..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, duyguların dilidir. -W. Winter
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Erdem İlker




27 Aralık 2023
Yazarın Okuyucuya İhaneti  
Yazarın Okuyucuya İhaneti

Erdem İlker


Yazarın Okuyucuya İhaneti


:BEA:
YAZARIN OKUYUCUYA İHANETİ

Ya da hikâyeci kahpeliği…

Ağır oldu biraz ama...

Sadece hikâye anlatarak bir kişi bu titri nasıl hak eder? Bakın size anlatayım.
Hikâye anlatmanın bir çok farklı yöntemi, anlatılan hikâyelerin de bir çok farklı türü vardır. Bunlar arasıda yazarı en tehlikeli sularda yüzdüreni ise bu farklı türlerin tamamına sirayet etme yeteneği de olan ‘’ gerçekçi ‘’ anlatımdır.
Gerçekçi anlatım ne ola ki?

Misal gerçek zamanlı ya da belli bir dönemde geçen, tarihin ve coğrafyanın belli bir kesitinde geçen hikâyede karakterler statülerine göre ve bu kısıtların içerisinde gerçekçi yaşamlar sürdürürken hikâyeleri anlatılır ise bu gerçekçi bir anlatıma örnektir. Şimdi tüm veriler bu anlatıma göre kurgulandığında karakterlerin yaşadıkları zaman zaman olumlu, zaman zaman olumsuz şeyler olacaktır. Tamamen her şey süt liman bir anlatım nasıl ki gerçekçilikten ayrılacak ise tamamen her şeyin kötü gittiği tüm dertlerin onları bulduğu anlatımlarda gerçekçilikten uzaklaşacaktır. Çünkü gerçek insanlar başarı ve mutluluk merdivenlerini yukarı çıkarlarken de tökezler üzücü şeyler yaşarlar, aşağı inerlerken de süreç olarak çok kötü olmayan ve gülümseten şeyler yaşarlar.

Peki, kahpelik bu işin içine nasıl karışır? Tabi ki finali yaparken.
Hikâyeci karakterleri finale doğru götürürken aklında bir bitirme tarzı vardır. Mutlu son ya da mutsuz son, ya da sadece son. Hikâyede karakterlerin macerası mutlu ya da mutsuz bitebilir, ya da birden bir sona erebilir. Bu olağandır. Ama özellikle de okuyucu / izleyici sevsin diye işlenmiş karakterlerin birden mutsuz son yazıcam diye şiş kebaba çevrilmesi misal, bak bu işte bir nevi yazar kahpeliğidir. Masumiyet karinesine sahip karakterlerin bu mutsuz sona hizmet etmek için birden bire olağandışı kötü bir gidişata sürüklenmesi, okuyucu / izleyicinin bağ kurduğu karakterlerin acılar içinde olması evet vurucu bir finale hizmet etse de aslında ona ihanettir.

Tanrının varlığına dair öğretilere parmak sallayan yazarlar, bizzat boş bir sayfa üzerinde kendilerinin yazıp çizerek yarattığı evrende acımasızca yazgılar kalemlemekten geri durmazlar. Tanrı nın en çok eleştiri aldığı, acımasızlık ile itham edilmesine sebep olduğu kaderci işleyiş ise misal, bu tarz yazarlar kendi yarattıkları karakterler üzerinde bin beterini uygulamaktan geri durmazlar. Böylelikle gerçekçilikle anlatılan öyküdeki karakterlerin, hele de okuyucu / izleyici ile bağ kurmuş, kabul görmüş olan karakterlerin hikâyenin genel gidişatına aykırı olarak bir final mefhumuna hizmet etmek üzere paralanması, pir-ü perişan edilmesi tabii ki hikâyeci kahpeliğidir.
Peki alternatif hikâyelerde, fantastik hikâyelerde? Aynı şey geçerli zira öykü, hikâye ne kadar alternatif olursa olsun kendi yarattığı habitat içinde var olan karakterler yahut anlatıcının kendisi bizzat gerçek hayatla örtüşen bir karakter ise, özdeşleşme arayan bir karakter ise ya da okuyucu / izleyici ile ve bu özdeşleşmede iç hesaplaşmalar, başarılar, tutkular vs var ise hikâyenin alternatifliği yok olup gider geriye karakter kalır. O karakter ile başarıdan başarıya koşan, onda kendini bulan okuyucu / izleyici ise birden tornistan eden hikâyede yokuş aşağı savrulurken, hiç yapmayacağı karakterine aykırı hareketlerde bulunup üst üste kaybederken hikâyeci de en sinkaflı küfürleri yemeye başlar. Çünkü sevdiği, bağ kurduğu karaktere kahredilmektedir.

