• İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar |
121
|
|
|
|
Cebimde bir lira varken az konuşurum, yüz lira varken biraz daha fazla konuşurum. Bin lira varken peh peh peh önümde kimseler duramaz. Hatta bu durum kredi kartı limitlerine göre bile değişir. On bin lira limitli bir kredi kartım varsa başka, yirmi bin limitli bir kredi kartım varsa başka olurum. Hele bir de limitsiz bir kredi kartım varsa ohhhhhooooo kimseler duramaz önümde billahi hem de vallahi! |
|
122
|
|
|
|
“Bizim mahallemizin yolu, sağlı sollu çam ağaçları ekili. Kuruyanları kestiler. Yerine ağaç dikeceklerdi. Aylarca bekledim. Kimse yerine ağaç dikmeyince ben de 2 nar, 1 tane de yenidünya fidanı diktim. Bu ağaçlar ezilmesin diye de etrafını parke taşlar ördüm.
Ben, okulda görev yaparken geldiler. Ağaçların yol güvenliğine tehlike oluşturacağını söylediler. Bana süre de vermediler. Konuşmamızdan yarım saat sonra gidip şiroyla fidanların olduğu yeri dümdüz ettiler. Fidanları da taşları da yok ettiler. " |
|
123
|
|
|
|
Belki de o günlerin unutulmaması bu güzel insanların o sıcacık dostluklarından, karşılıksız sevgilerini paylaşmalarından ileri geliyordu. O çocuk yüreğimle bu insanlara karşı gerçekten büyük saygı ve minnet duymuştum |
|
124
|
|
|
|
Futbola çok meraklıyım. Bir bayan olarak futbola olan - belki de aşırı -merakım bazılarını şaşırtır bile. Şaşırmaları, futbolun erkek oyunu olmasından kaynaklanıyor sanırım. Oysa ki ben, bayan mankenlerin sunduğu mayo defilelerine erkeklerin |
|
125
|
|
|
|
Karşımızdaki karanlık güçlerin hiç güldüğünü gördünüz mü? Hiç espri yapıyorlar mı? Onlar hiç gülmüyor, çok ciddi ve kararlılar. “Son gülen iyi güler” diyerek kendilerinden emin bir şekilde bildiklerini okumaya ve hedeflerine doğru ilerlemeye devam ediyorlar. Ellerinde baldıran zehiri, sırtlarında kefenle yola çıkanlardan güzel ve iyi şeyler beklemek mümkün değildir! |
|
126
|
|
|
|
Daha şafak sökmeden, “Gül parmaklı uyku” okşarken bizi, korku salan sirenler, homurtulu motor sesleri, evlerin önüne yığılan polis arabaları ve askeri araçlar, postal sesleri... Üstüne tiril tiril, kaliteli kumaştan yapılmış pantolon parçalarının, ince güzel derili mokasen ayakkabılara döküldüğü sorgucu ayaklarının, halıları çiğneyişi, göğüslere dayanan silahlar...
|
|
127
|
|
|
|
Arkadaşlar, asker uğurluyorlar otobüs terminalinde... Asker adayını havaya atıp tutmalar. Sloganlar belli zaten, hep aynı ’’En büyük asker bizim asker.’’ İyi de arkadaşım, koronayı kaptı mı, o en büyük asker, sonra ’’Ne şehittir ne gazi ..ok yoluna gitti Niyazi.’’ olacak, benden söylemesi... Daha birliğine teslim olmadan, korona, buna eller yukarı diyecek... |
|
128
|
|
|
|
27 Mayıs, Birinci Kuvay-i milliye'nin, 12 Mart ve 12 Eylül Mandacılığın devamıdır!..
27 Mayıs Politik Devrimi,12 Mart ve 12 Eylül Faşist Darbeleriyle, akla kara, gündüzle gece, yerle gök, iyiyle kötü ve hayatla ölüm gibi zıttır-karşıttır. 27 Mayıs Politik Devrimi'yle bu CIA yapımı faşist darbeleri aynı kefeye koyanlar, ya gafildir ya hain!
