• İzEdebiyat > Öykü > İronik |
281
|
|
|
|
Denizden çıkarken ADAMI, APRODİTE’yi kaybediyordum ama kelimelerin dili ile ‘ADAMIN ADASI’ olan öyküyü rüyalarımla birleştirerek yazıyordum. |
|
282
|
|
|
|
“bunlar senin kendi düşüncelerin mi?”
“düşüncelerin sahiplenilir olduğuna inanmam... belki başkaları da buna benzer şeyler düşünüyorlardır...”
|
|
283
|
|
|
|
- Doktor grüsülerini iletiyor sana…
- Selamlarını desene sen şuna.
- Öfff, sıcakmış buralar. Orası 18 dereceydi gelirken.
- Eee, kuzeyde kalıyorsunuz biraz, arada o kadarcık fark olacak. İzin ver alayım valizini. Çıkarken hava durumuna bakmış mıydın?
- Bakmıştım ama, yanıldım yine de.
- Spor giyinmişsin, sıcakta rahat eder insan.
- Biliyor musun, seminerleri olmasaydı Beejing’e uçacaktık.
- Öyle mi..! Üzüldüm. Çin’deydi galiba orası. Olimpiyatlara mı gidecektiniz yoksa?
- Evet, ama o bir yolunu buldu. Atları önden gidecek kendisi arkadan.
- Hımmm, demek bunun için buradasın. Hemen dönüyor muyuz ? Yoksa bahsettiğin yerlere mi bakacağız?
- Biraz dinlenelim, tatil bu kez uzunca.
|
|
284
|
|
|
|
Aşklar nasıl da kısır bu kısır döngüde: sabah akşam bir vızıltıyla geliyor, arıdan mı sivrisinekten mi belli değil... |
|
285
|
|
|
|
"herşey çok doludur ama alabildiğine boştur." |
|
286
|
|
|
|
SAPI VER GERÇEK BİR HİKAYE TRAJİ KOMİK |
|
287
|
|
|
|
---Değerli okuyucular, dergimizin bu sayısında, söyleşi konuğumuz internet dünyasında fırtınalar estiren, edebiyat sitelerini alt üst eden bir yazar adayını tanıtmak istiyorum.Sayın Kazım Kolbastı,yı tanıyalım..Kazım bey, yazarlık serüveniniz ne zaman başladı..Doğarken mi yazardınız, yoksa sonradan mı oldunuz? |
|
288
|
|
|
|
Kendimi müziğin akışına bıraktım. |
|
289
|
|
|
|
bir yazarın ironik hikayesi |
|
290
|
|
|
|
Beni en iyi Ali Bey anlar belki...o da hiç söylemez, ketumdur ve aralıktır gözleri... |
|
291
|
|
292
|
|
|
|
Oğlum Hasan sen İstanbullar da dolaş dur havanı yap bakalım.O sıfır traktörü alıp millete hava yapacam derken bütün köyü birbirine kattın durdun.Milleti birbirine düşürdün.Köyü traktör garajına çevirdin sonrada sıkıyı görünce kaçtın gittin. |
|
293
|
|
|
|
Kral bu olaydan sonra eşeği emekliye ayırmış. Akil hayvanlar komisyonu üyelerini de eşeğe hizmetle görevlendirmiş. Eşek istediği zaman taze ot ve temiz su getirme, barındığı yeri temiz tutma bu üyelerin başlıca görevleriymiş. |
|
294
|
|
|
|
Bush'un Rusya gezisinin ve 2. Dünya Savaşı Zaferi kutlamalarının beni yazmaya zorladıkları bir hikâye... |
|
295
|
|
|
|
Peygamberler başarısız olunca Tanrı şaşırdı... En yakın dostunu çağırdı. Sordu: "Ey Şeytan neler oluyor . Bu insanları nasıl kurtaracağız. Musa, İsa, Muhammed nerede yanlış yaptı? Bana onu söyle" derken Şeytan ağlıyordu: " İnsandan peygamber yaparsan, olacağı budur. Sana o kadar yalvardım. Beni onların arasına gönderme diye..." |
|
296
|
|
|
|
Beni en iyi Ali Bey anlar belki...o da hiç söylemez, ketumdur ve aralıktır gözleri. |
|
297
|
|
|
|
Ortalık iyice bir kavruldu…Güneş şimdiye kadar bu acımasız yüzünü göstermemişti. Tarlada ki adamın takati iyice kesiliyordu.Dizleri, elleri toprağa gömülü halde ağlıyordu. Kara suratını kaplayan kılların arasından süzüldü gözyaşları. Hiç ara vermeden ağladı, titredi, durdu.Bir avuç toprağı sıkarken, parmaklarından akan ince kum şeridini fark etti…O yumruğunu güneşe doğru tutarken öfke, kin, nefret yüzünü kamaştırıyordu.Sonra birden haykırdı.Tüm gücüyle bağırdı.Küfür ediyordu, güneşe. |
|
298
|
|
|
|
İşte bende oldum olası bu tarz, karanlık sokaklarda dolaşmaktan keyif alırım. Sadece sizden farklı olarak her geceye hüzünle başlarım. Ve gecenin sonunda kendimi dertlerimden kurtulmuş, hafiflemiş olarak hissederim |
|
299
|
|
|
|
dunyanin butun anti adamlari, olaylari bir araya gelirse ne olur?
Once 1'i okuyun. Sonra devam:)) |
|
300
|
|
|
|
Ses tonu bir çok satıcıdan daha iyi daha da güzeldi.Bazı esnaflar, mahalleli kadınlar onu Neşet Ertaş a benzetirdi..Ses gerçekten benziyordu ama bu gövde kesinlikle aykırıydı..Ellili yaşlar da olan adamın, kılık kıyafeti, kısa boyu, hacı sakalı ile tipik bir görüntüsü vardı.. |
|