Barışı bulacağız. Melekleri duyacağız, göğün elmaslarla parladığını göreceğiz. -Çehov |
|
||||||||||
|
Yok, edilmeye ant içilmiş topraklara düştü karanlığın uğursuz eli, yavaş yavaş ve sinsice. Her bir yağmur tanesini kandırıp toprağı kirletti önce, sonra toprak atamadı bu kiri ve yeşile bulaştırdı çaresizce. Bir anda tüm ağaçlar, çiçekler, otlar ve ekinler birer birer teslim oldular karanlığa. Ve karanlık süratle bu toprakların İnsanına yayıldı. Toprağa dokunulmasıyla, ansızın sinsice çatlak ellerinden, nasırlı parmaklarından süzüldü vücutlarına ve zapt etti yüreklerini. Bembeyaz sevdaları siyahın çirkin kiriyle karanlığa gömüldü. Sevda ateşi korlandı, umutları boynunu büktü ve bir tek onuru kaldı derken birde baktık ki onuruda kirlendi insanımızın. Demirci Kava’nın isyan ateşini unuttu, sonra Pir sultan’ın Hakka erişini, Dadaloğlu’nun Padişahın fermanı karşısında dağlara sevdalanışını, Hacı Bektaş’ın kucağında aslanlarla ceylanları dost kılmasını ve dahası Nesimi’yi ve Nesimi’nin diri diri soyulan derisini, Enel Hak deyip insanı insan yapan Hallac-ı Mansur’u. Atasını unuttu bu halk Samsun’da bir güneş gibi doğan Emperyalizmi ve onun iş birlikçilerini köpek sürüsü gibi dağıtan mavi gözlü sarı saçlı önderini. Ve bu Önderlerin yolunu yol bilip Tam Bağımsız Türkiye için darağacına yürüyenleri; daha on yedisinde meclis kararı ile yaşı büyütülüp asılan yiğitleri ve unuttu bu halk “VURULDUK EY HALKIN UNUTMA BİZİ “ diyenleri, sivasta diri diri düşünceleri ve hasretleriyle kavrulan bedenleri ve en acısı da Mustafa Kemal’in devrimlerini unuttu bu halk bu devrimler için buda bıçağı ile yeşil sancağın altında genç Cumhuriyet’e boynunu veren Kubilay’ını. “ UNUTTUN EY HALKIM!....” unuttun onları… Biliyorlardı unutulmayacaklarını. Halklarına düzen eli değmemiş bir sevdayla bağlıydılar ve hep ileriye taşınıp, düşüncelerinin, deyişlerinin üzerine hep bir şeyler eklenip tartışmalarla umutlara gebe yaşayacaklardı. Peki ne oldu? Emperyalizmin kanlı eli değdi Anadolu’mun toprağına ve insanıma; uyutuldu insanımız, uyutuldu halkımız ve uyudu Anadolu. Ya bizler, yüreğine düzen eli değmeyenler. Pir Sultan’, Nesimi’yi, Kava’yı unutmayanlar. Milli Demokratik Devrime sahip çıkıp, Sivas’ta yanan yüreklerin hasretini gerçeğe taşımak isteyenler. Dar ağacında asılı bedenlerin kalleşçe bizden koparıldığını söyleyen ve sonunda o mutlu günü DEVRİM’İ kucaklamak isteyenler. Haydi haykırın yüreklerinizdeki umudu, çınlasın Anadolu’mun yaylaları, ovaları, köyleri, şehirleri; bu umutla yağmurlar yıkansın, topraklar temizlensin, yeşil eski yeşil, toprak eski toprak ve umutlar öylece yaşanılası inanç dolu sevdalarla süslü olsun. Haydi!.... TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE için gerekirse her birimiz Kava, Nesimi, Dadaloğlu, Pir Sultan ve Yunus olalım. Mustafa Kemal olalım Parıldayan inanç dolu gözlerimizle, Deniz olalım, Yusuf olalım, Hüseyin olalım, 37 can olup yakalım yüreklerimizdeki bağımsızlık ateşini, CAN olalım. Diriltelim yaşanılası bu topraklardaki Bağımsızlık kokan, onur kokan sevdaları. Onur koksun artık Anadolu’m tıpkı 29 ekim sabahı gibi, tıpkı 30 ağustos sabahı gibi inanç koksun. Ve o inanç çağlasın ilk kurşunun namludan emperyalizmin üzerine fırladığı İzmir’den 21 Haziranda yumruk olsun ve insin işbirlikçi vatan hainlerinin tepelerine. Gündoğdu meydanında Mustafa Kemal’in Mavi gözleri olup doğalım bu karanlığın üzerine elimizde Ay yıldızlı bayrağımızla bir daha yürüyelim emperyalizmin üzerine ve ilk kurşun olalım. Bu sefer Hasan Tahsin olalım ve fırlayalım en keskin yanımızla yıkalım emperyalizmin kan kokan kalelerini. Titresin Ankara’daki hainler, Anadolu’m birlik olsun ve coniler savrulsun Anadolu’nun rüzgârlarında temizlensin bu karanlık Aydınlıkla dolsun yürekler. Unutulmayanları unutmayan bu yürekli insanlarla, umutla hasretle DEVRİM koksun. Yaşanılası yarınlar için Tam bağımsız bir Türkiye için bu görev bizim!...... www.hamzaekiz.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © HAMZA EKİZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |