..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bilmek kadar kuşku duymaktan da zevk alıyorum. -Dante
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Toplum ve Birey
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Şeftali Bahçesinde
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm

Coşkun, huzur hissediyordu, kırlangıç soluğu gibi bir huzur… tek başına kalıp eski günleri hatırlamak, hissetmek istiyordu, çiftlik evinden düşüncelere dalarak uzaklaştı. Üniversitede ilk yılı başarıyla bitirmişti. Ziraat mühendisi olacaktı, ailesi ısrarla bunu istemişti, o da çiftlik işleri sevdiği için buna karar vermişti. O muhteşem yaz günlerinde çiftlik evinde her işe yardım ediyor, tarlada çalışan işçilerle takılmaktan, onlarla iş yapmaktan

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Eleştiri > Toplum ve Birey
161 
 Sevgi Yaşamın Temeli / Dinlerin Doğayla Savaşı  (bee_bee)

Sevgisiz yaşamın bir anlamı olamayacağından söz etmiyorum. Sevgisiz yaşamın var olamayacağından söz ediyorum...bee
162 
 Temenniler Yeter mi?  (Eralp Elli)

Sadece temenni etmek yetmiyor bu dünyadaki kötülükleri yok etmeye
163 
 Eleştiriyi Eleştirmek  (Mehmet Ali Özler)

İpsiz sapsız havada asılı duran taş hep başkalarının oradadır. Kendiliğinden yanan Selahattin' nin lambası da öyle, uçan halılar da. Aksi takdirde eleştirenlerin de bir savurmalı ipi olur. Hani binadan binaya atlayan, oradan buraya zıplayan.
164 
 Tekrar Parlar mı Güneş Tepemizde?  (Simten K. Ataç)

Büyük balığın küçük balığı bir lokmada yuttuğu bir ülkenin - pardon akvaryumun - bana çağrıştırdıkları üzerine kısa bir toparlama sadece...
165 
 Toplum ve İktidar Ortaklığı  (Osman AKTAŞ)

Taşgetiren iyi niyetini gösteren bir düşünce içinde doğru ve güzel saptamalarda bulunmuş. Özellikle anket soruları kısmı çok etkileyici...
166 
 Beyaz Yalanlar,siyah Yalanlar,pembe Yalanlar...  (sedat)

Yalan o kadar ruhumuza işlemişki “doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” diye atasözü bile icat etmişiz. ”Yalandan kim ölmüş” diyerekten adeta yalanı teşvik etmiş olmuyormuyuz günlük hayatımızda
167 
 Toplum & Birey  (**)

Her insan ve her toplumun iki dili vardır , Ana dili ve Anladığı dil ... Atakan Korkmaz
168 
 Kimin Hayatı Roman?  (Yûşa Irmak)

Tüm film yapımcıları insanların ciğerlerini delen hayat hikayelerinin peşinde! Geçen gün tanıştığım “Müslüm” filminin yapımcısı Nurinisa Yıldırım hanım da aynı hikayeyi arıyor olsa gerek ki şimdi yeni filmi “Bergen”i çekiyor…
169 
 Ben Yaşarken Ölmüşüm de Haberim Yokmuş!..  (Emine Pişiren)

Ben ve ailem senelerce katı yağ yemedik, yemeklere koymadık, sıvı yağı tercih ettik. Çelik tencereme metal kaşık sokmadım, tahta kaşık kullandım. Et suyu tabletleri yerine, tavuk ve kıymayı kullandım, yoksa yerine baklagilleri pişirdim. Yoğurdu plastik kaplardan almadım, kendim cam kavanozlarda mayalayıp aileme yedirdim. Market alışverişlerimde; meyve sularının cam şişelerde olanını tercih ederken de içeriğine bakıp kansere neden olan E 330 içermeyeni satın aldım. Diş macunlarını banyomdan eksik etmediğim gibi diş fırçalarımızı iki ayda bir değiştirdik.
170 
 Şiddet Çağında, , "Şiddet Seviciliğine" Bir Güzelleme : "Barut Fıçısı"  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

