|
• İzEdebiyat > Deneme > Doğa ve Dünya |
21
|
|
|
|
“3 gerçek var: Benim gerçeğim, senin gerçeğin ve gerçek.” |
|
22
|
|
|
|
Kendimizle ilgilenmek yerine, başkalarının propaganda ve reklamlarına kaptırıyoruz kendimizi. Yaşama gerçekçi olarak bakmak, objektif olmaya çalışmak gerek... |
|
23
|
|
|
|
Sinemanın “Yeni Gerçekçi” yönetmeni İtalyan Giuseppe Di Santis’in “Zeytin Ağaçlarının Altında Sükûn Yok!” adlı 1950 yılında beyazperdeye aktardığı filmin başlığı ile makaleme başlamak istiyorum…
|
|
24
|
|
|
|
Şöyle bir düşünelim, genellemeler olmazsa; detaylardan, tüme varmaya çalışan yazarlar ne yazardı hiç düşündünüz mü? Ya da edebiyat sürekli olarak size, yaşam kalitesi için -şiir değilse-, vasiyetiniz kadar özel sırlarınızı “giriş – gelişme ve sonuç” noktasında daha da acıklısı anafikri olan bir düzyazıya dönüştürme mecburiyetini dikte etseydi ne yazardınız acaba? |
|
25
|
|
|
|
Tarihin verdigi cok aci bazi dersler olabiliyor. Bu en aci derslerden biri, sadece sakkada sukkada kilic sallamakla bir yere kadar gidilebilecegi, bundan sonra ise cokusun kacinilmaz oldugu gercegi. Bizler kilic sallayip, bir takim askeri nizamlari tatbik etmeye, cogu yarar saglamayan tartismalarla birbirimizi girtlaklamaya devam ederken, eloglu bazi pis isleri yapmis. Bu pis isleri yapanlar, bir sure sonra yavas yavas ustunluklerini kabul ettirmisler. Nedir bu pis isler ? Mesela, bir sivrisinegin sindirim sistemini incelemek olmasin ... |
|
26
|
|
|
|
Bulutun buhara doyduğu, göğün içini boşalttığı andır yağmur. Yeryüzünün gökyüzüyle selamlaşmasıdır; yerin kirlerden, göğün buluttan arınmasıdır. Canlı cansız tüm varlıklara karşılıksız bir hediyedir yağmur, hem rahmettir hem berekettir. |
|
27
|
|
|
|
Ben, Âdem... Yaratılmış ilk insan... Daire artık tamamlanmak üzere. Kim olduğunu hatırlamanın artık zamanıdır. Şimdi kendine gel ve söyleyeceklerime kulak ver... |
|
28
|
|
|
|
Ve yağmur, mezarları da ıslatacak… Ölüler ıslanırsa? De, yeşerir mi? |
|
29
|
|
|
|
ilgiler tutkuya dönüşürse ne olur? |
|
30
|
|
|
|
Bu sözleri duyunca hayret ettim. Şaşırdım. Çünkü günümüzde bu şekilde düşünen kaç insan vardı? Gerçekten yardım etmek isteyen ve bu aşkla tutuşan kimler vardı? Etrafımıza şöyle bir baktığımızda bırakın yardım etmeyi, bırakın sosyal sorumluluğu, hırsızlıklar, yalan, dolan, üçkâğıtçılık, sahtekarlık, alavere, dalavere almış başını gidiyor. Kim kime yardım ediyor veya yardım etmek istiyor? Herkesin gözü bir diğerinin cebinde.”Nasıl etsem de şunu bir üçkağıda getirip parasını yesem” düşüncesi hâkim.