Okuyucunun / izleyicinin tepkilerine göre yazmak, sanat, sanat içindir düsturuna ters olmakla birlikte kabul görebilir, o da sanat toplum içindir gibi bir düstura hizmet eder zira acıdan, kaostan beslenen kitleler de pekala vardır. Ama bunu yaparken kendi kurguladığınız olağan gidişatı mesaj veren bir sona ulaştırmak adına olağandışılaştırdığınız zaman hem takip ettiğiniz düstura, hem talebi sunduğunuz arza ihanet etmiş olursunuz.
Bu duruma en çok dizi senaristleri ve çok fazla hikayesi olan romancılar düşer. En başarılı diye addedilen senaristler yazarlar bile nefret söylemlerine, küfürlere gark olur bizzat onlara en bağlı fanları tarafından.
Ezcümle, dramatize adına bundan kaçınmayı ve bunu yapanları da eleştirmeyi destekliyorum.

Not: İş bu karalamanın mesneti okuduğu / izlediği karakterlerle kendi arasında ve kendi hayat yolculuğu arasında çok güçlü bağ kuran okuyucu / izleyicilerin hikâyedeki karakterlerin hikâye içerisinde olağan gidişatının birden olağandışılaşmak adına tornistan etmesinden dolayı bundan etkilenen, kendini geleceğini sorgulayıp bunalıma ve hatta intihara sürüklenen kişilerin varlığından haberdar olmamdandır. Herkesin çok güçlü karakterlerde olmasını ve etkilerden azade olmasını bekleyemeyiz en nihayetinde. Hikâye aynı bilgi gibi bir anlatma sorumluluğu ister.
İlhamın sorumsuzca kullanılması tahmin edilemeyecek zararlar verebilir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Coğrafya - Aşk - Kader
Muasır Medeniyete Erme
Ölüm ve İhtimaller Üzerine
Gerçek
Ölümü Unutarak Yaşamak
Mutluluk ve Huzur
İyi ve Kötünün Savaşı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Zaman Yolcusu [Öykü]
Gerçek [Öykü]
İbret [Öykü]
Yoksun [Öykü]
Selen [Öykü]
Kimsesizler Mezarlığı Bölüm 1 [Roman]
Kimsesizler Mezarlığı 3. Sezon Bölüm 22 [Roman]
Kimsesizler Mezarlığı 2. Sezon Bölüm 18 [Roman]
Kimsesizler Mezarlığı 2. Sezon Finali [Roman]
Kimsesizler Mezarlığı 3. Sezon Bölüm 25 [Roman]


Erdem İlker kimdir?

Hakkımda bilmek istediğiniz her şey, duymak dahi istemediğiniz her şeyle birlikte bu hikayelerin, kitapların içine dağılmış durumda. Buraya onlarla alakalı damıtılmış bir özet çıkartıp yazmak sizi kolaycılığa yönlendirmek olur. Buraya gelenlerin tek bilmesini istediğim sizler için aldığım riskler. Karanlık hikâyeler anlatmak, garip öyküler yazmak, fantastik, gerilim ve korku dünyasında olmak zihni türlü düşünce yapılarına girmeye, olguları sorgulamaya, dünyayı ve hayatı başka bir gözle bakmaya itiyor insanı. Hem de metrobüse canhıraş bir şekilde binmeye çalışan magandanın arkadan çılgınca içeriye doğru itmesi gibi. Bunun sonucu olarak da ortaya hikâyelerle birlikte bazen monolog beyin fırtınaları da çıkıyor. İşte bu noktada ben, bizzat kendim, şahsım ve ötekilerim ile fikir birliğine vardığımız şu oldu. Bazı karalamaları, bazı hikâye ve kitapları paylaşalım ve ben olmayanlar da okusun. Okusun ve her kitap ya da hikâye ya da makale ile bir yolculuğa çıksın. Karanlık, kasvetli, içinde yabancı hissedip keşfetmeye bazen korkacağınız, bazen sabırsızlanacağınız dünyalara yolculuğunuzda kolay gelsin. Merakına engel olamayanları ve belasını arayanları tüm yolların kesiştiği o soğuk yerde bekliyor olacağım.

Etkilendiği Yazarlar:
stephen king, j.r.r tolkien, isaac asimov


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Erdem İlker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.