|
• İzEdebiyat > Deneme > Düşler |
41
|
|
|
|
Sana yazmadan duramıyorum, ey meçhul ve muhayyel iklimlerin perisi! Selâmımın ucuna bir gül iliştirip huzurundan ayrılıyorum.
|
|
42
|
|
|
|
Dudağının kenarındaki alaycı kıvrım olmak isterdim. Yaşamla dalga geçen alaycı kıvrım. Öyle bir kıvrım ki yaşam sana dokunamasın, seni örseleyemesin senden korkusundan. Dudağının kıvrımındaki ışık olmak isterdim. Çabucak sende olmak için, ışık olmak iste |
|
43
|
|
|
|
Dinlemeniz şiddetle önerilir; https://www.youtube.com/watch?v=LzRPpnc4DL8 |
|
44
|
|
|
|
Ağıt yakılan diyarlarda sana hasret büyütür yüreğim. Asmışım kendimi bembeyaz bir bulutun sessizliğine. Gökyüzü gecelerime hançerli sevdiğim. Nasılda özlerim seni bir bilsen,nasılda ağlamak gelir şimdi içimden.... |
|
45
|
|
|
|
galiba hiç vazgeçmeyeceğim birşeyleri hayal etmekten. kalp taşıyan, beyin taşıyan, üstelik düşünen onlarca ideal hatası yaratıklar girip çıktıkça yaşamıma, yalnızlıkla tuzlandıkça yaralarım ve durdukça kanı yeni bir yarayı kapatabileceğime inanıp, yenide |
|
46
|
|
|
|
Ben Halit Mehdigil,
Kars ¬–Arpaçay- Değirmenköprü doğumluyum.
Sıcak,dost bir insandan sayın Baki Baykal Bey’den bu sitenin adresini aldım.Tuzum olsun dedim.Hep içimde kabaran o yazma isteğimi acaba şimdi bu 45 yaşımda sürdürebilki |
|
47
|
|
|
|
Gördüğün, görmediğindir... |
|
48
|
|
|
|
Göğün kalbine yükselmişcesine Zeytin Dağı'ndan selam yollayalım Kubbet-üs Sahra'ya,sadakatle bağlanan aşıklarına
Medine'ye çevirelim yüreğimizi sonra
bize sevdanın imanlı gönüllerde çoğaldığını,umudun imanla olacağını,kuşu ölen Hz Zeyd 'e taziyeye gidecek kadar zarifce yaşamanın lezzetini öğreten Efendimize sonsuz salat ve selamlar gönderelim, |
|
49
|
|
|
|
Aynı şehirde yaşamamak ne kötü. Gözlerimin yalnızlığını bilemezsin. Bakışlarım kayaya çarpan dalgalar gibi. Hem gözlerim ıslak hem duygularım paramparça. Ah Angelina keşke denizkızı olsan! Gelsen sahile. Ya da benim cesedimi bulsalar deniz kıyısında. Bir masal uğruna ölmek de var unutma Angelina. |
|
50
|
|
|
|
Ezberinde yedi renk dünya, sesinde yalnız gerçek bir rüya! Sevgiyle dolan, eskiyi unutan, dertsiz, geleceğe bulanan! Bu akşam, rengin, hüznün, keyfe keder anıların ölüm günü olsun! |
|
51
|
|
|
|
Neyi değiştirebilir yada neye anlam katabilirdi ki varlığım.
Kendine dahi pek hayrı olmayan bir ruhun varlığı, kainata, insana
ne gibi bir anlam katabilirdi ki .
|
|
52
|
|
|
|
Sizler de sık sık rüya görür müsünüz? Gördüğünüz rüyaları hatırlar mısınız uyandığınızda veyahut unutur musunuz rüyanızı hatırlamayı? Buruk bir tat yahut derin ıstıraplar veren rüyalarınız var mıdır sizin de?
|
|
53
|
|
|
|
Bazen yolda yürürken eski evler görürsün. Kimler, hangi zamanlarda oturmuş bilmezsin. Belki akşamları, dışarda soğuk rüzgar eserken, pencerenin kenarında hiç bulamayacağı hayatları isteyen, gece yatağa yattığında tatlı düşlere dalan hırslı, yetkin bir insan...
Sevdiğin şeylere dokunurken hayat henüz değişmemiştr. Değişeceği de dünyanın gidişatından bellidir. Şansa inanıp inanmamak bir tarafa istediğinin senin olması için kendini bir adım öne atman yeter. Senin gibi başkaları da aynı şeyi yaparken, sen kendine en iyisini verebilirsin.
|
|
54
|
|
|
|
Bir günü diğer bir gününe uymaz insanın… Bırakın gününü, saati bile saatine uymaz. İnsan bu, bir bakarsınız neşelidir, umut doludur, bir bakarsınız moral sıfır, surat mahkeme duvarı… |
|
55
|
|
|
|
koştum, şehrin ortasındaki hamam önüne!..:)) |
|
56
|
|
|
|
Elimi kolumu kaldıramadığım bir sabah olmadı henüz.. /geceden yazıyorum yazılacak olan ne varsa ve geceden başlıyorum yokluğun hüznünü tasimaya.. |
|
57
|
|
|
|
Kesmiyor, durgun sulardaki fazladan bakış, seni her yere dağıtır bulunmaz akış! Dediğin her şey doğru, belli belki yolun başı sonu. Bilinmez dağılan yanlış sancı, arşın üzerinde bir ok kalmıştı! Yanlış aslında, bir eleştiri gerekir, aldanmaktan kurtulmak için, sevmek için, aramak için! İçin için.. Yağmura giden yok, ıslanan susuz yol, kalbi kör eder, ruhu gafil! Sor bakalım, bu başkalaşım nedir? Nedir, sor, yeni bir dönüşüm için! |
|
58
|
|
|
|
Durağı bekle! İçinde yenilenme! Yolculuğun farklı yerinde! Sorduğun, yeni bekleyişte.. Durak gerçek, sevdiklerin evet! Hayat bulduğun, kalbinde tuttuğun, unuttuğun, hatırladığın! Ufukta büyüttüğün.. Bir amaç güttüğün! Yine! |
|
59
|
|
|
|
Ne güzeldi köyümün kirlenmemiş yağmurlarında ıslanmak… Bütün kaygılardan azade, sokaklarda akşama kadar topraklarla hemhal olmak… Sabahın ilk ışıklarıyla uyanıp aydınlığa ‘merhaba’ demek, gönül kapılarını ve göz kapaklarını ardına kadar açarak hayata sımsıkı sarılmak, gökkuşağını hayallere yorgan eylemek… Ne güzeldi, âh ne güzeldi.
|
|
60
|
|
|
|
Ey okuyucu, bu mesaj sana! Kâh kahvenin köpüğünde bir hayal, kâh mırranın acısında bir sitem. Lakin, daha ziyade içten bir selam.
|
|
|
|