Mektubum sanırım fazla uzun oldu, çünkü daha kısa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal |
|
||||||||||
|
Hayat mı Zor Ben Mi Yanlıştayım? Yaşamak, hep güzel gelir insana… İnsan, yaşamı boyunca hep güzeli anımsar… Düşünmek istemez kötüyü, çirkini asla… Anılarında hep güzellikler yer alır… Belki de bu nedenle geçmiş, hep güzel olarak yâd edilir… Yaşamak zordur oysa… Kalleştir, kahpedir, haindir… İnsanı hep sırtından vurur, arkasından hançerler… Ben, gülemedim asla hayatım boyunca… Bir şeyi, ne kadar çok istedimse olmadı… Vermedi hayat onu bana… En çok istediğim şeyler, ne kadar yaklaştıysam dahi, uçup gitti ellerimden… Hayat, hep çok gördü onları bana… Belki de bu nedenle hep düşman kaldım hayata, yaşama… Sevgiye hep hasret kaldım. Uzak kaldım. Tutamadım elinden… Aradımsa da bulamadım onu bir türlü… “İnsan, çiğ süt emmiş” derdi hep annem “Bu nedenle güvenme kimseye.” Rahmetli babam “Etrafında gördüğün, insan gibi görünen herkesi, insan sanma. Her okumuş insanı da aydın bilme… okumuşlar arasında da ne cahiller vardır. O nedenle güvenme kimseye. Adımlarını bilerek at. Kendine güven…” derdi… O nedenle hiç güvenemedim kimseye… Zaten kime güvendimse de sattı beni sonunda… En dost bildiğim, en samimi dediğim, en inandığım, en sevdiğim, en güvendiğim insanlar, hep sattı beni…. Gün oldu karşıma çıktı, gün oldu beni arkamdan vurdu… Gün oldu tekmeledi beni… Hep yüzüme güldü, hep arkamdan kuyumu kazdı… Kime uzattıysam, hiç tutmadı elimi… Kime yardım ettiysem, sonunda nankör çıktı.. Kime verdiysem sevgimi, ayaklar altına aldı, ezdi beni… Yüzünde sahte bir gülümseme ve bir maskeyle aldattı … Kimi sevdiysem, kimi kucaklayıp, kime sığındıysam paraladı beni… Taşladı, horladı, dışladı… Paramparça etti… Hep kendini düşündü… Çıkarları hep ön planda oldu… Sadece kendisi oldu… Kimseye saygı duymadı, kimseyi sevmedi… Çünkü sevgi, saygı yoktu onun için… Oysa hayatın temeli idi sevgi… Sevgisiz ne olabilirdi bu hayatta? Saygısız nasıl yaşanabilirdi? Yediğimiz ekmekte, içtiğimiz su da dahi sevgi olmalıydı. Sevgisiz yaşam olmazdı çünkü… Gülerek baktıkça hayata, hayat bana hep ters geldi… Umutla sarıldıkça ona, o bana sırtını döndü… Hayallerim, umutlarım, tutkularım çaresiz kaldı, söndü… Çırpınıp durdum hayat karşısında amaçsızca… Hayat, çırpındıkça vurdu bana… Vurdukça ezdi, eledi… Şimdi çaresizim… Hayat, acımasız davrandı bana, beni hep böldü… İçimdeki aydınlık, içimdeki ışık, söndü… İçimdeki bütün sevgi, bütün umut, bütün her şey öldü… Artık bambaşka bir anlayıştayım… Hayat mı zor, ben mi yanlıştayım?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |