Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
(KAHVENİN TILSIMI) Ey okuyucu, bu mesaj sana! Kâh kahvenin köpüğünde bir hayal, kâh mırranın acısında bir sitem. Lakin, daha ziyade içten bir selam. Suyun Leyla tenli hâline, kahveye yazılmış şiirlerden bir buket sunduğumuz kitabı size yazılmış bir mektup olarak da kabul edebilirisiniz. Mektubun derununda insana dair unsurlar var, aşk, içtenlik, samimiyet, vefaya dair izler var, velhasıl biz varız. Kahvenizi yudumlarken, kahvenin damağınızda iz bıraktığı kadar dimağınızda da iz bırakmasını istiyorsanız kahve ile şiiri hem dem etmelisiniz. Dingin bir akşam vakti, kallavi fincandaki kahvenizle “Bir Fincan Kahve Olsa” kitabını buluşturup, kahvenizden bir yudum alıp kitaptan bir dize okuduğunuz zaman kahvenin albenisi harflerin büyüsüne karışacak kahveden ve şiirden başka bir tat aldığınızın farkına varacaksınız. O zaman kahvenin sadece damağınızda değil dimağınızda da iz bıraktığını fark edeceksiniz. Şiirle kahveyi buluştururken kahve severlere şiiri, şiir severlere kahveyi sevdirmek gibi bir iddianın sahibi değildik. Ancak, hayata bakışımız bize kahvenin şiire, şiirin kahveye yakıştığını ilham etti.Bu cihetle böyle bir güzergâha girdik. Güzergâhtan da öte kenarlarında erguvanların arzı endam ettiği efsanevi bir hıyaban girdiğimiz yol. Kahve Kokusuna aşkın karıştığı anlarda kahve ile aşkı harmanladık. Bir nevi kahve ile aşkı buluşturmayı talim ettik. Harfler gülümsedi, kelimeler abat oldu. Biz mecnun misal mest. Bir vakitler Belkıs diyarı olan Yemen’den geldiği söylenen bu yüzden Yemen Dilberi diye adlandırılan kahveye kendi diyarımızda yeni ve daha çekici bir isim bulduk “Türk Kahvesi” dedik ve bunu tüm dünyaya kabul ettirdik. İşte biz dahi çorbada tuzumuz olsun babında karınca kararınca bu ismi perçinlemek istedik. İstedik ki kahveye ve şiire olan aşinalarımız çoğalsın. Ama bu arada meşrubat-ı umumi içerisinde kendine has berraklığı ve tadı olan çayı incitmekten imtina ettik. Ne de olsa çayla kahve birbirini çağrıştıran iki içecek. Gelen konuklarımıza ve dostlarımıza çay mı kahve mi ? diye sorarız hep. Son söz olarak “ Marifet iltifata tabidir, müşterisiz meta zayidir.” mısraını da sizinle paylaşıp kitabı sizin alakanıza sunmayı tercih ettik. “Bir Fincan Kahve Olsa” kitabı ilginize mazhar olursa kahveye ve çaya dair yeni kitaplarla kapınızı çalacağımızı bilmenizi isteriz. Kahvenizi şiirle şiirli yudumladığınız huzur ve sükun dolu günler temennisiyle. Ankara, 28.04.2015 İbrahim KİLİK Kitabı edinebileceğiniz adres: www.regulusyayinevi.com/urun/bir-fincan-kahve-olsa-ibrahim-kilik Kitaptan birkaç şiir: Kahve ve Su Belkıs’ın diyarından yadigar kahve ve su. Porselen nice demdir aşinası esmerin. Ya Köpüğün rüyası ya da nazın buğusu. Adına kahve deriz yemen soylu dilberin. Leyla’nın hüzün hâli fincanda telvelenir. Dibekte dert dövülür gönülde gam elenir. Acı münhani çizer damak coğrafyasında. Buruk hatıraları kırk sene yazar kalem. Kahvenin bahtı güler ateşle su yasında. Vefasızlık derdine kahve acısıdır em. Leyla’nın hüzün hâli fincanda telvelenir. Dibekte dert dövülür gönülde gam elenir. Bazen mırra tadında acılar betimlenir. Sükutun derinliği söze işlenir yer yer. Kırk yılın cümle izi bir fincanla imlenir. Fincanın hatırına cezve başını eğer. Leyla’nın hüzün hâli fincanda telvelenir. Dibekte dert dövülür gönülde gam elenir. Kahveye dair her an şiirimizi süsler. Kimi dem türkülerde dile gelir acımız. Kahvenin ikliminde barışır bizde küsler. Muhabbet meclisinde kahvedir baş tacımız. Leyla’nın hüzün hâli fincanda telvelenir. Dibekte dert dövülür gönülde gam elenir. Su bir rüyaya dalar berraklığında naz sır, Esmer tenli perinin yoldaşı olur o an. Bu ünsiyet içinde geçip gider kaç asır. Kahve ile anılır suyun adı her zaman. Leyla’nın hüzün hâli fincanda telvelenir. Dibekte dert dövülür gönülde gam elenir. Ankara,20.04.2015 İ.K Kahve ve Sen Sen tebessüm edersin kahve haza gülleşir. Kırk vakit naz işlenir tahayyül hanesine. Leyla iklime gelir ve telve kakülleşir. Nice dize yazılır bir kahve tanesine. Kahvenin hatırına nakış olur gülüşün. Melikesi olursun kahve kokulu düşün. Bakır cezve köz ile efsane kahramanı. Fağfuri inceliğe seninle adım atar. Ve cümle yaşananlar gün gelir olur anı. Muhabbet meclisine bu ahval tılsım katar. Kahvenin hatırına nakış olur gülüşün. Melikesi olursun kahve kokulu düşün. Su kahveyle sözleşir köz dahil olur söze. Dudakta name olur bu anlamlı imece. Fincan zarafet ehli sevimli gelir göze. Hatıra atlasına işlenir ipek hece. Kahvenin hatırına nakış olur gülüşün. Melikesi olursun kahve kokulu düşün. Kahvenin ıtırında tüter nazın öyküsü. Kelimeler lügatte senin için demlenir. Senin efsane hâlin kahvenin eşsiz süsü. Kahve kokulu anlar seninle kademlenir. Kahvenin hatırına nakış olur gülüşün. Melikesi olursun kahve kokulu düşün. Ankara,28.04.2015 İbrahim KİLİK
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İbrahim Kilik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |