İnsandaki gerçek güzelliği ancak yaşlandıkça görebilirsiniz. -Anouk Aimee |
|
||||||||||
|
Türkçede bazı kimselerin karşı olduğu bir(^) uzatma işareti var. Bu işaretin gereksiz olduğunu iddia ediyorlar. Bana göre bu işareti kullanmak gerekli. Her ne kadar sözcüğün anlamı cümle içinde kullanıldığı yere göre tayin edilebilse bile anlatımda açıklığı baltalayacağı için bana makul gelmiyor. Hiç değilse benzer yazılışı olan,karıştırılma ihtimali yüksek sözcüklerde kullanılması gerekir. -Plân, plâstik,plâse vb. gibi şapkasız yazılmadığıda da karıştırılamayacak olan sözcüklerde kullanılmasına gerek olmadığını TDK 'nın da kabul ettği sözcükler olsa da- Örnek verecek olursak, âşık sözcüğü ile aşık sözcüğü şapka takmazlarsa karışıtırılabiliyor. “hani espirili bir söz var “MFÖ” nün reklamlarda kullanarak meşhur ettiği “Şapkasız çıkmam abi.” Yanılmıyorsam bir petrol şirketi reklamıydı . Şimdi bana kalırsa birinci sözcük de “Beni şapkasız yazmayın abi.” der gibi. İzin verirseniz birer cümle kurarak bunun ayrımına birlikte varalım. “Mecnun Leyla’ya âşık bir adem evladıydı.” Aşk konusunda kimse onunla aşık atamaz." Bir de işreti gereksiz kullanma hastalığı var örnek: Zafer sözcüğünü zaafer diye seslendirmek, Safiye sözcüğünü saafiye diye söylemek. Şimdi gelelim asıl vurgulamak istediğimiz konuya. Türkçemize İngilizceden geçmiş bir miting sözcüğü var. Ve birinci ünlüsünde şapka takma zarureti yok. Amma bizim haber sunucuları kelimeyi Türkçede olduğu gibi telaffuz etmekten hicap duymuş olacaklar ki İngilizce aslına sadık kalarak (Meeting) telaffuz edip çok yüksek kültürlü olduklarını alayişle ilan ediyorlar milyonlara. Acizane bendenizin de bu yazıyı karalamasına kapı aralıyorlar. Onlar(kendilerinin hoşuna gidecek ifadeyle speaker’ler) haberleri sunarken bugün şu kentin filan meydanında bir grup “miiting” düzenledi dedikleri anda bizim de onlara “sipi kır .... kır” diyesimiz geliyor. Anlı şanlı televizyon kanallarında asgari ücretin bilmem kaç katı maaş alan anlı şanlı sunucuların Türkçeyi pespaye etmelerine gönlümüz razı gelmiyor. Ankara 13.05.2007
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İbrahim Kilik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |