |
Toplumcu |
| |
PTT’de öylesine bir gün işte… PTT, ne iş yapar diye sorarsanız. Mektup taşır. Telgrafınızı ulaştırır. |
|
Şeytandan Medet Umuyoruz
(Mehmet Atılgan) 20 Ağustos 2005 |
Toplumcu |
| |
Ayvalık’ın Sarımsaklı beldesinde “Şeytan Sofrası” diye bir yer var. Burası, bölgenin en yüksek ve çevreye en hâkim tepesi. O tepeye çıktığınızda irili ufaklı onlarca ada, Ayvalık’ın yanı sıra Balıkesir, |
|
Yazlık Yüreğim
(Mehmet Atılgan) 28 Temmuz 2005 |
İlişkiler |
| |
Bu ne alınganlık, bu ne asabiyet... Yılların dostluğu, küçük tartışmalarla mı bitmeli? |
|
Öğretmen Nasıl Ağlatılır?
(Mehmet Atılgan) 5 Haziran 2005 |
Anı |
| |
Hayatın her alanında olduğu ibi, öğrencilik yaşamımın her karesinde de şanssızlık yakamı hiç bırakmadı. |
|
Eleştiri Özgürlüğü ve Hoşgörü
(Mehmet Atılgan) 2 Mayıs 2005 |
Kesinlikle Karşıyım! |
| |
Eleştiri özgürlüğü, kimseye hakaret, iftira hakkı vermez... Ama, eleştirilere karşı hoşgörülü olmayanlar da, toplumda çatışmalara yolaçtığı gibi, bu süreçten en büyük zararı da kendileri görür. |
|
"Gonül"lerde Neşet Ertaş...
(Mehmet Atılgan) 21 Nisan 2005 |
Sanat ve Sanatçılar |
| |
Neşet Ertaş'ın türkülerinin neredeyse tamamında "gonül" vardı. Memleket sevgisinde de, hasrette de, sevgiliye seslenişte de, oyun havasında da, bozlakta da... |
|
4 İşlem
(Mehmet Atılgan) 18 Nisan 2005 |
Gülmece (Mizah) |
| |
Uyanıklar, sadece toplama ve çarpmayı öğrenirler; saf ve aptallar, hep çıkarma ve bölmeyle elindekini, avucundakini başkasına yedirirler. Oysa, adaletten ve hakkaniyetten yana olanlar ise, 4 işlemi birden öğrenip, yeri geldikçe uygularlar. |
|
Dost Değil Bu Amerika!..
(Mehmet Atılgan) 14 Nisan 2005 |
Toplum |
| |
"Amerika tüm kötülüklerin anasıdır" diye diye dilimizde tüy bitti, ama hâlâ "Ana gibi yâr olmaz" diyenler var. |
|
|
|