Hüseyin Bey’in sadece insana yardım etmek değil düşüncesi… Hayvanlara da yardım etmek istiyor. Özellikle sokak hayvanlarına. Bu konudaki düşünceleri de şapka çıkartılacak değerde yüce: “Dünya sadece insanlara ait değil. Diğer canlıları da düşünmek gerek. Hayvanları, bitkileri, ağaçları düşünmek gerek. Doğayı korumak gerek. Hepimiz ortak olarak kullanıyoruz bu dünyayı. |
|
31
|
|
|
|
deneyimlediklerimi bu sayfada paylasmak istiyorum. |
|
32
|
|
|
|
Ya ben; Kendini iyi kalpli, sevecen, tatlı dilli tanıyan kadın. ‘’Hiçbir sokak çocuğunun olmadığı bir ülkede yaşamak uğruna, bu ayrıcalıklı güzelliklerden vazgeçer miydin?’’ Diye sorsalar. Ne derdim ? |
|
33
|
|
|
|
Japonya'da yaşanan büyük deprem görüntüleri korkuttu. Ve gerçekte tüm insanlara ölümü ve ahireti hatırlattı. Özellikle son yıllarda dünyada sık sık mal ve can kaybıyla sonuçlanan doğal afetler gerçekleşiyor. Depremler, yanardağ patlamaları, seller, yangınlar kısa bir süre içinde canlıları yok ediyor ve büyük hasarlara yol açıyor.
|
|
34
|
|
|
|
Kendi doğasına müdahale eden bir insan yaşam hakkını kaybetmeye mahkumdur.Ag
|
|
35
|
|
|
|
Yalnızlık paylaşılamayacak kadar yetersiz ve doyulmayacak kadar dolu bir tutkudur. |
|
36
|
|
|
|
Malatya’da hasat vakti dedin miydi, bil ki kayısılar meyveye durmuştur…
Kayısının hasat vaktinde Malatya’da buram buram kayısı kokar, kükürt kokar, ter kokar işçinin el-kol emeği kokar…
Kayısının hasat vaktinde Malatya’da, Malatyalılar kayısı bahçelerindedirler. Yalnız Malatyalılar değil, civar ilerden gelen çalışanlar da kayısı bahçelerinde yatıp kalkarlar.
Dedim ya, allı,-şallı, şalvarlı kız kızandan tut, pirifâniden, delikanlısına kadar Malatya’da her yaş ve boyda kaysı bahçelerinde çalışanlar için iş vardır, aş vardır, ekmek vardır, emek vardır.
Malatya’da hasat vakti dedin miydi; Malatya’nın semalarında kükürt kokar, ter kokar, sevgi kokar, muhabbet kokar, aş kokar ve aşk kokar…
Malatya’da hasat vakti dedin miydi, bil ki Malatya’da kayısı vardır, iş vardır, para vardır, şenlik vardır, esinlik vardır…
Malatya’da hasat vakti; bereket ve rızk toplama vaktidir…
|
|
37
|
|
|
|
Kuğular da bu güzellerin ve güzelliklerin bir parçası. Beyaz renge ayrı bir anlam katan, zarafet ehli. Hilkatin beyaz incileri…
|
|
38
|
|
|
|
Son olarak ben diyorum ki,
"Hey güzel insanlar, yüreği sevgi dolu, sımsıcak insanlar. Uzatın ellerinizi. Size çok ihtiyacımız var. Bizi yalnız bırakmayın. Hiçbir yerde Nükleer Santral kurulmasın. Ne olur uzatın ellerinizi. Bizi sakın unutmayın.." |
|
39
|
|
|
|
Doğayı sevmek, kendimizi sevmekten öte birşey değil ta kendisidir. Çocuğunu seven bir insanın ona doğa sevgisi aşılamaktan daha büyük bir miras bırakamayacağından eminim. |
|
40
|
|
|
|
Atatürk, hilafetten cumhuriyete geçişimiz, Ankara'nın Başkent ilan edilmesi, Kurtuluş Savaşımız Dünyada, 20. asırda özgürlüklere kapı açmış, yankı yapmıştır. Bir ilçe görünümünde olan Ankara'nın kısa zamanda çağdaş, mega bir kente dönüşmesi de Türk toplumunun övüneceği en büyük başarısıdar. Saygılarımla. |
|
|
|