• İzEdebiyat > Öykü > Varoluşçuluk |
121
|
|
|
|
düşünmek istemiyorum artık ne hayat ne ölüm üstüne mutluluğu beklemekten bıktım sihirli kutular yok sevdiklerin gince zaman saymaktan başka kalan birşey yok nefes aldıkça uyum |
|
122
|
|
|
|
Güzel ve anlamlı bir öykü... |
|
123
|
|
|
|
Bir gün harşey bitecek. Ne kadar ironik değilmi. Nefesin susacak bedenin titreyerek can verecek. |
|
124
|
|
|
|
Gazetedeki ölüm haberlerine bakarken fark ettim. Senden önce boğazlananların, kesilenlerin veya ezilenlerin sonunun hazırlanışının hemn hemen aynı oluşunu.Pusu, elde ediş ve son.Ölüm hep vardı ne kadar kanlı o kadar.... |
|
125
|
|
|
|
"Kendi avluma gitmeliydim." |
|
126
|
|
|
|
Yalnız kalabiliyormuyum diydem.Rahat bırakıyormusun beni.Her durumu netlikle görmeye çalışırken sen bulandırıyorsun zihnimi. Kimsin diydem |
|
127
|
|
|
|
Ruh bedenden ayrılırken tekrar döndü baktı geriye, soluk bir yüz kemikleşmiş bir beden. İlk buluştuklarında ne kadarda tazeydi bu beden ve saf yaşlanırken çok acı çektim ama yoğruldum sahibimle dedi ruh. Yeri geldi hadesin ceheneminde kibrit kutusundan nefes aldım yeri geldi cennet bahçelerinden güllerin kokusunu herkesten önce kokladım. Dengesi yoktu sahibimin bazen rüzgarlı gecelerde |
|
128
|
|
|
|
boyunca ne yaparsam yapayım çevremdeki insanlara ve köpeklere kendimi sevdirmeyi başaramadım. Kime azıcık yılışsam suratları gerili veriyor, bana yüz vermiyorlardı. Keza köpekler de, ben onlardan uzak durmaya çabaladıkça, onlar beni adeta on ikiden hedefliyorlardı.
|
|
129
|
|
130
|
|
|
|
Umarsız beliriveren “kendini ifade etme arzusu” onda da belirmiştir ve nicedir kahramanımız, bu belayla cebelleşmektedir. Daha önceleri defalarca tecrübe edilmiştir ki, bu kendini ifade etme arzusu insanı büyük olasılıkla sanatçı yapar (küçük olasılıkla katil, müntehir, deli, terörist, ...vs) ve hayal kurma belasını daha beter çağırır. İşte böyle; sırf bu yüzden kahramanımız gibi siz de yollarda dalgın ve düşünceli bir şekilde yürürken buluverebilirsiniz kendinizi. İşte bu nedenle yazımızın ilk paragrafını pek öyle önemsememelisiniz, sevgili okuyucu. |
|
131
|
|
|
|
“Bulutlarla kaplı gökyüzünde görebildiğin küçük bir mavilik havanın düzeleceğine dair küçük de olsa bir umuttur.” |
|
132
|
|
|
|
Mayın tarlasındaydı ve bastığı mayınlardan biri patlamış yaralanmıştı…
Her an bir mayın daha patlayabilir ve ölebilirdi…
|
|
133
|
|
|
|
Kabuğu açılmış istiridyelerin incisi artık büyümez! |
|
134
|
|
|
|
Sis dağılıyor. Güneş gücünü hızla toparlıyor. Artan ışıkla, koyu yeşil bir ton açılıyor. Ama köy hala uzak ve derinde. Bu yosunlu, kaygan kaya güneşi neredeyse hiç almıyor. Şimdilik oradan uzaklaşıyor. Ancak, o(?) kayaya tekrar dönecek. Varlık, yokluk; de |
|
135
|
|
|
|
Yaşanılan bir ana dair bir yazıdır. Yaşanılan bir yolculuğun bireysel bir temelden hareketle insanın varoluş sorunuyla yüzleşmesi ve Dünyadaki sistem içerisindeki tanımından sıyrılarak tüm evren içindeki kendini konumlandırma arzusu ifade edilmek istenmiştir. Zaman ve mekan ve kişiler bulanıklaştırılarak kısa örgü içinde asıl tema vurgulanmaya çalışılmıştır. |
|
136
|
|
|
|
Yaşamak biraz da bakmaktır boş boş boşluğa... |
|
137
|
|
|
|
İkircikli Failler vardı hani. Konusu da şuydu: Kişilik çatışmalarının fantastik bir örtü altına atılmaya ve dolayısı ile gizlenilmeye çalışılmasıydı... |
|
138
|
|
|
|
yazı aslında denilmek istenilenler gözönüne getirildiğinde oldukça soluk bir halde diyor.çünkü bütün hissedilen aktarmak imkansız oluyor çoğu zaman |
|
139
|
|
140
|
|
|
|
hayatı düşünüyorum bazan ufuklara dalarak neden niçinlerle yaşamakatan hayatı sorgulamaktan korkmadan yılmadan ve istekle içimdeki düşünceleri sorguluyorum bir cıkış noktası bulmak için cabalıyorum belkide bu sorulara cevab verdigimde kendi varoşuş nededi |
|