Doğru şeritte olsanız bile, olduğunuz yerde kalırsanız er geç ezilirsiniz. -Will Rogers |
|
||||||||||
|
bence ağlamasaydın yahut kütüphanenin kitabı arasında o ajanda yaprağını unutmasaydın “divitimi yüreğime batırıp” bunları yazmazdım. Sen bildiğin yoldan git. Boşalan çay bardağını masaya bırakırken diğerlerini devirdin. Oysa ben birilerine yanaşırken hep çekinirdim. Ahlâksızlığım âh ahlâksızlığım internet kafede o kızın önümde açık duran posta adresine girmiştim. Onun dünyası parmaklarımın bir tık ucunda ama baktım da avucumda onun günahları ve sevapları sorumsuzluk üzerime sinmiş belki de sorumluluk. Onun yerine af dilemeliyim belki araları düzelir. Takip ettim buldum da. Ondan özür dilemeliyim belki beni bağışlar hiç olmazsa vicdanım rahatlar. Bir köşeye sindim. Ne kadar gidersen git o ajanda yaprağını bana bıraktın. *** Beni yakından tanıyanlar sustular belki kendilerini susmak zorunda hissettiler Yüreğimin ateşini dilimde gezdirmek öyle kolay değildi Öylesine farkındayım ki anlattıklarımın Açıkçası dilim öylesine gevşiyor ki bu sözler bana mı ait düştükçe düşüyorum derin kuyulara düş kırıklığına uğrayan dinleyenlerin belleklerine inatçı bir inşaat çivisi gibi çaktım ölümü Boşalan çay bardağımı diğerlerinin yanına koyarken yüreğim boşalmamış konuştukça biraz hafiflemişti Acıyı hafifletme eğiliminden doğan içgüdüm kim bilir neleri sildi komut verip beynimden ne kadar silerse silsin Göz yaşlarımla başa çıkması mümkün değil Efsane değil sabırlı bir anayım Sarıp sarmaladım sevgimi toprakla Konuşurken ansızın sustuğum bir an o anlar var ya Bilin ki derinde dilim Sükûtun altın suyuna battığını hissettim Geçen zaman değişen hayat Değiştirdi bu evi sayısız mutluluğa açılan kapılar deyim yerindeyse huzurlu değer yargıları güzel ahlâktan kurulu günlerim anılar sökün etti evimize gidelim Benzeri bulunmaz hayat yaşamayacağım kavuşamayacağım söylemiştim Hasreti içimi yakıyor durup dururken Üşümezdi güneş altında böyle içim Gerçeği söylemeye yoktu gücüm Artık çok geç her şey için üzgünüm Desem de kendi yıkılışım çıkagelir bir kâbus gibi birdenbire Geçit resimlerinde anılarımın artık biri bitiyor biri başlıyor Bütün ölülerim diri gözümün önünde
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Çetiner, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |