..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"İçtenlik bütün dehanın kaynağıdır." -Boerne
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > osman demircan




13 Mart 2009
Tanrılaştırdığımız Sosyal Kurumlar  
osman demircan
Tanrılaştırdığımız sosyal kurumlar sebepleriyle nice buhranlar yaşamaktayız. Doyumsuzluslukların, açgözlülüklerin, devletin, milletin ve de tüm insanlığın yarattığı kavgalar, savaşlar, girdaplar içinde bazen cenneti bazen cehennemi tatmaktayız. Oysa kabullunmek olmamalı bazen. Bazen masayı devirmek gerek. Sonra da bırakacaksın sen değil başkaları toplasın. Ya da oturup masada her şeyi sineye çekip kabulleneceksin. Beterin beteri var deyip kafayı çekeceksin.


:BAFC:
Tanrılaştırdığımız sosyal kurumlar sebepleriyle nice buhranlar yaşamaktayız. Doyumsuzluslukların, açgözlülüklerin, devletin, milletin ve de tüm insanlığın yarattığı kavgalar, savaşlar, girdaplar içinde bazen cenneti bazen cehennemi tatmaktayız. Oysa kabullunmek olmamalı bazen. Bazen masayı devirmek gerek. Sonra da bırakacaksın sen değil başkaları toplasın. Ya da oturup masada her şeyi sineye çekip kabulleneceksin. Beterin beteri var deyip kafayı çekeceksin. Beynin afyonlaşırken başka bir şeyi görmeyeceksin. Bu şekilde at gözlüğü takmış gibi hayatın engelli yollarında bir sağır gibi bir kör gibi yürümeye devam edeceksin.Toplumsal sözleşmeleri, yanlış değer yargılarını bir ayet gibi kabul edeceksin. Elinden zeytinin alınsa bile sen yine de herkese zeytin dalı uzatmaya devam edeceksin. Bir dayak yediğinde çok şükür ikincisini de yiyebilirdik diyerek mutlu olmaya çalışacaksın. Tanrılaştırdığımız sosyal kurumları eleştirmekten günaha girmek korkusuyla kaçınacaksın.
Ya da bir devrimci olacaksın. Her defasında devireceksin masayı. İnsanların tıkınıp durmasına karşı çıkacaksın. Halkı yiyip bitiren, tüketen kurtlar sofrasına bir aslan gibi saldıracaksın. Hep böyle gitmez diyeceksin. Ve bunu Tanrı adına toplumsal kurumları putlaştıran kişilere karşı yapacaksın. İki parmağını değil tek parmağını havaya haldırarak kötü gidişe zulme işaret ederek dur diyecesin.
Boyun eğmeyi bırakıp hep aynı zihniyetin, düşüncenin, duygunun kurbanı olmamalıyız. Çalışıp çabalamalı hep bunların üzerine giderek yeni fikirler, yeni durumlara yol açmalıyız.
Toplumsal dayatmaların insana karşı yaptırımlarına izin vermemeliyiz. Çünkü bu işten nemalananlar vardır. Çünkü bu işten ekmeğine yağ sürenler var. Bir toplumu kutsallaştırılmış kurumlarlarla yönetmek kolaydır. Çünkü karşı çıkanı aforoz edersin ve toplumdan uzaklaştırırsın. Böyle olunca sosyal kurumların en tepesinde olanlar bir papaz gibi bir kardinal gibi ortalıkta dolaşırlar. Toplumda bir günah keçisi bulurlar ve onu kurban ederler. İşte Türkiye bu yüzden ortaçağ karanlığından kurtulamamaktadır.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bazen İki İnsan Aptallıklarını Tartışırlar
Hanıyağma
Hepiniz Balkonların Dudaklarından Akan Salyalarsınız
Laiklik Nedir
İnsan Yoktu, Sınırlar ve Sınıflar Yoktu
Şafak Pavey'den Toplumsal Zihin Bulanıklığının Nüksetmesi
Kendime Özerk Bir Cumhuriyet İstiyorum
Birlikte Yaşama Kültürü
Kalaşnikoflu Çocuk
Kölelerin Vatanı Olmaz

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Köpekler ve İt Herifler
Üç Türlü İnsan
İnce Bir Tülüm
Tüm Aşklar Faşizm Kokmaz
Başka Bir Yol Yoksa İnancın Seni Nereye Kadar Götürür
Keyfin Bilir
Örümcek ve Kelebek
Dünya
Tüm Evli Sevgililerin, Sevgililer Günü Kutlu Olsun
Olan Dağdaki Garibana, Karakoldaki Garibana Olmakta

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.