Sanki dünya yuvarlak bir masa... Ye babam ye... Bunca ağzın kendi kazandığını kendi yiyecek hali yok ya. Bazıları solcuyum der yüreğimin yarısını ister. Bazıları kapitalistim der yüreğimin tamamını ister. Yer bitirirler beni. Bak elma ağacı hiç konuşmalarda mı? Her baharda çiçekleri açmakta. Sus bir lamanın ayak izi bile senin bastığın yerleri daha az kirletmekte. Sen solcuyum dersin, bir canavar gibi dünyayı çiğnersin. Bir kapitalistim dersin, her yere girer çıkarsın. Ufff sıkılmaktayım onun bunun ne olduğundan. Sadece dünya yuvarlak masasına yumruğunu vurmaktayım. Kimseye kendimi yedirtmeyeceğime ant içmekteyim. Sonuçta it ittir. İtin rengi değişse de, huyu değişmez. Hepiniz balkonların dudaklarından akan salyalarsınız. Ne zaman semtinize gelsem, it gibi peşimdesiniz. Bırakın beni artık. Ben sizin yüreğinizin büyüklüğünü bilirim. Ey solcu senin yüreğinin büyüklüğü kadehin kadardır. Ey dinci senin yüreğin türbanın kadardır. Ey kapitalist senin yüreğin ise para kadardır. Bırakın beni sevmeyi. Her birinizin karışımından anca kara bir büyü olur. Bırakın mavilikler üzerimde kalsın. Sizden yağmur beklememekteyim, lütfen kara bulutlar gibi başımda gezinmeyin. Bilirim ellerinizin büyüklüğünü. Elleriniz ekmek kavgasında fırıncı küreği gibidir. Avuçlarınız dua ederken kepçe gibidir. Şimdi söyleyin hangi sofrada bana yer açarsınız? Bari yalnızlığıma saygı duyun. Bırakın kendime yeteyim. Bırakın beni övmeyi. Aynalarımı kırmayım yeter. Sizden bir kelime istemem. Sonra şiirlerime çalıntı dersiniz. Benim hayattaki en sevdiğim şeyi benden almak istersiniz. Bırakın bana virgül ve nokta olmayı. Elbet bilirim cümle kurmayı. Ey insanlar zaten bu hayat denen kitabın kötü cümlelerisiniz. Yollar, arabalar, trafik polisleri hep sizin olsun. Ne olur satır aralarımda gezinmeyin. El ele tutuşun, dudaklarınız kopacak kadar öpüşün; ama lütfen yalnızlığımı bana verin. Ben yazı yazarken dünyanın en mutlu insanıyım. Gelip başımın etini yemeyin. Sen git promosyonlarda olanları bul. Sana bir araba, bir ev, bir de maaşla birlikte kendisini versin. Ey solcu benim şiirlerim senin sloganın olamaz. Sloganlar yalanları örter ancak. Ey dinci benim şiirlerim saçının bir telini örtemez. Çünkü şiirlerim hep günah kokar. Ve her mısramda zebaniler gezinir. Senin cennetlik haline yakışmaz. Ey kapitalist benim şiirlerim senin karnını doyurmaz. Git açık arttırmada satılan tablolara bak. Benim şiirlerim zencidir. Senin hizmetçin olmamak için, bembeyaz dişleriyle güler. Sen bunu anlamazsın; çünkü senin ağzın hep kokar.