..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Moda denilen şey o kadar çirkindir ki onu her altı ayda bir değiştirirler." -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Doğa ve Dünya > Hande Karataş




23 Haziran 2011
Kısır Ölgü  
Hande Karataş
Hayat kêlamsızlaştırır. Bu yüzden, hissetmek yeni tanrıdır.


:BACF:
Tahterevalli üzerinde bir yükselip bir tepe taklak düşen hayatlarımız…
Dikiş tutturmaktan ibaret olsaydı yaşamak muhtemelen hepimiz
en az ilkel insanlar kadar çıplak kalırdık.
Bir de şu var:
İğne deliğinden geçiremedik hiç aşkı!
Dikiş tutturmaktan ibaret olsaydı yaşamak, çıplaklığımızdan aşkı sorumlu tutacaktık!
Zaman her şeyin ilacı derken, zaman bizim yerimize affeder demeye getiriyoruz sözü aslında. Affediyor zira. Tüm sadakatsizlikleri, yalanları, soruları, cevapları, talihi, sevdiğimiz adamları…
Bomboş bir harita gibi kalıyor aklımız; ne çizersen çiz, bu saatten sonra, hiçbir yol yedi yaşındaki gözlerimizin görebildiğine çıkmayacak!
İnsan kendi kefeninin kokusunu öğrenmeye çalışırken, onun üzerinde nasıl duracağını düşünmeyi akıl etmez çoğu zaman.
Zira hiçbirimiz yedi yaşında değiliz artık.
Yalnızlık öyle abartılası bir kavram değil aslında. Yalnızlık öyle büyük, öyle vahşi, öyle kudretli, öyle muazzam değil aslında.
Küçülen biziz!
Korkaklaşan, güçsüz düşen ve ekmek gibi ufalanan…
Romanın sayfaları arttıkça kelime benliğimiz, kelimeliğimiz cümleler arasında görünmez bir hal alırken, yan anlamlarımızı kaybediyoruz.
Eş anlamımıza tercih ediliyoruz!
Lûgattan kaldırılana dek sürüyor yok oluşumuz.
Sonra bilmem kaçıncı yüzyıldan kalma bir ‘şey’ oluyoruz.
Talihimizin bedbahtlığı Tanrılardan geliyor olsaydı, eminim, dudakların bu kadar öpülebilir bir organ olmazdı.

Tanrılar ne anlar ki
Öpemediğimden!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Martıların Kemik Sızısı [Şiir]


Hande Karataş kimdir?




yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hande Karataş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.