• İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar |
321
|
|
|
|
Çuvaldız batırılacak ne çok konu varmış ! |
|
322
|
|
|
|
Bizlerin hem nostaljisi var anlatılacak, hem de hatırlamak dahi istemediğimiz
kötü günlerimiz.
İsterim ki sizlerin sadece nostaljisi olsun.
|
|
323
|
|
324
|
|
|
|
İsrail bu kanlı tiyatronun aktörü,bütün dünya da uyuz seyircisi!
21. yüzyıldaymışız,
Medeniyetmiş,
İnsan haklarıymış,
Demokrasiymiş,
Küreselleşme falan filan…
Bütün bunlar çocukların ölmelerini engelleyemiyorsa…
Vahşetlerin önüne set çekemiyorsa…
İnsanlığın gelip dayandığı son nokta buysa…
|
|
325
|
|
|
|
Bütün bu saydıklarım,sayamadıklarım biz öğretmenlerin asli görevleri arasında n’aparsınız…
Bütün bunlar ne için???
Bir sınavı daha başarıyla atlatabilmelerini sağlamak için |
|
326
|
|
|
|
Efendim yazının başlığına takılıp bizim sunucuların gösteri amaçlı toplantı filan düzenlediklerini sanmayın. Onlar zaten her akşam hanelerinizin davetsiz konukları olarak ekranlarda arz-ı endam eylemekteler.yarı sunucu yarı manken içerikli vazifelerini ifa ederken biz izleyicilere de tebessümle karışık bir öfke bahşetmekteler(!)
|
|
327
|
|
|
|
Bodrum Kültür Sanat
Festivalkindetdik |
|
328
|
|
|
|
Günümüzde dünyada sanıldığı gibi “kapitalist piyasa”nın egemenliği yoktur. Yerküremizde her geçen gün egemen olan anlayış “devlet oranı her geçen gün yükselen karma ekonomi piyasaları”dır. |
|
329
|
|
|
|
İtalyan bir sanatçı, bir barış gönüllüsü memleketimize geldi ve ne yazık ki bir daha çıkamadı. Otostop yaparak denk geldiği bir insan müsveddesi tarafından, önce tecavüze uğradı, sonra da öldürüldü
|
|
330
|
|
|
|
Türk Aydınlar sözde soykırım yapıldı/Ermenistan'dan bu nedenle özür diliyorlar |
|
331
|
|
|
|
Bir sofradayım sanki sofra bezi var sadece. Yenilir yutulur bir durum değil açıkçası. Cimriliğin daniskası somfamda. Akıllar kıt, yürekler boş, beyinler fukara... Nereden tutsan sofra bezi aynı. Tat alınacak hiçbir şey yok. Kıtlık elde... Elimden ne gelebilir? Dudaklar boş sürahi... İçmeye varlar. Ağızlar kazan, yemeye varlar. Bir duvarın iki tarafı karambol. Tüm kaçmalarım karanpolde. |
|
332
|
|
|
|
-Elektriğe zam yapılıyor, vatandaş sofrasındaki peyniri kaldırıyor.
-Petrole zam yapılıyor, vatandaş sofrasına koyduğu zeytin sayısını on taneden beş taneye indiriyor. -Ulaşım ücretlerine zam yapılıyor, vatandaş yemeğini yağsız pişirmeye başlıyor. -Doğalgaza zam yapılınca da vatandaş şarteli indiriyor ve mutfağın kapısına da kilidi vuruyor. Görünen o ki, vatandaşın yemeden yaşamayı öğrenmesine çok az kalmış… Ha gayret! |
|
333
|
|
|
|
Yiyin efendiler yiyin!... |
|
334
|
|
|
|
Birkaç gün İzedebiyatın forumlarında yenilikleri ve önerileri ‘tartıştık’. İyi ki birbirimizi görmüyorduk. Görseydik kırıcılık konusunda TV’lerde izlediğimiz forumları aratmak bir yana, herhalde çok gerilerde bırakırdık. Bıraktık da zate |
|
335
|
|
|
|
Demokrasiyle idare edilen ülkelerde seçimler bayram havasında geçer. Herkes eteğindeki taşları seçim meydanlarında döker. Düşünceler ortaya konulur. İsteyen istediğine destek verir. Herkesin duygu ve düşüncelerini ifade etmesine imkân tanınır. Kimse kimsenin fikrini küçümsemez. Oy verme faslı bitince meydanlarda söylenenler orada kalır, hayata taşınmaz. Küskünlükler kin ve nefrete dönüşmez. Normal şartlarda hareket edenler böyle yapar; fakat Türkiye’de durumun nasıl olduğunu bu ülkede yaşayan herkes çok iyi bilir.
|
|
336
|
|
|
|
Henüz sekiz veya dokuz yaşlarında bir çocuktum. Annemle gece saat on otuz sıralarında büyük annemin evinden kendi evimize gidiyoruz. Kasabayı aydınlatan elektrik santralının motorları saat tam on |
|
337
|
|
|
|
Ekonomik çıkarlar uğruna yapılan etnik, dinsel, mezhepsel savaşlarda, kan gövdeyi götürsün, meydan diktatörlerin, diktatör ailelerinin saltanatına kalsın istiyorum. Demokrasi, sosyalizm falan da neymiş öyle? Hepsi uzak dursun bizden.
|
|
338
|
|
|
|
Ülkenin hali belli, vatandaşın hali belli. Her şey ayan-beyan ortada…
Amma ve lakin ilmihalimiz epey eksik. Halimizden haberimiz yok, yani halimiz hakkında ilmimiz eksik.
İlmihal, eğer hal ilmi ise, ne durumda olduğumuzun farkında olmak ise; hal bilgimiz çok çok yetersiz demektir.
İlmihal bilgisini sadece ve sadece abdestin farzını bilmeye, guslün farzlarını saymaya indirgediğimizden beri, etrafımızda neler olup bittiğinden, hangi fırıldaklar çevrildiğinden pek haberdar değiliz vesselam! |
|
339
|
|
|
|
Ölüm bin bir çeşidi var, değişik, parça parça, hafif ve korkutucu...
Kimisi evinde ölürken, kimisi savaşta ölüyor; kimisi trafik kazasında ölürken, kimi ameliyat masasında;
kimi eğlenirken , kimi ise alın teri daha kurumamışken...
|
|
340
|
|
|
|
Etraafımızdaki savaş tehlikesi üzerine... |
|