..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Yazarlar ve Yapıtlar > Yûşa Irmak




20 Mayıs 2021
O, Gariplere Ne Mutlu…  
Yûşa Irmak
Takrîr edemem çektiğim âlâmı felekten Zirâ ki anın zikri de bir gûne elemdir (Müverrih Râşid) İzzet Molla’nın bir beyti ile girelim söze. Der ki, Gerdûn sitem-i baht-ı siyâh etmeğe değmez Billâh bu gamhâne bir âh etmeğe değmez Hayat, kara bahta sitem etmeye değmez. And olsun ki bir defacık bile âh etmeye değmez bu gam yurdu.


:ABDE:
Takrîr edemem çektiğim âlâmı felekten

Zirâ ki anın zikri de bir gûne elemdir

(Müverrih Râşid) İzzet Molla’nın bir beyti ile girelim söze.

Der ki,

Gerdûn sitem-i baht-ı siyâh etmeğe değmez

Billâh bu gamhâne bir âh etmeğe değmez

Hayat, kara bahta sitem etmeye değmez. And olsun ki bir defacık bile âh etmeye değmez bu gam yurdu.

Kolay söylenir ama zor yaşanır bir hâldir bu. Kendini bir güzelliğe adamışların kârıdır ve yüzlerine yansımış güzellikten dolayı âh sebeplerini görmez olurlar… Ne ki herkesin bu makâma erişmesi kolay değildir; zaman ister, sınav ister… Zamanın eza ve cefası, sınavın da zorlu olanıdır yığın yığın eyleyen âhları içimizde. Âh dağlarıyla büyür de büyür sonra küçücük kalplerimiz. Çoğunlukla âhlardır kazandıran bize büyük sınavları. Giremediğimiz sınavlar, alamadığımız notlar bir âh ile yükselir şikâyet bâbına ve şairin dilinden;

Zâlimin ser-rişte-i ikbâlini bir âh keser

Rızka mâni olanın rızkını Allah keser

diye süzülür üstümüze.

Biliriz, bir içlice âhın zalimleri yok ediverdiğini; biliriz birinin rızkına mâni olanın da tez vakit rızkını kesecek Bir’inin varlığını ve tevekkülle yaklaşırız zamaneye. Çünkü bu, çağımıza has bir imtihan değildir. Hüveylid Kızı Hatice’nin, Seyyidetü’n-nisâ Fatıma’nın, şehidlerin öncüsü Sümeyye’nin, kırmaç altında iman abidesi Rabia’nın, Kurtuba melikesi Sabîha’nın yaşadıklarından farklı değildir bu imtihan.

Asr-ı saadete çevirenler gözlerini, dünyanın bir âh etmeye değmeyeceğine dair ferahlanırlar biraz. Hani buyurmuştu Efendiler Efendisi “İslam garip başladı; yine garip olarak tekrar başlayacaktır.” Bu hadisin günümüze bakan yüzünde ayrı bir müjde sezmemek mümkün mü? Müslümanlar azalmış, zayıflamış, güçlerini yitirmiş, sinmiş ve hatta kendini ifadeden aciz kalmış olabilir. Duraklama, gerileme ve acziyetten sonra yeniden parlamak içindir hep bunlar. Ve o ışık imtihanlarına giremedikleri için imtihanı kazananların aydınlık alınlarından yayılacaktır dört bir yana.

İyi de sorabilirsiniz elbette, bunca âhların derininde yatan sebep nedir, diye.

Bizce onun cevabını da bundan yaklaşık iki asır evvel yine İzzet Molla vermiş:

Meşhûrdur fısk ile olmaz cihân harâb

Eyler anı müdâhane-i âlim ân harâb

“Fitneler ve bozgunculuklar yüzünden değildir harab olması dünyanın; onun çökmesine sebep, en başta âlimlerin (yöneticilere) yaltaklanmalarıdır.” Eğer bilginler, hakikatleri bilenler, o hakikatlere menfaatlerini tercih ederler, üç kuruşluk dünya için onurlarını iki paraya satarlarsa olur olacaklar. Yalnız unutulmamalıdır ki tarih boyunca ikbal için hakikatleri gizleyenler, hep, sonunda efendilerinin gözünden gizlenmek için kendilerine yer aramışlardır köşe bucak ve en sonunda yine sığınıp yer bulmuşlardır, vaktiyle kırdıkları o gönüllerde. Tam burada Şinasi’nin o ünlü beytini hatırlamamak da elde değil.

Hani diyordu ya;

Ey olan bâde-i ikbâl ile ser-mest-i gurur

Korkarım bir gün olur sen de olursun mahmur

“Ey ikbal badesiyle gurur sarhoşluğuna kapılan zavallı! Korkarım gün gelir senin de sarhoşluğun sona erer (ikbalini yitirirsin).”

İşte o vakit İzzet Ali Paşa’nın dizeleri girer devreye;

Bir olur adl-i İlahî’de Süleymân ile mûr

Dergeh-i Hak’da hemân şâh ile sâil birdir

“İlahî adaletin önünde eşit yargılanır Süleyman da, karınca da. Çünki gerçek Padişah’ın kapısında sultandan yoktur farkı dilencinin.”

Sonuç şu: Biliyorum ağlayan gözleriniz, sızlayan yürekleriniz, dağ dağ olmuş âhlarınız var. Öyle de, Efendiler Efendisi’nin yukarıdaki kutlu sözünün sonunda “Ne mutlu o gariplere!..” buyurulduğunu hatırlamıyor musunuz?
Dahası, şu hikmeti unutur musunuz;

Hak tecellî eyleyince her işi âsân eder

Halk eder esbâbını bir lahzada ihsâh eder

İmtihanlarınıza giremediniz; ama imtihanı kazandınız.

Hezâr gıpta sizlere!..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve yapıtlar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sefil Tarihçilerimiz!
Tarihimizi Aydınlatan Bir Kitap
"Tufandan Önce" Kitabı Üzerine Notlar
Sadettin Kaplan’ı Kimler Tanıyor?
Cahit Sıtkı Bugün de Yarın da Okunacaktır
Elem Çiçekleri
Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak Kimdir? Eserleri Nelerdir?
Kum ve Köpüğü
Dalından Koparken Tekrar Açan
Sözü Şiir Olan Sultanlar

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yaşadığımız Kaos Türklerin İdrakini Gösterecek
Oyun veya Siyaset
12 Eylül Fermanı
Büyük Şairlerin Şiirleri Nasıl Okunur?
Dilin Düşündürdükleri
Pavese’nin Yaşama Uğraşı
Edebiyat Düşüncesi Üzerine…
Hasretin Sebebi: İlham
Cihan Harbi Yahudiler ve Türkler
Portrait Of May Sartoris Tablosu'nun Düşündürdükleri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Geldim [Şiir]
Bir Hicran Nağmesi [Şiir]
Sakin Bir Acı [Şiir]
Sözün Çiçeği [Şiir]
Sevgiliye Hasretle [Şiir]
Geceye Kâside [Şiir]
Benimle Ölür Müsün? [Şiir]
Gözbebeği Turşusu [Şiir]
Beste-i Nigar [Şiir]
Bilemezsiniz [Şiir]


Yûşa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aşığı! Yayıncı, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yûşa Irmak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.