“Sigaran var mı?” Dünyanın götünde diyaloglar böyle başlar. Düzme ve düzülme mantığı üzerine kurulmuş bir underground filminin kareleri gibi gündelik hayatın içinde akıp gider. Paslı bir görüntü. Çürümüş bir toplumun paslı tenekeleri gibi duran insan figürleri. Kan, şiddet, kahkaha, müzik, iç içe geçmiş burada. Şiddet kanlı ama olsun “sevimli”, kanlı ama olsun çok “estetik”, kanlı ama olsun çok “şiirsel”, kanlı ama olsun çok “müzikal”, kanlı ama olsun çok “renkli”. “Ama bu dünyada şiddet çok kanlı diyorsanız….” Size de hiç yaranılmıyor!
171 
 "İzmir Kukla Günlerinde", "Karşıyaka Ragıp Haykır Sahnesinde" Başıma Gelenler…  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

Birincisi kurum ile bir kavganız varsa bunu dışarıdan üçüncü kişilere “hakaret ederek” çözemezsiniz! Yaptığınız işten bu kadar rahatsızsanız, çözüm çok basit. İstifa edin, gidin! Daha rahat bir işte çalışın. Sizin yerinize işini doğru dürüst yapan insanlar bulunur. Günümüzde herkes çok zor şartlarda çalışıyor. Hiç kimsenin işi kolay değil. Ama herkes sizin gibi böyle avaz avaz bağırıp, hakaret edip, ortalığı birbirine katmıyor!
172 
 Nişantaşı"nda Kitap Okumak Kedi, Köpeklere Kaldı  (osman tatlı)

Tarih 13 Haziran Şişli Belediyesi 30 Haziran’a kadar Maçka parkında I. Geleneksel Kitap Fuarı düzenliyor. Okulların tatile girdiği, ÖSS, SBS sınavların artık bittiği, çalışanların tatile ayrılmaya başlandığı bir dönem. Gençlerin, öğrencilerin ve kitapseverler için ideal bir dönemdir yaz ayları. Böyle bir zamanda kitap fuarları okumak isteyenlere kaçınılmaz bir fırsat diye düşünülebilir.
173 
 Önce Ben Kızardım O Zaten Kızarmıştı  (Ahmet Zeytinci)

Büyük marketlerden birisine girdim, domates alayım diye... Bir de ne görsem, görmekle de kalmadım kıpkırmızı oldum. Domates, o ekmeğe katık ettiğimiz güzelim sebzenin fiyatı 29.90 Tl... Yani otuz lira veriyorsunuz, on kuruş size geri veriyorlar... Artık o kuruşu nelerde harcarsınız onu da bilemem?
174 
 (Kürtaj) Olmak Ya da Olmamak, İşte Bütün Mesele Bu...  (Rüya Bayram )

To be or not to be; that is the question..(W.Shakespeare) Yazmayayım, herşeye maydanoz olmayayım diyorum ama çıkarılması düşünülen kürtaj yasası konusunda sessiz kalmak da olmazdı bir kadın olarak. Yalnız benim durum biraz karışık, ben hem kürtaja, hem kürtaj yasasına karşıyım..
175 
 İnanın Parti Kurmak Zorunda Değilsiniz  (Ahmet Zeytinci)

Genel ve yerel seçimlere onlarca parti katılır... Bu onlarca partinin arasından bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar parti başarılı olur, geride kalanlar ise amiyane tabir ile nal toplar, nal koleksiyonu yapar ... Nal toplamalarına rağmen hiç bir parti kapısına kilit vurmaz. Bir dahaki gelecek seçimde de nal toplama durumu garanti olsa bile, yine de dükkan kapatılmaz, yani parti lağvedilmez... Küçücük bir seçmen kitlesine yalanlar devam eder gider...
176 
 İçki Sahte, Ölüm Gerçek  (Adem KALINSAZ)

Sarhoş tiplemelerinin en güzel örneklerini bize kahkaha attırırken düşündüren Levent Kırca sergilemektedir. Tipi zaten rolünün adamı olduğunu göstermektedir. Bir de işin içinde tiyatroculuk olunca rol için bulunmaz kaftan olmaktadır.
177 
 Trabzon Lisesi"nde Rusya Halk Dansları Şöleni  (M.NİHAT MALKOÇ)

Kin ve nefret politikalarına inat; sevgi ve hoşgörü kültürünün barış ve dostluğun çok önemli bir aracı olabileceği tüm çıplaklığıyla bir kez daha görüldü. Barış sermayesini hoyratça harcayanların yanlış bir yolda olduğu bir defa daha ortaya çıktı. Bu karşılıklı sevgi ve hoşgörü gösterileri, halkların yüreklerinde besleyip büyüttükleri sevgilerinin bütün meseleleri aşacak kudrette olduğunu gösterdi. Rusya’nın Trabzon Başkonsolosluğunun gayretleriyle gerçekleştirilen dostluk ve sanat günleri birkaç gün daha devam edecek.
178 
 Vurdumduymazlığın Tepe Noktaları  (Ahmet Zeytinci)

Bas bas bağırıyorlar yaşlı insanlar evden çıkmasın diye amcaya mikrofon uzatmışlar, evden çıkmaman lazım ölüm tehlikesi var diye, cevap çok manidar, nasılsa ölmeyecek miyiz... Öleceksin de amcam bulaştırıp elli kişiyi de yanında götürürsen ne olacak? Başka bir amca ''Hanım temizlik yapıyor evden kovuyor ne yapalım?'' diyor. Başka bir odaya geç, al gazeteni paşa paşa oku be amcam, onu da mı yapamıyorsun?
179 
 Başınızın Etini Yiyenler Ara Sıra Perhiz Yapsa  (Ahmet Zeytinci)

Kimi zaman çok yakınındaki insanlar yer insanın başını... Kimi hanımı, kimi zaman çocukları, kimi zaman anası, babası ya da yakın akrabaları yer insanın başının etini... Bunalırsınız, sıkılırsınız, sıkıldığınızı da kimselere anlatamazsınız, başınızdakileri de atlatamazsınız...
180 
 Neler Oluyor Bize? Bize Neler Oluyor?..  (M.NİHAT MALKOÇ)

Millet olarak sevgi, saygı ve hoşgörümüzle tanınırdık. Dünyaya insanlığı ve gerçek medeniyeti biz öğrettik. Fakat nedense son senelerde bir garip millet olduk. Menfi bir değişim süreci geçiriyoruz. Büyüklerin küçüklere sevgisi, küçüklerin büyüklere saygısı kalmamış. Edep erkân buharlaşmış; herkes burnunun dikine gidiyor. Değerlerimiz iyice aşındı.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 
31 32 33 34 35  Sonraki Sayfa




son eklenenler
O Osmanlı Subayı
Alp Şahin
Eleştiri > Toplum ve Birey
Timur
Alp Şahin
Eleştiri > Toplum ve Birey
Şehzade
Alp Şahin
Eleştiri > Toplum ve Birey
Sepet
Tayyibe Atay
Eleştiri > Toplum ve Birey
Biyolojik Çöp Olmayın
Ahmet Zeytinci
Eleştiri > Toplum ve Birey
Coğrafya - Aşk - Kader
Erdem İlker
Eleştiri > Toplum ve Birey
Gerçek
Erdem İlker
Eleştiri > Toplum ve Birey
İyi ve Kötünün Savaşı
Erdem İlker
Eleştiri > Toplum ve Birey
Muasır Medeniyete Erme
Erdem İlker
Eleştiri > Toplum ve Birey
Mutluluk ve Huzur
Erdem İlker
Eleştiri > Toplum ve Birey
Ölüm ve İhtimaller Üzerine
Erdem İlker
Eleştiri > Toplum ve Birey
Ölümü Unutarak Yaşamak
Erdem İlker
Eleştiri > Toplum ve Birey
Neyimizi Kaybettik
Yûşa Irmak
Eleştiri > Toplum ve Birey
Bu Devirde Ne Kaldı
Ahmet Zeytinci
Eleştiri > Toplum ve Birey

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.