"Kirazlar ve dutların tadını çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe |
|
||||||||||
|
Her yer imam hatip okuluna dönüştü ve bu okullara çocuklarını gönderenlere maddi destek ve kolaylıklar sağlanıyor. İşte geldiğimiz noktaya bir bakın: Kala kala 2-3 bağımsız gazete ve gölgesinden ürken bir CHP kaldı geriye. Sıra onlara da gelecek ve tamamen karanlığa gömüleceğimiz kaçınılmaz görünüyor. Silivri’ye yeni grupların gönderilmeyeceği, türlü kılıflar ve tezgahlarla toplu gözaltı ve tutuklamaların başlamayacağı ne malum? Demokrasi kusursuz bir yönetim şekli değildir kuşkusuz. Her yönetimin kusurları ve yanlışları vardır. Demokrasi şu an, “en iyi” demiyorum ama, “en geçerli”, en revaçta olan yönetim şekli olarak görünüyor. Oysa, Türkiye en büyük devrimci atılımını Atatürk zamanında yaptı ve o devir demokratik bir devir değildi. Türkiye AKP döneminde çok şey kaybetmiştir tabi ki. Ama gelecekte AKP olmayacak. Bir daha iktidara gelemeyeceklerini onlar da çok iyi biliyor. Savaştan, ölümlerden, Sünni-Alevi çatışmasından medet umar hale geldiler. Yeter ki kaos olsun. Zira kaos ortamında malı götürmek daha kolay olur. AKP’nin yıkılışı aynı zamanda siyasal İslam’ın, ya da ılımlı İslam’ın kesin yenilgisi ve sonu olacaktır. Din büyük ölçüde yandaş yitirecektir. İşte bu nedenle AKP seçimleri kazanamayacağını anladığı an engellemek için her türlü karanlık yola başvurmaktan çekinmeyecektir. Ya da seçim yasalarını öyle bir değiştirecektir ki her halükarda yine AKP kazanacaktır. Karşımızdaki karanlık güçlerin hiç güldüğünü gördünüz mü? Hiç espri yapıyorlar mı? Onlar hiç gülmüyor, çok ciddi ve kararlılar. “Son gülen iyi güler” diyerek kendilerinden emin bir şekilde bildiklerini okumaya ve hedeflerine doğru ilerlemeye devam ediyorlar. Korkuyorlar doğru. Ama, ne yaptıklarını ve ne yapacaklarını çok iyi biliyorlar. Türkiye baştan başa yansa, binlerce kişi ölse umurlarında olmayacak ve istiflerini bozmayacaklarından emin olabilirsiniz. Ellerinde baldıran zehiri, sırtlarında kefenle iktidar olanlardan ne beklenir? AKP hükümeti halka karşı yakın tarihin en büyük saldırısını yürütüyor! Bunun farkında mıyız? Artık biraz ciddileşsek nasıl olur?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |