..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şahin bakışlı, ahu gözlü, şirin davranışlı ve tatlı sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - Alp Çetiner
Alp Çetiner - Sistem Masalları
Site İçi Arama:


Öykü
  Doğu - Batı (Alp Çetiner) 12 Nisan 2006 Deneysel 

Bizim derginin kuruluş yıldönümü şerefine verilen kokteylde rastladığım delikanlıdan söz etmek istiyorum size, sayın okurlarım.

  Şehir Vokabüleri (Alp Çetiner) 3 Nisan 2006 Kent 

Şehirlileri anlama ve açıklama rehberi...

  Sevgili Günlük!.. (Alp Çetiner) 21 Nisan 2006 Varoluşçuluk 

Sıkıcı bir hayat: en büyük zulüm..

  Müjdat Abi ve Bizim Mahalle (Alp Çetiner) 23 Şubat 2006 Kent 

‘80’ler... Bu satırları neden yazdığımı sormuştum kendi kendime. Belki de işim olmadığı günlerde, kasa başında can sıkıntısından yazmışımdır. Haydi çocuklar gayret, savsaklamak yok, satın birşeyler! Bu hafta ciromuz düşük kaldı, merkezden hesap soracaklar gene...

  Renkler (Alp Çetiner) 23 Şubat 2006 Aşk ve Romantizm 

Yüreklerimizin gerçek fatihlerine, şairlere, bir küçük saygı duruşu bu öykü. Yalnızca onlar, renklerle oynamayı ressamlardan daha iyi becerirler.

  Eğlenelim! (Alp Çetiner) 2 Mart 2006 Başkaldırı 

Burada İNSANLAR – EĞLENMESİNİ – BİLMİYOR. Oysa yaşamak eğlenmektir, çalışmak eğlenmek. Üretmek, paylaşmak, koşuşturmak, gülmek, koklamak, düşünmek, yardım etmek, yaratmak eğlenmektir. Ama öyle görünüyor ki burada bu gizli yasayı pek bilen yok.

  O Tepelerde (Alp Çetiner) 3 Mart 2006 Kent 

Tepede bulduğu düzlüğe çömelmiş, kıvrılmış bacaklarım yay gibi gerilse de zıplasam boşluğa doğru, gözlerimin önünde, karanlıkta ağlayan küçük çocuğa doğru... O ki hayatta herşeyi ama herşeyi yapabilirdi. O tepede otların üstüne sırtüstü uzanıp ihtişamlı bir geleceğin düşlerini görebilir, yaşadığı o dehşetli güzel günlerin tadına varabilirdi. Bense muhtemelen ömrümün son günlerini yaşıyorum ve artık nefesimin yetmeyeceği tepelere tırmanmayı ancak hayal edebilirim. O çocuğun hayallerini yıktım.

  Yazar ve Bir Bardak Soğumuş Çay (Alp Çetiner) 9 Mart 2006 Kent 

Tepside iki tane bardak var: Demek kadın da çay içecek... Doldurup içiyorlar, içiyorlar. Birbirlerine gülümsüyorlar. Tek kelime etmiyorlar... Kadın hâlâ kocasının kucağında oturuyor. Kadın hâlâ limon kokuyor.

  Bu Mektupta Yazılmayanlar (Alp Çetiner) 16 Mart 2006 Aşk ve Romantizm 

Vakit çok geç oldu. Bu gecem eskidi ve sen eskimiş hiçbir şeye lâyık değilsin. Yalnız kalmadan önce son bir soruya cevap verecek misin: bu mektupta yazılamayanları da okuyabilecek misin?

  Meleğin Ziyareti - 1 (Alp Çetiner) 18 Mart 2006 Sürrealizm 

Birazdan gözlerini açacaksın ve rüyaların en garibi olan Dünya’ya başlayacaksın. Ağaracak gün ve senin o garip dünyanın uzak ayrıntıları aydınlanmaya başlayacak yavaş yavaş... Günaydın çocuk!

  Meleğin Ziyareti - 2 (Alp Çetiner) 19 Mart 2006 Sürrealizm 

Kalabalığı yarıp “o adam”ın yanına vardığımda göz göze geldik onunla... Ağlamayı kesti, bir çocuk gibi mahzunlaştı; hayretle karışık, “bak ne hallere düştüm” der gibi bakıyordu yüzüme. Hiç düşünmeden yarınıma, o çelimsiz adama sımsıkı sarıldım.

  Hayat İnsana Neler Gösteriyor! (Alp Çetiner) 26 Mart 2006 İyileşme 

...her sıradanlığın ardından büyüleyici bir hikâye çıkabiliyor (hiç olmazsa benim için öyle) ve hayat insana ummadığı neler neler gösteriyor!..

  Yıldızlı Bir Gecede... (Alp Çetiner) 22 Nisan 2006 Beklenmedik 

Uzak, çok uzaklarda boşlukta bir yıldız (belki de yıldızlar arasında boşlukta bir nokta) aniden parlıyor ve sönüyor (küçük bir parıltı bu, ancak bir yıldız kadar). Bunu dünyanın beş köşesinde birbirinden habersiz beş kişi görüyor...

  Bir Konser (Alp Çetiner) 19 Mayıs 2006 Deneysel 

Soğuk geçen gecelerde, yatağımda büzüşmüşken aklıma gelen ve yalnızca kendimle paylaştığım tınılar artık milyonlarca yürek tarafından mırıldanılıyor. Artık benim yalnızlık ezgilerim yığınlardan yankılanıyor.

  Boş Zamanlarınızda Ne Yaparsınız? (Alp Çetiner) 20 Mayıs 2006 Deneysel 

Hani şu işe başvururken doldurulan formlar var ya, onlar işte...

  Adsız Kahraman (Alp Çetiner) 27 Mayıs 2006 Varoluşçuluk 

Umarsız beliriveren “kendini ifade etme arzusu” onda da belirmiştir ve nicedir kahramanımız, bu belayla cebelleşmektedir. Daha önceleri defalarca tecrübe edilmiştir ki, bu kendini ifade etme arzusu insanı büyük olasılıkla sanatçı yapar (küçük olasılıkla katil, müntehir, deli, terörist, ...vs) ve hayal kurma belasını daha beter çağırır. İşte böyle; sırf bu yüzden kahramanımız gibi siz de yollarda dalgın ve düşünceli bir şekilde yürürken buluverebilirsiniz kendinizi. İşte bu nedenle yazımızın ilk paragrafını pek öyle önemsememelisiniz, sevgili okuyucu.

  Yarın Daha Güzel Olacak! (Alp Çetiner) 3 Haziran 2006 Varoluşçuluk 

“Bulutlarla kaplı gökyüzünde görebildiğin küçük bir mavilik havanın düzeleceğine dair küçük de olsa bir umuttur.”

  Bir Tasvir Ya da Efsanenin Ölümü (Alp Çetiner) 1 Nisan 2006 Kent 

Homojen tiplerin hüküm sürdüğü ve “fert”ten önce “grup”un geldiği “mahalle” denen yerleşim yerlerinde efsane olmak kolay iş değildir. Bir genç adam için bunun tek yolu vardır: delikanlı olmak. Burada delikanlılığı tanımlayacak ve bunun kurallarını öğretecek değilim. Ancak yine de açıklamak için söyleyeyim ki bu, köklü milletimizin ta Orta Asya’daki günlerinden beri genç adamlarda aranan iyi özelliklerin bütününü kapsar. Söylendiğine göre o, gerçek bir delikanlı imiş.

  Zorunlu Görev (Alp Çetiner) 13 Haziran 2006 Kent 

Onu günlerdir takip ediyorum: gizliden ve açıktan, yakınlardan ve uzaklardan, yükseklerden ve alçaktan, sessizce ve bazen çığlıklar atarak... Gözüm hep onun üzerinde. Benim görevim bu. Gerçeklerle birbirine karışmış hayallerle geçen bir ömür; ah, zavallılar...

  Tuhaf Gerçek (Alp Çetiner) 14 Haziran 2006 Didaktik 

İnsanî özelliklerimizle Tanrı’ya yaklaşıyoruz, hayvanîliğimizle kendi cinsimize; onlarsa salt hayvanî özellikleriyle Tanrı’ya yaklaşıyorlar. Akıl, nasıl bize bahşedilmişse, içgüdü de onlara bahşedilmiş kutsal bir vergi.

  Gece - Gündüz (Alp Çetiner) 16 Haziran 2006 Deneysel 

Sevgili dostum hiçbir zaman anlamadı ki MUHTEŞEM GECELER MUHTEŞEM GÜNLER DOĞURUR. Yaşadığım o saatler, gündüzleri de doya doya yaşamamı sağlıyor.

  Bir Felsefecinin "Bilen Adam" Olarak Portresi (Alp Çetiner) 10 Temmuz 2006 Bireysel 

Bu mevsimde bizim oralarda güneş pırıl pırıl parlar; bulutlar yükseklerde, çok yükseklerde uçuş uçuştur, dans eder; hava iğdelerle, ıtırlarla mis gibi kokar, demeyi ne çok isterdim.. Tabiat benim için artık makinelerin yıkımından kurtulabilmiş, ya da ticaret amacı güden makineleşmiş tarımın yeknesak hâle getirmediği “kırlar”ı seyrederken düşüncelere daldığım ve hafta sonları kaçıp sığınacağım bir yer olmuştur.

  Bahar (Alp Çetiner) 7 Temmuz 2006 Aşk ve Romantizm 

Ben bir genç kızım. Kendimi Sevgi’ye adadım ve O‘nun kölesi oldum...

  Gerçek Bir An (Alp Çetiner) 7 Temmuz 2006 Anı 

Dostum, öyleyse bana söyleyebilir misin, her VAR OLAN GERÇEK midir, her GERÇEK VAR mıdır?

  Güvercin (Alp Çetiner) 7 Temmuz 2006 Sürrealizm 

Hadi şimdi bırak o boş şişeyi elinden. Kendimizi bulmak için atlayacağız, sulara, sulara... Hoop!

  Özsuyum Dalımdan Bana Doğru Yükseliyor (Alp Çetiner) 7 Temmuz 2006 Fantastik 

Güneş parlıyor. Çok güzelim. Renkli, dolgun ve diriyim. Kopardılar beni dalımdan. Yediler. Çekirdeğimi denize attılar.

  Hayat Ağacı (Alp Çetiner) 10 Temmuz 2006 Sürrealizm 

Seninle birlikte ben de büyüyorum; büyüyüp gelişmemizin sınırı yok, durduğumuzda öleceğiz biliyorum. Öldüğümüzde durmuş olacağız. Sana bakıyorlar.. Ama ancak GÖRMEYİ başaranlar senin durmadığını, DURMADIĞINI anlıyor.

  Kunduracının Ölümü (Alp Çetiner) 10 Temmuz 2006 Anı 

Delilikle dehânın arasında ince bir çizgi vardır, derler. Mahallemizden onun dehâsına kafa yoranlar çıktıysa da, kimse ona deli demedi. Ömrü boyuca mutluydu da, zayıf kalbi onu yarı yolda bıraktığında da mutlu muydu, bilmiyorum. Bir şey biliyorum: YAŞADI. Çokları bunun anlamını bilmezler.

  Bir Mesel (Alp Çetiner) 11 Temmuz 2006 Beklenmedik 

"Senin de kalemin kalem olsun, kâğıdın kâğıt... yapmayı bildin mi, ilim senin elindedir. Gösterişten, şatafattan kaçın; hakkından fazlasına göz dikme. Zaman, sana lâyığını verecektir; iyi de olsa, kötü de...”

  Hayat Ayrıntılarda Gizlidir (Alp Çetiner) 11 Temmuz 2006 Didaktik 

Edindiğiniz ufacık tecrübelerle, bir de bakarsınız, kendinize kocaman bir köşk kurmuşsunuz. O ayrıntıları, hani aradığınızda bulamıyorsunuz da, onlar istediğinde gelip sizi buluyormuş gibi oluyor.

  Aşk Şarkısı (Alp Çetiner) 12 Temmuz 2006 Aşk ve Romantizm 

O öyküdeki kadın da benim kadar mutlu mudur? Ben şimdi cennetin ışıltılı yollarında, senin kollarındayım. Başlangıcım, yeni hayatım, biricik aşkım söyle, o da aynı yollarda koşmuş mudur?

  Meleğin Ziyareti - 3 (Alp Çetiner) 18 Temmuz 2006 Fantastik 

Herkes gibi, kendi meleğinizi kendiniz yaratırsınız. Ve o, hiç de beklemediğiniz bir anda, sizi ziyaret ediverir. Sizi büyülü örtüsüyle kaplar ve öyle bir etkiler ki, gittikten sonra da ondan birşeyler mutlaka kalır. Onu özler, beklersiniz; çünkü o sizden bir parçadır aslında.

  Hayatımın Kitabı (Alp Çetiner) 4 Ocak 2007 Deneysel 

Deri kaplı ince lacivert kitap, söylediklerinin hepsi doğru ama yeter artık, konuşma, sus.

  Geçit Resimleri (Alp Çetiner) 6 Ocak 2007 Beklenmedik 

Geçit resimlerinde anılarımın artık biri bitiyor biri başlıyor Bütün ölülerim diri gözümün önünde

  Büyük Bir Yazarın Ölümü Üzerine (Alp Çetiner) 4 Şubat 2008 Deneysel 

Babam öldü. O büyük bir yazardı. Şimdi bütün ülke onun ardından yas tutuyor.

  Hayatın Anlamı (Alp Çetiner) 13 Mayıs 2009 Varoluşçuluk 

Kendi ölümümüz; hayatımızın nihayeti, yeni bir hayatın alâmeti, veya yalnızca bir merhale, teşekkül, transformasyon olacaksa... başkalarının ölümü bizim için ne ifade eder?

  Yabancı Bir Gezegendeki Tuhaf Canlılar (Alp Çetiner) 10 Mart 2010 Aşk ve Romantizm 

Dostum... Yabancı bir gezegendeki tuhaf canlılarız biz. Evren’i sizin gibi gezip göremiyorsak, daha kendi içimizdeki dünyayı bile keşfedememiş olmamızdandır, derim onlara.

 

 



En iyisi dostum, sen de kaldır kollarını, şöyle birlikte, karşılıklı şakır şakır oynayalım. Ağır ağır, bazan hızlanarak, omuzlarımızı birbirine vurarak, diz vurup doğrularak, sevdiğimiz şarkıları mırıldanıp kendimizden geçerek dans edelim. Görsünler, boşverelim; eğlenmenin ne demek olduğunu herkese gösterelim!

Bugünlerde senin gibisini bulmak pek kolay olmuyor.



 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Alp Çetiner, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 21.11.2024 16:28:52