• İzEdebiyat > İnceleme > Yazarlar ve Yapıtlar |
121
|
|
|
|
Yaşamak bile boyun eğmektir. |
|
122
|
|
|
|
Z. Nesrin İnankul, uzun zamandan beri tanıdığım bir edebiyat ve şiir dostudur. Hem de çok iyi bir şair. Geçmişte kendisiyle şiir konusunda düşünce alışverişinde bulunurduk. Bu konuda düşüncelerimiz tam olarak uyuşmasa da, varmak istediğimiz hedef şiirin en güzelini yazmaya yönelikti.
|
|
123
|
|
|
|
Şairlerin dünyası farklı bir dünyadır. Onlar dış dünyalarından çok daha büyük bir iç dünyaya sahiptirler. Kendi iç dünyaları ile dış dünyaları arasında köprü kurarken bakış açıları, değerlendirmeleri ve etkilenmeleri şair olmayan diğer insanlardan çok daha farklıdır |
|
124
|
|
|
|
Camus
yabancı
Kafka etkileri |
|
125
|
|
|
|
“Demiryolu Hikâyecileri” öyküsünde Atay: Ama gene de ona yazmak, hep onun için yazmak, ona durmadan anlatmak, nerde olduğumu bildirmek istiyorum. Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba? diyerek bizi bize çevirmek ister. |
|
126
|
|
|
|
Engelsizerisim.com'da yayınlanan bir incelemem daha |
|
127
|
|
|
|
engelsizerisim.com adresinde de yayınladığım bir inceleme. |
|
128
|
|
|
|
Anya sizi sizden önceki atalarınızı hep mal mülk sahibi olmak bozdu. |
|
129
|
|
|
|
Törelere İsyan Eden Adam Nazım-4 (Nazım Hikmet’e dair kırk başlık) |
|
130
|
|
|
|
*Montaigne bizim gibi düşünür,bizim gibi yazar.Bizim aklımızdan geçirip de bir türlü yazıya dökemediklerimizi o kaleme almıştır.O nedenle Beranger diyor ki “Montaigne,amma da fikir çalmış benden!” Sadece ondan mı?Belki de senden de benden de...
|
|
131
|
|
|
|
Röportaja dönelim. Sen nereye bakıyosun öyle? :D
L-Ne hoş çanta :)
R-Sendeki bu çanta merakı nerden geliyo Levo?
L-Yav bu kızıl saçlarla bu mini eteği uyuzluk olsun diye mi kuşandın? Gözleri de yemyeşil lenslemişsin?
R-Biraz taciz ediyim dedim :D Beğendin mi? |
|
132
|
|
|
|
Orhan Kemal, 1914'de zengin ve entellektüel bir ailenin çocuğu olarak doğmuş. Rahat aile ortamı, babasının siyasal nedenlerle sürgüne gitmesiyle bozulmuş. Çocuk yaşta babasıyla birlikte sürgünü yaşamış, ekmek kavgasına girişmiş.
|
|
133
|
|
|
|
Temel düşüncesi,insanın kendi kişiliğini geliştirmesi, sağlamlaştırması, soylu kılması ve böylece sosyal bütün içerisinde tam bir uyum sağlamasıdır.
|
|
134
|
|
|
|
1930’lu yıllarda, ekonomik destek olsun diye, Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağ'ın girişimi ile Konservatuvar'da görevlendirildi. 1940’lı yıllarda doktoru olduğu kadar dostları da olan Mazhar Osman ve Rahmi Duman'ın aracılığı ve Valiliğin oluru ile Bakırköy Akıl Hastahanesi'nin 21 nolu koğuşu ona ayrıldı. İstediği zaman gelir, yatar, dinlenir ve çıkar giderdi. |
|
135
|
|
|
|
İnceleme, Homeros'un Odysseia'sına Farklı Bir Gözle Bakmayı Amaçlıyor... |
|
136
|
|
|
|
Cumhuriyet sonrası aydınlanma devriminin, köy enstitülerinin açılmasıyla daha da hızlı yol aldığı yadsınamaz bir gerçektir. Köy enstitüleri, aydınlanmaya ve Atatürk ilkelerine bağlı genç kuşaklar yetiştirirken, bir bakıma Türkiye’nin köy gerçeğini de ortaya çıkardı diyebiliriz. Köylerdeki yoksul insanların yaşam mücadeleleri, ağalık ve toprak sisteminin açtığı yaralar ve politik yansımalar; köy enstitülerinden yetişen edebiyata meraklı gençlerin kalemlerinde hayat buldu. Bu sayede de kimi edebiyatçıların varlığını inkar ettikleri “köy edebiyatı” ortaya çıktı. Günümüzde hala büyük bir ilgiyle okunan ve gerçekleri yansıtmaya devam eden bu akımın en önemli temsilcilerinden biri de Fakir Baykurt'tur. Gönen Köy Enstitüsü ve Gazi Eğitim Enstitüsü’nü bitiren Baykurt, uzun yıllar öğretmenlik yapar. Yazmaya şiirle başlayan Baykurt, 80 darbesinin ardından yerleştiği Almanya’da da Türk işçilerinin yaşamlarını anlatmıştır bizlere. |
|
137
|
|
|
|
Ejder Adası'nın Prensleri |
|
138
|
|
|
|
Yusuf Atılgan'ın "Anayurt Oteli" romanının tanıtılması. Zamanında ödev olarak yapılmıştır |
|
139
|
|
|
|
Özdeksel şeylere tutkun, açgözlü bir dünyanın ortasında Poe kurtuluşu düşlerde buldu. Amerika'nın havasının kendisini boğmasına karşın Eureka'nın başlangıcına şunu yazdı:
"Bu kitabı, düşlerin tek gerçeklik olduğuna inananlara adıyorum!"
O kendi varlığıyla, başlı başına bir protestoydu ve protestosunu kendine özgü yollarla ilan etti."
-Charles Baudelaire |
|
140
|
|
|
|
“Tanrı bir sanıdır: ama ben isterim ki sizin sanınız, düşünebilenle sınırlı olsun!” diyerek feryat eder Nietzsche ve insanın Allah karşısındaki aczini bir kez daha itiraf eder. Bir sanı olduğunu gördüğü Tanrıyı öldürüp yerine hakiki Allah inancını yerleştirmek bir yana, Nietzsche, çok daha büyük bir megalomani komasına girer... |
|