27 mayıs politik devrimini 12 mart ve 12 eylül ile birlikte aynı katagoriye getirip darbe benzetmesi yapmak bu nedenle oldukça traji komik bir benzetmedir ama ille de bir benzerlik aranıyorsa, bu benzerlik 25 Nisan 1974 günü Portekiz’de, genç subaylar tarafından gerçekleştirilen ve ülkede demokrasinin yollarını açan ‘Karanfil Devrimi’ ile kurulabilir |
|
129
|
|
|
|
Buram buram istihbarat kokan, dil özürlü o kitapları da aldım. Politika çoktan istihbaratlar çatışması haline gelmişti. Benim doğruları öğrenmem için bu çatışmaların taraflarının satır aralarında gezinmekten başka şansım kalmamıştı ki...Niye ille de birinin güdümünde olacaktım? Ne kadar çatışan çarpışan varsa hepsini okuyup kendi yargımı oluşturacaktım. Edebiyat beğenimden sonra bilgi edinme hakkıma da saldırı vardı. |
|
130
|
|
|
|
Gün boyunca on yedi rekâtlık Allah emri farzın tek rekâtını ifâ etme...
Sonra da git sırf “bu ne yaman cevval bir müm’indir yahu” desinler diye gecenin bir vaktine kadar yirmi rekât bidat namaz kıl...
|
|
131
|
|
|
|
Oktay Sinanoğlu'nun yıllardır anlattığı "yabancı dil" öğrenmedeki ve hele "yabancı dille eğitim"deki yanlışları bir inceleyin.İlgi duyan,yeteneği olan adam gibi bir yabancı dil öğrense de;devlet okullarında benim gibi sekiz sene İngilizce dersi görmüş olup da bu dille "Nasılsın?" dan başka cümle kuramayanlara dayatılmasa olmaz mı?
Okullarda çocuklarımıza öğretilenlerin yüzde doksanının gerçek hayatta hiçbir işlerine yaramadığını bilmiyor muyuz? |
|
132
|
|
|
|
Artvin Şiir Şöleni
Makalesi ve haberi |
|
133
|
|
|
|
İnsanlar riyakarlıkta olimpiyat birinciliğine oynuyor galiba. Söyledikleri ile yaptıkları arasında uyum görmek mümkün değil. |
|
134
|
|
|
|
Protesto böyle olmaz. Telefonu kırıp, dışarı çıktığında da elinde Amerikan Sigarası ile hava atamazsın. Ancaak, güçlün bir ekonomin varsa, sana karşı bayrak açan ülkeler ile göze göz dişe diş mücadele dersin... O da büyük ölçü de üretim ile yerli ve milli sanayi ile olacaktır... Bunun her zaman bilincinde olmamız lazım... |
|
135
|
|
|
|
2018 Yozgat Aydıncık Kazankaya Kanyon Festivali |
|
136
|
|
|
|
Yozgat Sarıkaya da
Şiir Etkinliği vardı |
|
137
|
|
|
|
İdil Biret' in 11 Temmuz 2009 Topkapı Sarayı' ndaki konserine karşı tepkiler... |
|
138
|
|
|
|
Mimar Sedefkar Mehmet Ağa'nın kemiklerini sızlatıyoruz. |
|
139
|
|
|
|
Selman Ada tarafından çok seslendirilen Mevlid Kantatı' nın müzikal ve dini açıdan eleştirisi... |
|
140
|
|
|
|
Aynı gün iki haber var basında: Birisi sekiz askerimizin şehit olduğu haberi, diğeri panpişimizin haberi. Tabi reyting rekoru panpişimizde.
Bir başka gün, dünyayı sallayan ekonomik kriz ve panpiş haberi. Reyting rekoru kimde? Bu da sorulur mu? Elbette panpişimizde…
Bir diğer gün Türkiye-İsrail gerginliği ve panpiş haberi. Sonuç gene aynı. |
|