..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Doğa ve Dünya
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Lacivert
ergun tekkalmış
Şiir > Bireysel

kaçarım yok biliyorum mürekkebe bulayıp bir ömrün boşluklarını dolduruyorum

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Deneme > Doğa ve Dünya
41 
 Çınar  (Şevket Başıbüyük)

“Çınar” sözcüğü sizlere neleri hatırlatır? Tevfik Fikret’in “Çınar” adlı şirini mi? Tevfik Fikret, ne murat etmişti bu şiirde bilmem ama bizim Orduzu’daki çınarı her gördüğümde, gayrı ihtiyarı Tevfik Fikret’in o meşhur “Çınar” adlı şiirin bazı mısraları dilime dolarım; “Enli, boylu, vakûr. /eğilmemiş, mağrûr/ Koca bir gövde; belki altı asır,/Belki ondan da fazla, dalgın, ağır,/Kaygısız bir ömür sürüp gelmiş;”… Aslında şimdi; “Söyle ey çınar… Seni kim şimdi bağlayıp saracak?” yerine “Söyle ey Şevket… Senin gözyaşlarını şimdi kim silecek?” diyerek bir köşeye çekilip gizli gizli ağlayasım geldi…
42 
 Evrim Kuramı Hakkında Düşünceler - 1  (Oğuz Düzgün)

İlk canlı olan hücrenin oluşabilmesi nasıl mümkün olabiliyorsa, her bir canlı türünün atası olan canlının da müstakil olarak ve de aniden varlık sahnesine çıkabilmesi, mantıki açıdan o derece mümkündür.
43 
 Hayatın Anlamı  (Oğuz Düzgün)

Hayatı anlamlandırmak biraz da kendimizi anlamlandırmakla alakalı galiba...Nasıl bakıyoruz hayata ya da hangi renk gözlükleri kullanıyoruz bu mana keşşaflığına soyunurken?
44 
 Hak Verilmez Alınır ve Şike  (Haydar Köprülüoğlu)

Geriye dönüp baktığımız zaman bazen yaşananlara kendimizde inanmıyoruz. Kişinin kendini bilmesi kadar Erdem olmaz. Bilmezse bet bereket olmaz, uyum olmazsa devlet olmaz. Bu yazıda gecekonduculardan da bahsettik. Tanıtım yazımda da kısaca Devletten bahsetmek istiyorum. 89 Yıldır savaşa girmedik, oysa 1945 yılının Almanyasında taş taş üstünde kalmamıştı. Hacı Ömer Sabancı da sıfırdan buralara geldi. Türkiyeyi Almanya ve Hacı Ömer Sabancı'yı ölçü alarak, varın siz kıyaslayın. İş çalışmaktan açılmışken Ülkede 300.000 sahte emekli olduğunu, ben söylemiyorum İlgili Bakan, Sayın Yaşar Okuyan söylemişti.
45 
 Yağmurun Sesi  (Nazmi Ünar)

Aşk fısıldamaları var şu anda burada. İnsanlar sessiz ve düşünceli yürüyorlar. Endişelerin olmadığı zaman bu. Sadece gözükmek için çabalayan ay, bulutların gücü ve yağmurun sesi var. Denize düşmek için büyük bir çaba harcıyor yağmur
46 
 Zalim Olmak Yakışıyor Nisana  (NUH KENİŞ)

Siz yoksunuz diye ben, Zalimlikten azad ettim nisanı. Aslında yakışyor da zalim olmak nisana.
47 
 İki Bahar  (gökhan)

kaç bahar tükettin ömrüm yaşamak uğruna derken, neler götürdü bizden baharlar...
48 
 Yerköprü'den Taşkent'e  (harun şeker)

Asıl şelale burada ama bilen yok.
49 
 Ondan Sonra - 1  (Kemal Yavuz Paracıkoğlu)

Bir şarkı çalınmakta bir yerlerden... “do re mi fa sol la si do…” Sesim çirkin de olsa ne güzel eşlik ediyorum; dinle bak, duyuyor musun?
50 
 Bahar Geldi mi Ne!  (Kâmuran Esen)

Baharı özledik.
51 
 Çakıl Taşları  (ALİ YERLİ)

Deniz dalgaları eşliğinde bir ileri bir geri oynaşıp duran kumsaldaki çakıl taşlarını hiç düşündünüz mü?
52 
 Yarınlarda Yaşamak Dileğiyle  (Aysel AKSÜMER )

Boşluk büyür mü dersiniz? Yerini hiç kimse dolduramıyorsa, yüreğinize her gün koca bir çığ düşüyorsa cevabı dopdolu bir evettir. Bunu en iyi, uzattığı eli boşta kalanlar, sadece kulaklarında sevdiğinin sesiyle avunanlar ve maziyle yaşayanlar anlar.
53 
 Zulme Sessiz Kalanlar Zulme Uğradılar…  (Şevket Başıbüyük)

Bence 2011 yılı, “kıyam yılı” olarak ilan edilmeli. Zira dünya halkları kıyama geçti… Yıllardır kendisinden olmayanlar tarafından yönetilen, sömürülen, aç bırakılan, ezilen ve hakları ellerinden alınan dünya halkları ellerinden alınan haklarının iadesi için kıyama durdular. İlk ateş, ilk kıvılcım Tunus’ta çıktı ve kısa sürede yangına dönüşüp Zeynelabidin bin Ali diktasını devirdi. Sonra Tunus’taki kıvılcım bütün Ortadoğu’ya yayılmaya başladı.
54 
 Kısır Ölgü  (Hande Karataş)

Hayat kêlamsızlaştırır. Bu yüzden, hissetmek yeni tanrıdır.
55 
 Alaçam'da bir sabah  (Engin Yavuz)

İzmir bunaltıcı bir yaz sabahına hazırlanırken, biz 300 kilometre ötedeki zirvede kış mevsimini yaşıyor gibiyiz
56 
 Malatya Asimile mi Oluyor  (Şevket Başıbüyük)

Ben Malatya’yı Şirket İşhanı ile tanıdım. Ahşaptan iki katlı, çok çeşit esnaf ve zanaatkârın iş yaptığı bir ğandı/handı. Manufer’in dükkânı bizim dağ kesimin bir buluşma noktasıydı. O bir Ermeni’ydi ancak Türkçe ve Kürtçe’yi çok iyi bildiği için bizim dağ adamlarına, -bir zamanlar dışlanan, horlan, şehre girmesine bile tahammül edilmeyen dağ insanına- o iyi davranırdı. Sekiz köşeli şapkalarıyla şehirde boynuzlu yabani bir geyik gibi dolaşan dağlı damları misafir eder dükkânında ağırlardı. Karşılığında da dağ insanları, ondan alışveriş yaparlardı Şimdi gelişen ve değişen modern Malatya’mızın sokakların herhangi birinde bu soruyu tekrar sorsam; “Şirket İşhanı nerde” diye sorsam, kim ve kaç kişi bilir? Bilemiyorum… Yoksa gelişen ve değişen Malatya asimile mi oluyor…
57 
 Hayat mı Zor Ben mi Yanlıştayım?  (Hakan Yozcu)

Kimi sevdiysem, kimi kucaklayıp, kime sığındıysam paraladı beni… Taşladı, horladı, paramparça etti… Hep kendini düşündü… Çıkarları hep ön planda oldu… Sadece kendisi oldu… Kimseye saygı duymadı, kimseyi sevmedi… Çünkü sevgi, saygı yoktu onun için…
58 
 Tek Çözüm, Hepiniz Ölün  (mahmut dağ)

eski teknolojiler, yani pek çok gelişmiş ulusun hurdaya kaldırdığı teknolojiler kullanılarak ülkemizde nükleer santrallerin yapılması düşünülüyor. peki nedir nükleer santral? nasıl çalışır ve neden deniz kıyıları tercih edilir bu santraller için? bilindiği gibi son günlerde japonyaya gelen dev dalgaların zarar verdiği bir nükleer santral var. sonuçlarını hepimiz biliyoruz. işte bu yazı nükleer santrallerle ilgili bri şeyler söyleyecek.
59 
 Değişmek ve Benlik  (Tuncay Kahraman)

Değişim, hayatın bir gerçeğidir. Kuşlar, bitkiler, şehirler değişir. Dünya kirlenir, sular tükenir, ağaçlar azalır, savaşlar filan olur, edebiyat akımları gelir geçer. Biz de “hayat değişiyor” deriz. İnsanlar da sürekli değişir. Yaşlanırız, saçımızı kestiririz, boyumuz uzar, kilo alırız...
60 
 Gerçek - Abartma - Düş - Gerçek - Doğru I  (Göktu Kara)

Tarihte bir gerçek vardır, zamanla bu gerçek abartılarak düşle yoğrulur. Günümüz bilgi ve bilim/teknoloji çağına gelindiği zaman ilk gerçek yeni kuşaklara nasıl öğretilmelidir?

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Aydınlanma Anı
İsa Kantarcı
Deneme > Doğa ve Dünya
Dünya
Cihan Altın
Deneme > Doğa ve Dünya
Ağaç Deyip Geçme!
Yûşa Irmak
Deneme > Doğa ve Dünya
*** Yeni ***
Funda PAKTAN
Deneme > Doğa ve Dünya
Deprem Farkındalığı
Aysel AKSÜMER
Deneme > Doğa ve Dünya
Mevsim
Aysel AKSÜMER
Deneme > Doğa ve Dünya
Dünyayı Sessize Al
Veysel Başer
Deneme > Doğa ve Dünya
Gen’ellemeler
Yûşa Irmak
Deneme > Doğa ve Dünya
Yakınma
Rukiye Çelik
Deneme > Doğa ve Dünya
Zeus'un Kızı; Kaptan June
Aysun Güven
Deneme > Doğa ve Dünya
Zeus'un Kızı; Gelendost
Aysun Güven
Deneme > Doğa ve Dünya
Yalnız Yol
ayşe kılınç
Deneme > Doğa ve Dünya
Farklı Bir Yönetici,
Hakan Yozcu
Deneme > Doğa ve Dünya
Yağmur
Halil Zenciroğlu
Deneme > Doğa ve Dünya

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.