Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoştur. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Z. Nesrin İnankul, uzun zamandan beri tanıdığım bir edebiyat ve şiir dostudur. Hem de çok iyi bir şair. Geçmişte kendisiyle şiir konusunda düşünce alışverişinde bulunurduk. Bu konuda düşüncelerimiz tam olarak uyuşmasa da, varmak istediğimiz hedef şiirin en güzelini yazmaya yönelikti. Nesrin hanım şairlikte önemli başarılara imza attı. Sayın Veysel Çolak’ın rehberliğinde basılan Zamansız Zamanlar isimli kitabı çok ses getirdi. Edebi dergilerde, yerel ve ulusal basında tanıtımları yapıldı. Her yeni kitabında kalemi bir üst basamağa tırmanan Nesrin hanımdaki bu iz ve işaretler, gelecekte ülke genelinde tanınan bir şair adayı olduğunu kanıtlamaya yetmekte. Geçenlerde kargoyla gelen bir paketi açtığımda, paketin içinden Nesrin hanımın dördüncü kitabı ‘’Söz Yıkar Kendini’’ çıktı. Tevazu gösterip adıma imzalamıştı. Kitap yapmak da yazmak kadar ustalık istemekte. Kitabını elime aldığımda okuyup bitirmeden bırakamadım. Çünkü bir şiir kitabı için gerekli standart özelliklere sahipti. İçeriği ise bir başka çekici. Kitap kendini zorla okutmakta… Usta şairliğin en önemli özelliklerinden biri şairin kendine özgü anlamlar ve tanımlar üretebilmesi. Tıpkı Söz Yıkar Kendini gibi. Acaba söz kendi kendini yıkayıp temizliyor mu, yoksa yıkıp harabeye mi döndürüyor? Aynı sözlere birbirine zıt iki anlam birden yüklenmiş. Söz Yıkar Kendini, Ebruli Düşler, Çalıntı Saatler ve Yankı adıyla üç bölümden oluşmakta. Ebruli Düşler’de serbest şiirleri yer alıyor. Diğer iki bölümde de hece şiirleri var. Şüphesiz ki, serbest şiirleri de en azından hece şiirleri kadar güzel. Ancak, branşım hece şiiri olduğundan ben daha çok hece şiirleri üzerinde duracağım. Kitabı edebi kurallar açısından incelediğimde hece şiirlerinde sarmal kafiye, düz kafiye, sone tarzı gibi farklı hece kalıplarına rastladım. Ayrıca üçlü dizeleri de bir başka güzel. Öyle anlaşılıyor ki, Nesrin hanım hece kurallarını bütünüyle hazmetmiş ve çok iyi kullanmakta. Şiir türleri arasında en zor yazılan şiirler hece şiirleridir. Akıcılık, anlam bütünlüğü, uyakların ve durakların yerli yerinde olması büyük ustalık gerektirir. Bu zorluklara şairin kendine özgü tanımlar bularak yerleştirmesi ise şiir masasını süsleyen çiçekler gibidir. Mehtabın gizinde denizden çıkıp, Bağdaşı kuracak, karşında çöküp, Buğulu yaşlarla tenine bakıp, Gizleri derecek çingene kızı… Üstteki dörtlük Çingene Kızı şiirinin son dörtlüğü. ‘’Mehtabın gizinde denizden çıkmak’’ işte tek cümleye geniş anlamlar sığdıran, hayalleri tetikleyen ve bir tablo oluşturan sözler. Konu bütünlüğü şiire ayrı bir özellik ve güzellik katmakta. Yağmurlar Açtıran Kadın şiirinde ‘’Geçmişe mezar kaz çiçek tozundan…’’ cümlesini düşünmenizi isterim. Geçmişin hatalarını mazinin mezarlığına gömerken pişmanlık, kin veya öfke duymak yerine ‘’çiçek tozu’’nun temsil ettiği sevgiyi öneriyor bu güzel şiirinde. Her şairin iç dünyası dalgalı bir deniz gibidir. Denizi dalgalandıran hasret, sevgi, pişmanlık, sitem, arzu, hayal ve anı rüzgârları, duygu sahilindeki altın kumlara şiirler yazar. Kendime kızarım kandığım için, Çıkmaz ki, beddua sana dilimden. Kırlangıçlar gibi meçhule göçün, Başımdan geçerken utan halimden. Açıklamaya gerek yok sanırım. Terk eden veya terk edilen bir sevgiliye sitem ederken bile, dolaylı yollardan hala sevmekte olduğunu anlatmakta... Birlikte yeşile boyadık kışı. Yıldızlara ninniler söylerken yakamozlar. Kaybolmuş göçerim, seferim sensin. Sensizlikle kararan gökyüzüm öksüz kalır. Dua çiçekleri eker analar. Süt kokulu bebektir, dallardaki yapraklar. Suyun rengi ne? Geçmişin utanır aşk kumaşından… Üstteki satırlar Nesrin hanımın kitaptaki şiirlerinden aldığım ilginç, anlamlı ve şaire özgü tanımlardan sadece bir kaçı. Söz Yıkar Kendini demiş, Zehra Nesin İnankul. Ancak, söz kendini yıkmamış. Aksine kitaptaki söz tuğlalarından duygu sarayları, Tac Mahal’ler, hüzün bahçeleri yapmış sayın şairimiz. İyi ki, göndermiş bana aziz dostum. Bu kitabı okumamayı eksiklik sayardım. Şiire sevdalı herkesin alması ve tekrar tekrar okuması gereken, çok güzel bir kitap. Bütün şiirleri gerçek şiir. Baştan sona okudum. Sayfa doldurmak ve kitabı kalınlaştırmak için kullanılmış bir tek şiire rastlamadım. Dostlara tavsiye, kendilerine de teşekkür ediyorum. Şiir kitaplığını onurlandıracak olanlar aşağıdaki mail adreslerinden isteyebilirler. ngocmen2000@yahoo.com nesrin44@mynet.com Mehmet Nacar
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet Nacar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |